SUÇÜSTÜ AŞK - 19

12.2K 546 101
                                    

Yufkayı tezgahın üstüne sererken anlımda biriken ter damlalarını elimin tersiyle sildim. Fatma Hanım'ın söylenmeleri, Melike'nin üstümde kurduğu baskıyla mutfaktan çıkamaz olmuştum. Şimdi de Fatma Hanım'ın isteği üzerine akşam çayın yanına patatesli börek hazırlıyordum. Sabrımın son noktasındaydım. Yusuf'a bir şey söylememek için dirensem de bu durumun çok uzun sürmeyeceğine emindim. Benim de kendi özel bir hayatım vardı. Girmem gereken sınavlarım vardı beni mutfağa mahkum bırakarak hayatımı yaşamama engel oluyorlardı. Beni bu eve gelin diye değil de hizmetçi diye almış gibiydiler. Köleden farksız bir şekilde onlara hizmet etmemi bekliyorlardı. Sırf Yusuf'un ailesiyle arası bozulmasın diye bu durumu alttan almaya çalışmış kendimce yaptıklarım sanki görevimmiş gibi davranmış Yusuf'a bir şey hissettirmemeye çalıştım ama onlara gösterdiğim son müsamahamdı. Bir hafta sonra Yusuf işi için şehir dışına çıkacak ve ben de  onların artık beni daha fazla ezmesine izin vermeyecektim.

Yufkanın içini ıslatmam için gerekli olan harcı içine fırçayla sürdükten sonra yufkayı eşit parçaya böldüm. Kesmiş olduğum bir parçayı önüme alarak içini önceden hazırlamış olduğum patates püresiyle doldurdum. İnce, uzun parmaklarımla yufkanın kenarlarından kıvırıken mutfağa giriş yapan Yusuf'la tüm dikkatim dağılmıştı. Dolabın kapağını açıp su bardağına uzanırken bana yandan bir bakış attı. Önüme dönüp böreği sararken bakışlarını üstümde hissediyordum. Ona dönmesem bile gözlerinin parmaklarımda gezindiğinin farkındaydım. Su doldurduğu bardağıyla yanıma gelip ona dönmem için elini elimin üstüne koydu. Hareket halindeki parmaklarım onun dokunuşuyla donup kalırken bakışlarımı çekinikçe gözlerine çıkarttım. Kaşlarını çatmış bana bakıyordu. Gözleriyle elimi işaret ederek konuştu. ''Kendini çok yoruyorsun. Tüm bunları yapmak zorunda değilsin.'' dediğinde gözlerimi kaçırdım. Ona söylemesi kolaydı ama annesi başımda patron gibi dikilirken bu pek kolay değildi. Zoraki bir gülümsemeyle ''Yaparken mutlu oluyorum.'' diye yalan söyledim. Yalan söylediğimi anlamış gibi bir adım daha bana yaklaşıp çenemden tutarak gözlerimizi buluşturdu. Gözlerimiz birbirine kenetliyken bana masum bir halde baktı. 

''Annemle olan aranızdaki gergin çekimin farkındayım. Bunu anneme de söyledim yapmayacaksın, yapmak zorunda değilsin. Derslerini kaçırdığının farkındayım.'' dediğinde gözlerimi kaçırdım. Aramızdaki mesafe çok yakındı ve bu beni hiç olmadık yerlere götürecek düzeydeydi. Bu etkiden kurtulmak için bir adım geri atarak çenemin üstünde duran elini düşürdüm. Hızla tezgahın başına dönerek kaldığım yerden börekleri sarmaya devam ettim. Onları tepsiye yerleştirirken hâlâ bakışlarının üstümde olduğunu hissediyordum. 

''Gider misin?'' dediğimde tek kaşını kaldırarak bana baktı. Kollarını bağlayarak ayaklarını çapraz yapıp tezgaha kalçasını dayadı. Düşünür gibi dudağını ısırırken ''Sebep?'' diye sordu. Gözlerim dişlediği dudaklarında kalırken ''Arzu!'' diye ikaz edince yerimde sıçrayarak ona döndüm. Sebebini sormuştu değil mi?

Kendimden emin bir şekilde ''Dikkatimi dağıtıyorsun.'' dediğimde anlamsızca bana baktı.

''Başımda biri dikilirken iş yapamam.'' diye yalan söyledim. Sadece onun yanımdaki varlığı beni heyecanlandırırken bir yandan da geriyordu. Elim ayağım dolaşıyor işime odaklanamıyordum. 

''Bugün seni okuluna bırakacağım. Bırak Melike devam eder.'' dediğinde hızla kafamı çevirdim. Ona nasıl bakıyordum bilmiyordum ama yüzünde oluşan gülümsemeyle gözlerimin içinin gülerek parıltıyla baktığımı anlamıştım. Bir hafta sonra tekrar üniversiteye gidebilecektim. Heyecanlı bir mutlulukla ona bakarken ''Hadi, hazırlan. İkinci dersini kaçırma.'' dediğinde elimdeki fırçayı resmen bir kenara fırlatıp boynuna sarılacaktım. Tam bir şeyler söyleyecekken kapıdan giriş yapan Fatma Hanım'la cümlelerim ağzımda tıkılı kaldı. 

SUÇÜSTÜ AŞK (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin