ÖZEL BÖLÜM

1.9K 91 13
                                    

Bir zamanlar hüzünle geçtiğim yollardan şimdi mutlulukla geçiyordum. Bu yol benim lise yolumdu. O zamanlar hüzün denizinde boğulan ben şimdi bir elim karnımda okulun bahçesini izliyordum. Formalı öğrenciler zil sesiyle koşarak merdivenlerden iniyorlardı. Bir müddet daha öğrencilerin teneffüs anlarını uzaktan bir göz olarak izledim. Dalgınlıkla izlediğim bu anları trafiğin korna sesi bozdu. Üşüdüğümü hissederek montumun yakasını dikleştirip yürümeye başladım. Bu gezinti beni rahatlatmıştı. Evdekilerin haberi yoktu ama Güneş'in heyecanlı konuşmalarından kurtulan pek kişi olmadığı için de yokluğum pek fark edilmezdi. Şimdi evdeki bakıcıyı bir köşeye otutturmuş bıdır bıdır konuşuyordur. Yusuf'ta muhtemelen hâlâ iştedir.

Doğumuma az kalmıştı o sebeple son zamanlar içimde bir huzursuzluk vardı. Yürümek bana iyi geliyordu. Rahatlamış bir şekilde evime dönüyordum.

Yolumu uzatarak eve varış süremi yarım saat kadar daha uzattım. Evin önüne geldiğimde çantamdan anahtarı çıkartmak isterken telefonumun yanıp sönen ışığını fark ettim. 30 cevapsız arama vardı yarısından çoğu Yusuf'tandı. Geriye kalan aramalar da bakıcınındı. Sesli bir nefes bırakarak anahtarı elime aldım. Suçlu psikolojisiyle kapıyı açtığımda bana endişeyle bakan üç çift gözle karşılaştım. Sıkıntıyla dudağımı dişlerken koşarak yanıma gelen Yusuf hızla bana sarıldı.

''İyi misin?'' diye sorarken başımı hızla salladım.

''Neredeydin? Nasıl korktuğumuz hakkında bir fikrin var mı?'' diye endişeyle sorarken bir yandan da bedenimi yokluyordu. Burada olan varlığıma şükredercesine.

Sesimi zorlukla bularak başımı kaldırdım. Önce bakıcının merakla cevap bekleyen gözlerine daha sonra Yusuf'un hâlâ tam manasıyla rahatlamamış gözlerinin içine bakarak ''Sadece gezdim.'' dedim. Yusuf derin bir nefes bırakarak hızla beni kolları arasına alarak ''Şükürler olsun.'' dedi. 

Yusuf açıkça tehdit edildiği için bize bir şey olmasından korkuyordu. Belki yaptığım hataydı ama evden çıktığım fark edilmez diye düşünmüştüm. Herkes kendi halindeydi bir saatlik evde değildim sadece. Bu süre zarfında da akılları bende kalmasın diye söylememeyi tercih etmiştim ama yanılmışım. Yokluğum fark edilmiş ve ortalık ayağa kalkmıştı.

''Gelmeseydin karakola koşuyordum.'' derken bir yandan da bana sımsıkı sarılmaya devam ediyordu. Köşede durmuş bizi izleyen Güneş ve Yıldız'a üzgün gözlerle baktım. Durduk yere onları da üzmüştüm. Bakıcıya iyiyim rahat ol bakışı attıktan sonra Yusuf'un kolları arasından çıkarak eğilerek kollarımı açtım. Güneş ve Yıldız koşarak yanıma gelip kollarımın arasına girdi.

''Arzu, adamlar çok tehlikeli. Evden dışarı çıkmamaya çalışın. Zaten evin etrafı polislerle dolu.'' derken sıkıntılı bir nefes aldım. Dün gece Yusuf,  iz peşinde oldukları adamlar tarafından açıkça tehdit edilmişti. Bu da demek oluyordu ki savaş başlatılmıştı. Yusuf adamların yakalanması için talimatı vermiş olsa da adamlar çok güçlüydü. Onları alt etmek sandığı kadar kolay değildi. Birkaç aydır bu böyle devam ediyordu ta ki dün açıkça tehdit edilene kadar.  Adamlar rol değiştirmiş, şimdi onlar bizim peşimizdeydi. Yusuf bu operasyonun dinamitiydi ve adamlar Yusuf'la uğraşmaya başlamıştı. Yusuf olayların ailesine ve bize sıçramasından korkuyordu. Sanırım korktuğu başına gelmişti. Dünden beri gözüne uyku girmiyordu. Diken üstünde sürekli evden dışarı kontrol ediyordu. Sabah ben korkmayım diye olaylardan bahsetmek istemese de bir şekilde söylemişti. Ekibi bizim binanın önüne getirmiş güvenliği sağlamaya çalışıyordu.

Yusuf elleri ceplerinde pencerenin önüne geçip perdeyi araladı. Etrafı kol açan ederken arkasından hüzünle baktım. Bizim başımıza bir şey gelecek korkusuyla bir gecede yaşlanmıştı birden.

SUÇÜSTÜ AŞK (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin