Remus pek de rahat olmayan yatakta uyurken birden yüzüne çarpan tokatla sıçrayarak doğruldu. 4 tane ona yakın yaşlarda adam pis pis kahkaha atmaya başladılar. Remus birşey demeden kötü kötü baktı.
" Hadi ama çocuklar, biraz nazik olun. "
Bunu söyleyen kapının yanındaki yatakta yatan yaşlıca bir adamdı. Dostça bir siması vardı. 4 şaklaban göz devirip çıktılar. Ama görünüşe bakılırsa adam onları hiç tınlamıyordu. Remus'un kanı hemen ısındı ona. Üzerini giyip yanına gitti.
" Teşekküler. "
" Niçin?"
" Beni kolladığınız için. " adam gülümsedi.
" Önemli değil. Bir sürü birbirini her daim kollamalı. Bakma sen onlara, hepsi hovarda işte. Otursana, iyi birine benziyorsun. " Remus güler yüzle yatağa oturdu. Sonra elini uzatıp
" Remus Lupin. " dedi.
Yaşlı adam eli dostça sıktı.
" Romulus Franklin. Ama lütfen Romulus, de. "
" Pekâlâ, Romulus. Sen de lütfen bana Remus de. "
" Pekâlâ, Remus. " biraz orada durup konuştular.○●○●
" Ne demek, benden habersiz Lupin'in oğlunu sürüye kabul ettin?!"
Greyback bunu kahvaltı masasında öfkeyle tükürmüştü. Dora ise sakin sakin yemeğini yemeye devam ederken
" Duydun işte, yaptım. " dedi. Fenrir elini yüzüne götürüp birkaç saniye öyle durdu. Sonra yerine oturup zorlama bir sakinlikle
" Neden peki? Babası bize hakaret etti. " dedi.
" Ama sen de oğlunu ısırarak öcünü aldın, değil mi? Hem iyi bir adama benziyor. Bence bize bir zararı dokunmaz. "
" Nymphadora, bize tatlış bir aile babası değil, bir savaşcı lazım! Ben Karanlık Lord'un yüzüne yoksa nasıl bakarım?"
Dora'nın elindeki çatalı bırakırken kaşları çatıldı. Karanlık Lord'u kesinlikle desteklemiyordu ve o ve müritlerinin yaptıklarından kesinlikle iğreniyordu. Babası için ise durum tam tersiydi. Kesinlikle Karanlık Lord'a hayrandı. Ve kızının düşüncelerini gayette iyi biliyordu. Bir süre sadece birbirlerine çatık kaşlarla baktılar. Sonra da Dora hiç birşey demeden çıkıp gitti. Greyback öfkeyle masadan bir tabak alıp duvara fırlattı. Diğer kurtadamlar da ayağa kalkmıştı.
Greyback kendini tekrar sandalyesine bıraktı. Diğerleri hâlâ ondan bir komut bekliyordu. Hırıltılı sesiyle
" Lupin... Ondan gözünüzü ayırmayın. " dedi sadece.○●○●
" Hadi ama Cissy! " dedi bıkmış bir sesle Bellatrix. Kız kardeşiyle beraber Ölüm Yiyenler'in yeni üssü olan Malfoy Malikanesi'nde, Narcissa'nın odasınaydı.
" Hayır, Bella. O bizim yeğenimiz. Görmüyor musun? Nasıl da Andy gibi ba-"
" Sana da kaç kere o kan hainin adını anmayacaksın, dedim Narcissa! Bizim başka bir kız kardeşimiz yok. Benim de Draco'dan başka bir yeğenim yok!" diye hiddetle bağırdı Bellatrix. Ablasıyla baş etmenin tek yolunun onun gibi çirkinleşmek olduğunu bilen Narcissa da kaşlarını çattı ve ablasının üzerine yürümeye başladı.
" Hayır, Bella! Her ne kadar aileden atılmış olsa da o hâlâ bizim kız kardeşimiz ve o kız da bizim yeğenimiz!"
" Hayır, diyorum sana!"
" Sen istediğin kadar inkar et. Bu gerçekleri değiştirmeyecek! " Bellatrix kardeşinin gözlerine baktı. Gözlerinden resmen ateşler çıkıyordu. Sadistçe gülümsedi. Kardeşinin etrafında, odanın içinde ağır ağır daireler çizmeye başladı.
" Peki Cissy, diyelim Andy hâlâ bizim kardeşimiz. Ya o kız? Onun bizim yeğenimiz olduğu ne malum?"
" Biliyorum işte! Hem görmüyor musun, annesine nasıl da benziyor. Duruşu, bakışları, tavırları... O, o Bella. Ayrıca metemorphagusmuş. "
" Yani, dünyada bir tek metemorphagus yok. "
" Belki ama dünyada bir tek Andy var ve bu kız onun kızı!"
" Bak, haklı olabilirsin. Ama ne yapacağız ki? Kız kirli kanlarla takılıyor. "
" Belli ki Greyback onu kendi büyütmüş. Ama dedi ya, kurtadam değilmiş. "
" Ama melez!"
" Ne fark eder? Karanlık Lord da melez. "
" Nasıl cüret edersin?!"
Bellatrix asasını hızla çekip Narcissa'ya doğrultu. Ama Narcissa da bir gram ürperme gözükmedi.
" Hayır, Bella. Bunlar gerçekler ve sen de artık bunları görmelisin. " Bellatrix öfkeyle soludu. Sonra da
" İyi, sen yeğeninle ilgilen. Ama ben bu işte yokum!" deyip kapıyı çarparak gitti. Narcissa derin bir nefes verdi. Ardından da makyaj masasının üstündeki madalyonu eline alıp açtı.
Andromeda, Bellatrix ve kendi çocukluklarından bir fotoğraftı. Okula başladığı ilk gün, Slytherin Ortak Salonunda çekilmişti. Kendi kendine
" Seni bir kere kaybettim, Andy. Tekrar kaybetmeyeceğim. " diye mırıldandı.Bölüm Sonu
Selamlar! Bu bölüm fazla uzun olmadı. 600 kelime filan oldu. Neyse. Narcissa ve Bellatrix de artık sahaya giriyor. Ne düşünüyorsunuz bu konuda? Bu arada zaman biraz hızlı geçebilir ilerki bölümlerde. Ayrıca olaylar da. Haberiniz olsun..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ay'ın Kızı || Remadora
FanfictionBaşka bir paralellik... Muggle araştırmaları konusunda çalışmalar yapan Ted Tonks, hayatının hatasını yapar. Biricik ve tek kızı doğar doğmaz elinden alınıp götürülür. O, o saniyeden sonra Nymphadora Vulpecula Tonks değil, Nymphadora Selene Greyback...