Karanlık sokakta Grimmuld Meydanı 12 Numara'ya doğru ilerlerken Remus derin derin esnedi. Ne yazık ki Bill'le bütün gece aramalarına rağmen Deligöz'ün cesedini bir türlü bulamamışlardı.
Elleri ceplerinde ilerlerken arkadan gelen sesle o yöne döndü;
" Merhaba, Lupin. "
Remus son 2 yıldır hayatının bir parçasına dönüşen hayreti tekrar yaşadı. Dora asasını ona doğrultmuş şekilde tam karşısındaydı.
" Dora?"
Dora kaslarını çattı.
" Sen ne hakla bana o isimli hitap edersin!"
" Dora ama... Sen... Senin burada ne işin var?"
" Sana sus, dedim! Seni tanımıyorum bile!"
Remus duraksadı, kızın gözlerinin içine baktı. O ciddi miydi? Yavaşça ona yaklaştı ve usulca
" Dora, geçen seneyi hatırlıyor musun?" dedi.
Dora duraksadı.
" B-bu seni ilgilendirmez. "
" Dora."
Genç kız başını kaldırdı. Remus tam karşısında duruyordu.
Genç adam kendi cebinden yavaşça birşey çıkarttı ve kıza gösterdi.
" Bunu da hatırlıyor musun? Yıllarca taktığın bu kolyeyi? "
" Selene'nin Tılsımı..." diye mırıldandı Dora.
" Ama onun sen de ne işi var?"
" Bunu bana sen verdin, Dora. Hatırlamaya çalış. "
Dora başını öne eğip düşünmeye başladı. Birşeyler hatırlıyordu ama hepsi parça parçaydı;" Sürüye hoşgeldin, Remus John Lupin."
" Bana ' kurtçuk ' demez misin, lütfen?"
" Hayır, o... Böyle şeylerden pek hoşlanmaz. "
" Lütfen, kimseye söyleme!"
" Yok birşey, sadece saçın..."
" St Mungos'a git ve sakın arkamı aramaya kalkma. Ben iyiyim. "
" İç bakalım, iç ve sadece rahatla..."
" Remus..." diye mırıldandı genç kadın. Sonrası onun için uçsuz bucaksız bir karanlıktı...
○●○●
Pek rahat olmayan eski Black ailesi yatağında yatıyordu Dora. Yanında da hemen Remus vardı. Ceketini ve kazağını çıkarmış, sessizce genç kadını izliyordu. Ne kadar da güzeldi...
" Melek gibi... " diye mırıldandı, Remus, sonra dediği şeyi fark etti ama utanması gereksizdi değil mi? Sonuçta uyuyordu.Kızın kirpikleri hafifçe kıpraştı. Sonra da gözleri yavaşça açılmaya başladı. Remus geri çekildi. Dora hâlâ uyanma aşamasındaydı. Ama sonunda uyandı ve yavaşça doğruldu.
" Ne oldu? "
Remus
" Bayıldın. Daha iyi misin?"
Kız ellerini başına götürdü.
" Başım feci halde. "
Remus anlayışla kafa salladı.
" Su var mı?"
" Tabi. " hemen komidinin üzerinde ki boş bardağa su doldurup kıza uzattı. Ancak kızın elleri titriyordu.
" İzninle?" dedi Remus, ama cevap beklemeden uzanıp bir eliyle nazikçe bardağı diğer eliyle de kızın çenesini tutup, içmesine yardım etti. İkisi de o an sadece bardaktaki suyun hiç bitmemesini diliyorlardı. Ama her güzel şey gibi bunun da bir sonu vardı. Remus bardağı çekip yerine koydu, sonra da geri oturdu.
" Başka bir ihtiyacın var mı?"
" Hayır, teşekkürler ama Remus... Bana ne oldu? Kafam allak bullak. "
" Doğrusunu söylemek gerekirse Nymphadora, biz de bunun cevabını arıyoruz ama şimdilik dinlenmen daha iyi bir seçenek. "
" Hıhı. " kadın başını salladı.
O sırada Remus birşey hatırlamış gibi hafifçe yerinden oynadı ve elini cebine atıp birşey çıkarttı.
" Sanırım artık sahibine dönme vakti geldi. "
Dora'nın gözleri ışıldadı.
" Çok teşekkürler!" dedi ve hızla Remus'a sarıldı. Bunu beklemeyen Remus önce afallasada sonra o da kollarını kızın beline doladı. Bu da Dora'nın ona daha çok sokulmasına neden oldu ama bu ikisi için de önemli değildi.
" Kalbin çok hızlı atıyor, Kurtçuk. "
" Hı?" Dora, alttan yukarı Remus'a bakıp gülümsedi.
" Sana ilk defa Kurtçuk dememe kızmadın. "
Remus da gülümsedi.
" Sen de sana Nymphadora dememe kızmadın. "
Dora hafifçe güldü. Bu hareketi Remus'un yutkunmasına neden oldu. Ne kadar da güzel gözüküyordu... Sonunda kendini daha fazla tutamadı ve Dora'nın dudaklarını hafifçe öptü. Aslında ufak bir buseydi bu ama daha ne olduğunu anlamadan Remus yatakta uzanıyor, Dora da onun üstüne çıkmış şekilde tutkuyla öpüşüyorlardı.
Remus hem bunu durdurmak istiyordu hem de sonsuza dek devam etmek... Hisleri çok karışık bir haldeydi. Soluklanmak için durduklarında Dora yavaşça Remus'un yanağını okşadı ve kulağına doğru eğilip fısıldadı;
" Seni seviyorum, Kurtçuk. "Bölüm Sonu
Biraz aceleye gelmiş olabilir ama kitabın akışı bakımından böyle oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ay'ın Kızı || Remadora
FanfictionBaşka bir paralellik... Muggle araştırmaları konusunda çalışmalar yapan Ted Tonks, hayatının hatasını yapar. Biricik ve tek kızı doğar doğmaz elinden alınıp götürülür. O, o saniyeden sonra Nymphadora Vulpecula Tonks değil, Nymphadora Selene Greyback...