Medyadaki şarkıyı dinleyerek okumanızı tavsiye ederim. Sizin için türkçe alt yazılı koydum.
Yoldaşlık üyeleri toplantı yapıyordu. Ama Remus anlatılan konudan o kadar bağımsızdı ki... O sadece göz göze geldiklerinde sinirle yüzünü çeviren Dora'yı izliyordu. 2 Haftadır onunla barışmak için fırsat kolluyordu ama Dora her seferinde bir bahaneyle ondan kaçıyordu.
" Sen ne dersin, Lupin?" dedi Kingsley ve Remus hemen Yoldaş'lıkın da oraa bulunduğu hatırladı.
"Afedersin?"
Sirius
" Harry'nin hortkuluk avı... Sence hortkuluk nerededir?"
Remus
" Voldemort için önemli bir yer olmalı. Hogwrats'ta ne dersiniz? Sonuçta orası onun evi gibi oldu. "
" Dumbledore da öyle söylerdi..." dedi Harry dalgın dalgın. Hâlâ birşey yapamadığı için kendini suçluyordu. Nitekim James elini onun omzuna koyup
" Senin hatan değildi, evlat. Dumbledore... Dumbledore biliyordu. Hortkuluklar'ı senin yok etmen lazım. Bak nedenini bilmiyorum ama senin yaşaman lazım. Ve Dumbledore seni severdi. "
Harry sessizce başını salladı.Arthur
" Benim kalkmam lazım. Bugün fazladan mesaim var. "
Molly
" Ben de gitsem iyi olucak. Ginny evde yalnız. Ron, istersen sen kalabilirsin. "
Ron
" Burada kalsam iyi olacak. "
" Peki, Hermione?"
Hermione'nin birşey demesi gerekmedi. Zaten Molly bunu sadece prosedürden sormuştu. Zaten belliydi.
Arthur
" Hepinize iyi günler. " dedi ve Molly beraber cisimlendiler.
Peşlerinden de Kingsley, Bill ve Fleur gitti. Bir tek Çapulcular, Dora, Harry, Ron ve Hermione kalmıştı. Bir de Stella.Lily zorlama bir neşeyle
" Ee, yemekte ne isterseniz?" dedi.
Dora ayağa kalkıp
" Benim pek iştahım yok. Size afiyet olsun. " deyip ahşap merdivenleri çıktı. Remus arkasından dalgın dalgın bakıyordu. Sirius elini arkadaşının omzuna koydu.
" Merak etme, barışırsınız. Biz Marlene ile az mı kavga ettik. " ama bu sefer işe yaramadı. Remus masayı izleyerek
" Bu öyle birşey değil, Pati. Ona ağza hiç alınmayacak şeyler söyledim. " dedi.
Marlene
" Belki ama kazayla söyledin. Dora seni çok seviyor. Sen de onu. Sadece ona sinirinin geçmesi ve mantıklı düşünmesi için zaman ver. O şuan sadece... Sadece kehanetten dolayı biraz ( Remus'un bakışını fark edip düzeltti. ) tamam fazlasıyla gergin ama geçecek. "
" Ve benim ufak bir kuzenim olucak. " diye annesinin cümlesini tamamladı Stella. Hepsi güldü. Remus da burukça gülümseyrek vaftiz kızının başını okşadı.
13 yaşındaydı artık ama hâlâ onların küçük yıldızıydı.Dora odasında volta atıyordu. Elbette acıya fayda etmiyordu ama öylece oturmaktan daha iyidi. Kapı usulca vurulunca zorlama bir şekilde
" Gir!" dedi. Lily'di. Elinde bir tepsi yemek tutuyordu.
" Aç yatman iyi olmaz, diye düşündüm. Dora... Sen, iyi misin?" Dora göğsünü sıkıyordu. Gözlerini sımsıkı yummuştu.
Lily ona doğru tereddütle bir adım attı. Dora yavaşça göğsünü sıkan elini çekti ve gözlerini açtı ve ardından yere yığıldı.
" Dora! James, Remus; hemen gelin! Dora!" hızla genç kızın yanına oturup yanağına hafifçe vurmaya başladı. Oda kapısı hızla açılırken içeriye Çapulcular daldı.
Marlene
" Ne oldu?!" nişanlısını yerde boylu boyunca yattığını gören Remus
" Dora!" diye inlemeyle karışık bir feryat kopardı ve hızla sevgilisinin yanına oturup onu kucağına aldı.
Gözyaşları yavaş yavaş süzülürken
" Lütfen, beni bırakma!" dedi. Hermione sessizce cama yaklaşıp perdeyi çekti. Kırmızı renk ay, tüm azametiyle parlıyordu.Bölüm Sonu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ay'ın Kızı || Remadora
FanfictionBaşka bir paralellik... Muggle araştırmaları konusunda çalışmalar yapan Ted Tonks, hayatının hatasını yapar. Biricik ve tek kızı doğar doğmaz elinden alınıp götürülür. O, o saniyeden sonra Nymphadora Vulpecula Tonks değil, Nymphadora Selene Greyback...