12. Kısım: Aile

208 10 21
                                    

Dora esneyerek yatağında doğruldu. Dün akşam Dumbledore ile konuştuktan sonra direkt olarak yatmıştı. O yüzden karnı acayip derecede açtı. Guruldayan karnını ovarak ayaklarını yataktan sarkıttı. Gardolabın koluna temiz bir çift giysi asılıydı. Ve kendi kıyafetlerinden eser yoktu. Gerçi bunlar daha iyidi ama...
Üzerine onları giyip asasını cebine koydu. O sırada gözü tuvalet masasının aynasına takıldı. Akşam Dumbledore'a metemorphagus özelliğini anlatmıştı ama diğerlerinin bundan hâlâ haberleri yoktu. Pudra pembesine dönen saçlarını tekrar kül rengi yapıp aşağı indi. Lily, Marlene ve Molly kahvaltı hazırlıyordu. Sirius, James, Arthur ve Remus da masaya oturmuş Gelecek Postasını tanışıyorlardı. Merdivenlerden gelen ayak sesleriyle başlarını kaldırıp baktılar.

Sirius markalaşmış sırıtmasını takındı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sirius markalaşmış sırıtmasını takındı. Remus ise hafifçe gülümsedi. Dora da aynı şekilde ona karşılık verdi. James, Sirius'a kaş gözle Remus'u işaret ederek imalı bir şekilde sırıttı. Sirius da aynı şekilde ona karşılık verdi.
Dora
" Günaydın, herkese. "
Lily
" Günaydın, canım."
Marlene
" Giysilerin yıkanıyor. "
Dora
" Teşekkürler. "
" Önemli değil. "
Molly
" Umarım krep seviyorsundur. "
" Bayılırım!"
" Ah, aynı Sirius'sun. " dedi Marlene iç çekerek. Sirius sırıttı.
" Bir yerlerden akraba olma ihtimalimiz var mı, Dora?"
Dıkınmakla meşgul Dora
" Bolmom. " dedi. Molly
" Bunlar direk ikiz bence, Marlene. " hepsi Molly'nin bu sözüne güldüler. 

Gelecek Postasını elinde tutan Arthur gazeteyi masanın üstüne attı.
Molly
" Ne diyor ?"
" Aynı şeyler. Bilirsin. Harry ve Dumbledore yalan mı söylüyor? "
Lily ve James'in yüzleri bir anda gerildi. Dora tabiki de onların meşhur Potterlar olduklarını biliyorlardı. Ama rahatsız olmamaları için birşey demedi.
Sirius
" Fudge ne zaman gerçeklerin farkına varacak?"
Arthur
" Fudge'ın otoritesini düşüreceğini sanmıyorum, Sirius. "
Remus
" Arthur haklı. Kendini ergen bir çocuğa karşı yenik göstermektense gerçekleri saklamak gururuna daha iyi geliyor. "
" Aynen öyle, Remus. "
Tüm bakışlar kapıya döndü. Dumbledore ve Tonks'lar oradaydı. Lily
" Dumbledore, otursana. Hoşgeldiniz. "
Dumbledore
" Hoşbulduk, Lily. Onlar krep mi? Cidden güne başlamak için harika bir seçenek. "
Marlene
" Geçsenize. Hoşgeldiniz, Ted ve Andromeda. "
Andromeda
" Hoşbulduk. Misafirimiz kim?"
Dora ayağa kalkıp elini uzattı.
" Merhaba ben, Dora. Tanıştığımıza memnun oldum. "
Ted uzatılan eli sıkıp
" Ted Tonks. Bu da eşim Andromeda. Bu arada güzel isim."
" Teşekkürler. Sizinkiler de. Tonks, hoş bir soyadı. "
" Teşekkürler. " Dumbledore yüzünde bir tebessümle onları izliyordu.
" Gerçekten de öyle, Nymphadora. "
Yaşlı çiftin bir anda beti benzi attı.
Andromeda
" N-nymphadora mı? Adın Nymphadora mı?"
" Evet. Pek sevmesem de öyle. "
Odadaki herkes merakla ve ilgiyle onları izliyorlardı.
Ted
" M-m-metemorphagus musun?"
Dora birşey diyemeden Ted uzanıp ona sımsıkı sarıldı. Hayretten saçlarının renkten renge girmesine engel olamıyordu. Bir yeşil, bir mavi, bir mor, bir pembe, bir kırmızı...
Daha ne olduğunu anlamadan Andromeda da kıza sarıldı. Bir yandan da ağlıyorlardı. Diğerleri ayağa kalkmış kocaman gözlerle onlara bakıyorlardı. Bir tek Dumbledore şaşkın gözükmüyordu.
Sonunda ayrılabildiklerinde Dora hemen bir adım geri çekilip saçlarını eski hallerine çevirdi.
" N-ne-noluyor? Siz de kimsiniz?"
Dumbledore bir kaç adım ileri giderek elini Ted'in omzuna koydu.
" Ben açıklayayım Nymphadora, dün de konuştuğumuz gibi işte gerçek ailen. "
" G-ge-gerçek ailem mi?"
Andromeda onun saçlarını okşarken
" Evet, canım. Ne kadar da büyümüş, ne kadar da güzel bir kız olmuşsun. "
Dora
" Emin misiniz, Profesör. "
" % 100 öyleyim. "
" A-ama nasıl?"
" Sanırım bunu sana ben açıklasam iyi olucak. " dedi Ted mahcup bir şekilde.

Hep beraber birer sandalyeye oturdular. Ted derin bir nefes alarak anlatmaya başladı.
" Hepsi tamamen benim suçum. Senin doğduğun gece... Bay Lupin'in yerine bakıyordum. " Remus bir anda daha da ilgiyle dinlemeye başladı.
" O gece biri geldi, Fenrir Greyback. Onu sorgulamam gerekiyordu. Ve ben... Aramızda pek iyi şeyler olmadı. Ona hakaret ettim." Remus'a kaçamak bir bakış attı.
" Sonra eve gelince annenin suyu geldi ve St Mungos'a gittik. Yanımıza gelen Deligöz de onun Çok Özlü İksir içmiş adamıymış. Beraber Bakanlık'tan kaçarken senin doğduğunu öğrenmişler ve seni benden intikam almak için kaçırmışlar. B-ben de bunları yeni öğrendim. Biz seni öldü sanıyorduk. Daha doğrusu ben. Annen senden hiç vazgeçmedi. "
Dumbledore
" Gördüğün gibi Nymphadora, hikaye bu. Fenrir babandan intikam almak için seni kaçırmış. Ve sonra da seni kendi kızı gibi yetiştirmiş. "
" Ama neden?" dedi Dora.
" Neden beni öldürmek yerine büyüttü ki?"
Dumbledore
" Sanırım seni kullanıp, geri kalan büyücülerle aracı olarak kullanmak öldürmekten daha cazip geldi. "
" Anlıyorum..." bir süre boyunca kimse konuşmadan olayları sindirmeye çalıştılar. Sonra konuşan Sirius oldu
" Sanırım gerçekten de akrabaymışız, Dora. " herkes gülmeye başladı. Olayla alakaları olmayan Ted ve Andromeda bile. Remus ise bir yandan Dora'yı izliyordu. İkisi de babalarının hatalarının bedelini ödüyorlardı. Asla babasını bu konuda suçlamamış olsa da yine de bazen aklına geldikçe içinde bir burukluk oluşuyordu. Tekrar kıza baktı. Ne de güzel gülüyordu...

Bölüm Sonu

Bölüm yazarken 2000'lerin başlarından kalma dizi izlemek🤝🏻ben

Bu bölümü de BEZ BEBEK izlerken yazdım. 😅 Nasıl bir denk getirmedir, Allah'ım! Petek'in gerçek annesinin başka biri olduğunun ortaya çıktığı bölüm

İzlerseniz artık. Neyse. Kendinize iyi bakın. Sevgiler, saygılar!
Bir de Tayfun'un anlattığı fıkradaki Türk tam biz değil mi ya!? Nasıl bir milletsek ne yasaksa onu yapıyok


Ay'ın Kızı || Remadora Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin