Bölümde geçen Walpurgis kesinlikle bir ayin, ya da inanç ürünü değildir. Walpurgis, eski çağda kadınların bizim nevruz bayramında ateşin üzerinde atlanması gibi kadınların el ele çember halinde dans ettiği bir gecedir. Kısacası bir eğlence - bayramdır.
Çapulcular, Altın Üçlü, Tonkslar ve Weasleyler patikadan ilerlerken kan kırmızısı ay, tepeyi aydınlatıyordu.
" Aylak, iyi misin?" dedi Sirius, kucağında Dora'yı taşıyan Remus'a.
" Evet. " dedi Remus ama aslında hiç de iyi değildi. Çapulcular da bunu biliyorlardı ve yine biliyorlardı ki itiraz etmek asla işe yaramazdı. Bunun için Marlene konuyu değiştirdi.
" Walpurgis dansını tam olarak nasıl yapacağız?"
Lily
" Olabildiğince cadı el ele tutuşmalı. "
Molly
" Umarım başarırız. "
Hermione
" Umarım ama kitapta yaşam kanı da diyordu. Onu nereden bulacağız?"
Ginny
" Belki de yaşam kanı bir iksirdir?" Bunu derken Lily'e bakıyordu. Ama Lily başını olumsuz anlamda salladı.
" Bildiğim kadarıyla öyle bir iksir yok ama umarım buluruz. "
" Umarım. " diye mırıldandı Remus.
Ted
" Geldik. Remus?" Remus yavaşça öne doğru ilerledi ve tepenin tam ortasına geldi. Ted de asasını çıkarttı ve
" Lapis lectulo!*" dedi. Beyaz bir taş büst oluşurken Remus, Dora'yı nazikçe oraya yatırdı. Burukça gülümseyerek
" Hadi bakalım, Nymphadora. " dedi usulca ve uzanıp kızı alnından hafifçe öptü.
O geri çekilerken Ted elini destek vermek istercesine onun omzuna koydu. Remus da ona aynı şekilde baktı.
Lily
" Hadi bakalım. Başlıyoruz. " erkekler geri çekilerken kızlar öne çıktı. Andromeda, Lily, Marlene, Molly, Fleur, Hermione, Ginny... Hepsi el ele tutuştular ve yavaşça dans etmeye başladılar.(Temsili)
Ron
" Umarım işe yarar. "
Arthur
" Öyle olmasını istiyoruz. "Fleur
" Neden işeğ yaramıyo?"
Lily
" Bilmiyorum. "
Marlene
" Sanırım sayımız az. "
" Yardım edebilirim. " bu sesle ortamdaki tüm bakışlar sesin geldiği yöne döndü.
" Cissy... " Andromeda bunu yavaşça, adeta fısıltı gibi bir sesle söylemişti.
Narcissa cevap beklemeden hemen Andromeda ve Marlene'nin arasına girdi ve onlara ayak uydurmaya başladı.
James
" Hâlâ birşey olmuyor!"
Remus
" Yaşam kanına ihtiyacımız var. "
Sirius
" Bakın! Orada birşey parlıyor. " hepsi Sirius'un gösterdiği yere baktılar. Dora'nın boynundaki tılsım parlıyordu. Kızlar dans etmeyi bıraktılar. Remus da Dora'ya doğru ilerledi ve tılsıma baktı.
Hilalin yanındaki dolunay kırmızı renkti. Ama neden?
Düşüncelerini resmen göğü yaran uluma sesleri böldü.
Harry
" Bu da ne?!"
Remus
" Safkan kurtadamlar**..."
Bill
" Neler?"
Remus
" Çabuk herkes asasını çıkartsın!"
Hepsi de asalarını çıkartıp sırtları Dora'ya bakacak şekilde çember oluşturdular. Hiç birinden çıt çıkmıyordu. Resmen hepsi de duyabilecek en ufak bir sese odaklanmıştı.Ağaçların içinden birden birşey fırladı.
Harry
" Sersemlet!" kurtadam yere düşerken birden diğerleri de ortaya çıktı. Ortalık bir anda savaş alanına döndü.
Herkes birbirlerine lanet atıyor, koruma büyüsü yapıyordu. Bill
" Remus, arkanda!"
Remus hızla arkasını döndü. Greyback hızla ona doğru atıldı. İkisi beraber yerde yuvarlanmaya başladılar.
" Seni öldüreceğim, Lupin!" Greyback bunu pençe benzeri ellerini Remus'un boynuna dolarken söylemişti. Remus zar zor nefes alırken tek dayanma gücü o sırada Dora'ydı. Var gücüyle Greyback'in karnına bir tekme attı ve asasına uzandı ama o sırada Ted'le düello eden bir kurtadam onun üzerine düşüp asayı paramparça etti. Remus sesli bir şekilde küfür edip ayağa kalktı. Greyback herzaman ki gibi pislik bir şekilde gülüyordu.
" Bakalım şimdi ne yapacaksın, Lupin(!)? Hahahahaha!"
" Incarcerous!" dedi Andromeda. Greyback onu boğmaya başlayan iplerden kurtulmak için çırpınıyordu.
" Damadımdan uzak dur, seni d**** ****!" ( ehehehe Molly x Bellatrix😅)Ginny
" Remus, şafak yaklaşıyor!"
Remus korkuyla başını Ginny'nin gösterdiği yere çevirdi.Ay, yavaşça silikleşirken güneşin ilk ışıkları da kendini gösteriyordu.
Başını tekrar Greyback'e çevirdi. O da bir yeri dalgın dalgın izliyordu ama ay veya güneşi değil, Dora'yı... Hızla Lupin'e döndü.
" Yaşayacak mı?"
Remus bunu neden umursadığına şaşırsa da
" Yaşam kanı olmadan-" dedi, boğazına takılan hıçkırıktan devamını getiremedi.
" Çöz beni. " Greyback bunu çok net ve emri vaki bor sesle söylemişti.
" Ne?"
" Çöz beni, çabuk!"
" Hayır, asla. "
" Bana bak, Lupin; hayatımda ilk ve son defa biri için iyilik yapmak üzereyim. Çöz beni!"
Narcissa
" Remus, bırak. Sanırım doğruyu söylüyor. Hem adamlarının çoğu kaçtı. Üstünlük bizde. "
Remus, önce kararsız olsa da Narcissa'nın haklı olduğuna karar verdi ve Andromeda ipleri çözdü.
Greyback hızla Remus'un kırık asasına uzandı ve gözlerini kapatıp yutkundu. Herkes onun ne yapacağını merakla bekliyordu.Greyback derin bor nefes aldı ve asanın sivri ucunu göğsünün ortasına saplandı. Kan asadan beri süzülüyordu. Hepsi şok olmuştu. Greyback zar zor duyulan bir sesle
" Ç-çabuk, bunu Tılsıma damlat!" dedi. Remus hızla asayı çıkartıp denileni yaptı. Tılsım, önce kıpkırmızı oldu, sonra da yavaşça normal haline dönmeye başladı.
" Günaydın, prenses. " dedi Greyback, burukça gülümseyrek.○●○●
Remus, kapının önünde telaşla bekliyordu. Lily
" Remus, sakin ol. "
Remus
" Elimde değil!" o sırada odanın kapısı açıldı.
Remus
" Şifacı Kevin?"
Şifacı yavaşça kenara çekildi. Remus korkuyla odaya doğru yürüdü. Dora güler yüzle yatıyordu ve kucağında iki adet beyaz kundak vardı.
" Sevgilim?"
Remus
" İ-ikiz mi?"
Dora
" Kendin baksana. " Remus usulca yatağa yaklaşıp kundaklara baktı. Biri kız, biri erkek iki minik uyurken esnedikçe saçları renk değiştiriyordu. Remus ağlamaya başladı. Tabiki de mutluluktan ağlıyordu.
Ailenin geri kalan üyeleri kapının oradan gülümsüyorlardı.
James
" Hadi ama Aylak, ağlamayı bırak da geleceğin muziplik ustalarına isimlerini verin. "
Remus
" T-tabi, sevgilim?"
Dora
" Edward Remus Lupin. " dedi, oğluna bakarak ve ekledi.
" Minik prensesimize ne koymak istersin?"
Remus, o sırada annesinin boynuna takılı, artık bir özelliği kalmayan tılsımın ucuyla oynayan kızına baktı. Yaşadıkları bir bir gözünün önüne geliyordu. Yavaşça onun pembe saçlarını okşayıp
" Selene Narcissa Lupin. " dedi.- Son -
Bir kitabın daha sonuna geldik canlar. Bölüm nasıldı? Ya da genel anlamda kitap?
*: latincede taş yatak
**: dolunay olmadan da dönüşen kurtadamlar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ay'ın Kızı || Remadora
Fiksi PenggemarBaşka bir paralellik... Muggle araştırmaları konusunda çalışmalar yapan Ted Tonks, hayatının hatasını yapar. Biricik ve tek kızı doğar doğmaz elinden alınıp götürülür. O, o saniyeden sonra Nymphadora Vulpecula Tonks değil, Nymphadora Selene Greyback...