Maria 17 yaşında genç bir kızdı. Küçüklüğünde bazı dövüş kurslarına gittiği için kendini koruyacak kadar birkaç hareket bilen bir kız. Maria'nın annesi ile babasının arası iyi olmadığı için pek iyi bir aile hayatı da yok. Annesiyle babası hep kavga ediyordu. Bir süre sonra da bu olayların sonu boşanmaya kadar varmıştı. Boşanma günü gelmişti. Maria her zaman ki gibi hala yatağında uyuyordu. Bugün çok sinirli ve üzgündü. Ailesinin boşanacağını bile bile kim mutlu olabilirdi ki zaten. Kahvaltı ve birkaç şeyden sonra annesiyle babasının mahkemeye çıkma zamanı yaklaşıyordu. Maria'nın annesi ile babası hazırlanmıştı ama Maria sinirli olduğu için giyinmedi. Sonra ikna olup o da giyindi ve yol aldılar. Annesiyle babası mahkemenin önüne çıkmıştı. Herşey bitmişti ama tek bir şey kalmıştı. Son kalan şey ise Maria'nın kim ile kalacağıydı. Çok kararsızdı. Maria bir süre düşündükten sonra tek kalabileceğini düşündü ama kendine yemek yapmalı, temizlik yapmalı ve benzeri işleri yapmalıydı. Maria kendine güvenerek "Ben tek kalacağım!" dedi. Maria'nın annesiyle babası çok şaşırmış olsa bile normal olarak kararına saygı duydular. Maria kendine bir ev bulmuştu. Evi kiralamayı düşünüyordu. Evin sahibiyle görüşmek için Evin olduğu adrese gitti. Ev oldukça eskiydi. Maria bir süre evin etrafını dolaştıktan sonra evin sahibi gelmişti.
"Sen de kimsin? Bir dakika hatırladım. Sen şu anlaştığım kızsın değil mi? Adın da Mari? Marae? Ah, her neyse! Sen bu evin kiracısı mısın?"
"Evet efendim, ben Maria Greet ve bu evi kiralamak istiyorum fiyatını öğrenebilir miyim acaba?"
"Peki...Bekle, sana bir teklifim olacak aslında. Bu evi sana bedavaya vereceğim. Kira mira değil al bu ev senin olsun. Buna ne dersin? Bence iyi bir teklif ha?"
"Nasıl? Bir dakika yanlış mı anladım? Efendim, siz ne diyorsunuz? Kocaman evi bedavaya vermek mi? Bu çok anlamsızca ve de kusura bakmayın ama bu gerçekten aptalca"
"Benimle bu şekilde konuşmayı kes! Lafı daha fazla uzatma. Çok soru soran kişilerden hiç hoşlanmam. Sen şunu söyle evi bedavaya almak istiyor musun? İstemiyor musun?
"Ben tabii...ama sadece meraktan, neden bedavaya veriyorsunuz ki?"
"Sen kıt mısın be kız? Beynin çalışmıyor mu? Benim bir ayağım zaten çukurda. Bir iki yıla yakın öleceğim. Parayla bir şey yapamam bu saatten sonra."
"Anladım, daha fazla soru yok. Aslında, herhalde sizinle anlaşamayacağız fakat peki evinizi bedavaya almayı kabul ediyorum. Emin misiniz?"
"Eminim. Hem de tahmin edemeyeceğin kadar. Hayatımda hiç bu kadar emin olmamıştım! Anladığına sevindim. Al bakalım şu anahtarı. Bu anahtar kapının anahtarı. Bir de şurada eskimiş ve küflenmiş bodrum anahtarı var. Sakın kaybedeyim deme."
"Evin bodrumu da mı var?"
"Yani? Ne bekliyordun. Sadece normal bir bodrum, ne olabilir ki?"
"Yok efendim yani bir şey olduğundan değil de..."
"Neyden? Çok korku filmi izlemişsin aptal. Aman neyse artık ben gideyim. Sen de ne halin varsa gör! İster evi gez, ister eve gidip hemen uyu."
"Ne garip bir adam ya. Sanki hakaret etmek için yaratılmış! Bu morukla uğraşacak vaktim yok. Hemen eve gitmeliyim ya."
"Bir şey mi dedin? Sanki duydum da?"
"Yok, hayır. Sadece kendi kendime konuşuyordum."
"Şizofren misin? Deli misin? Kendi kendine konuşana bildiğim kadarıyla deli derler. Herhalde sen de zır delisin. Hadi kendine iyi de bakma. Görüşürüz."
"Pislik. Yapacağın konuşmanın bir yerinde hayır yok."
Maria, merakla eve doğru gitti. Arabayla getirdiği eşyalarını teker teker itinayla eve götürdü. Evin arka bahçesi sadece kuru çalılarla doluydu. Bu biraz da şüphe uyandırıcıydı fakat Maria o kadar da takmamıştı. Sadece bir ev düşüncesiyle eve girdi. Artık ailesinden ayrı olarak yaşayacaktı. Tabii bir yandan da mutlu ve gururluydu. Düşüncelere dalmıştı. İlk kez kendine bakacak ve kimsenin yardımı olmadan işlerini yapacaktı. Bir o kadar zor olsa da, bir o kadar da kararlıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölümcül Musallat
HorrorMaria, 17 yaşında genç bir kızdır. Ailevi sorunlar yüzünden ebeveynleri ayrılmaya karar verir. Mahkemede kimle kalacağı sorusuyla beraber hayatı değişir. Oysaki Maria, ebeveynlerinin ikisini de seviyordur. Bu soru karşısında anne ve babasını üzmemek...