Bölüm afişleri için mervanozcan_ 'a teşekkür ederim. 🎈🌺
Keyifli okumalar. ❤️
"Baba... Babam nereye gidiyor?"
Kapının önünde bahçe kapısından dışarı doğru yürüyen babamın arkasından bakıyordum. Arkasını dönmesini bekledim. Geriye dönsün, beni kollarının arasına alsın bu harabeden beraber çıkalım istedim. Hiç olmazsa benimle vedalaşsaydı. Annem gibi o da çekip gitmesin, o da beni bırakmasın. Son kez yüzüne bakmak, kokusunu içime çekmek ve güçlü kollar arasında kendimi güvende hissetmek istedim. En son başımı neden okşamıştı hatırlamıyordum. Dadı teyze beni parka götürdüğü zamanlar görmüştüm, diğer baba kızların ilişkisi bizimki gibi değildi. Onlar kızlarını salıncakta sallıyor, kaydıraktan kaydırıyor, başlarını okşuyor, pamuk şeker veya abur cubur alıyordu. Gülüyor, şakalaşıyor, eğleniyorlardı. Babam öyle değildi. Hep somurtuyordu, hep meşguldü, hep sıkılıyordu. Beni kendinden uzaklaştırıyor, yüzüme dahi bakmıyordu. "Resim yaptım baba, bak bizi çizdim." diye yanına gittiğimde "İşlerim var." diyerek beni yanından uzaklaştırdığını hatırlıyordum. İki saniye baksaydı o resme benim için o mutluluk bir ömre bedel olurdu. Sesimi duyması için bir kez daha camın ardından bağırdım "Baba! Gitme baba!" diye bağırdım. Yumruk yaptığım ellerimle cama vurdum. "Baba, gitme... Baba beni bırakma baba!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bestenigar #Watty2022
Fiction générale"Yaralı tavşan ne bırakır ki ardında kan izinden başka?" - Ahmet Oktay Namı adından önce gelir Celal'in, Cellat derler ona. Yıllardır babadan gördüğü, bildiği işi yapardı. Yaparken de raconuna göre yapardı. Bir zamanlar hayatında önem verdiği bir k...