[pörpıl, keyifli okumalar diler.]
"Ne demek bavulunuz yok?"
"Beyfendi bir karışıklık olmuş. Biletinizin numarası yüzünden bavulunuz Filipinlere uçan bir yolcumuzun bavuluyla karışmış. Kendisinin haberi var sizin için kargo masraflarını ödeyeceğiz."
Elimi stresle alnıma vurmuş gözlerimi kapayarak iç çekmiştim. Hayır dava açsam dert açmasam babam beni keser. Ne yapsam bilememiş bagaj teslim sırasında mal gibi kalmış bavulumu beklerken başıma geleni kabul etmeye çalışıyordum. Yoongi ve Hoseok yanımda öylece durmuş beni sakinleştirmeye çalışıyordu.
"Çok önemli bir şey var mıydı içinde?" Dedi Yoongi.
"Pahalı bir şey yoktu inşallah. Biraz ürkütücü bir durum." Diye ekledi Hoseok.
İçindekiler ortalama bir memurun alacağı araba parası kadardı. Evim için bir şeyler almıştım. Hoseok'un doğum günü içinde bir hediye vardı bavulumda. Tabi benim bunu söyleyecek halim yoktu. Ne yapsam diye düşünürken karşımdaki görevlinin ardından bir uğultu yükseldi. Birkaç genç kız çığlık attı. Başımı çevirdiğimde Yoongi ve Hoseok da benim gibi kulak kesilmişti.
"Taehyung oppa!"
"Taehyung-ahh burdayız!"
Kaşlarım havalandı. Görevli gülümseyerek bana döndüğünde dikkatimi toplamaya çalıştım.
"İletişim bilgileriniz bizde var. Size en yakın zamanda haber vereceğiz."
Kadının gitmesine izin vermeden durdurdum. Yoongi dikkatini bana verdiğinde onu görmezden gelmiştim.
"Onu tanıyor musunuz?" Dedim Taehyung'un birkaç kız için durduğu yeri işaret ederek.
"Burada oldukça popüler bir pilot. Kendisi yolcuların ve personelimizin gözdesidir. Uçuşunuzun pilotuydu hatta. Memnun kaldınız öyle değil mi?"
Başımı salladığımda Hoseok araya girip kadını gönderdi.
"Bana bak lan, sen cidden abayı mı yakıyorsun? Hayırdır, ne iş?"
Yoongi kolumu tutmuş boğucu sorularıyla canımı sıkmaya yeltenmişti ki Taehyung'un ofislere doğru gittiği yola girdiğini ve kızlardan ayrıldığını görüp yanıma döndüm hızla.
"Sizi sonra ararım. Buluşuruz."
Hoseok ağzını açamadan el sallayıp Taehyung'un olduğu tarafa döndüm. Birkaç hızlı adım sonunda ona yetişmiş adımlarını adımlarıma uydurmuştum. Bakışlarını karşıdan çevirmeden yürümeye devam etti.
"Burada ne yapıyorsun?" dedi düz bir tonla.
"Bavulum Filipinlere gitmiş."
Adımı yavaşladı ve o durduğunda bende durdum.
"Ciddi misin? Normalde böyle şeyler yaşanmaz uçuşlarda. Önemli bir şeyin var mıydı?"
Elimdeki minik çantayı havaya kaldırıp gülümsedim. İlgili davranışı hoşuma gitmişti.
"En önemlileri buradaydı. Yine de evime aldığım birkaç özel şey ve hediyelerle doluydu bavulum."
![](https://img.wattpad.com/cover/249121130-288-k66945.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
kokpit | 🛩
Fanfiction"Merhaba, bana sakso çekmiştin. Hatırladın mı?" [𝖪𝗈𝗄𝗉𝗂𝗍: Uçağın pilot kabinine verilen isim.]