Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Görüldü attı."
Ellerim cebimde evimin üst katındaki terasta gün batımını izliyor telefonda Yoongi ile konuşuyordum. Hoseok kadraja bir anda girip kaşlarını çatıp bağırmaya başladı.
"Ya! Sikerim seni, kalk hazırlan çabuk! Benim doğum günüm bu!"
Kaşlarımı dramatik bir şekilde çatmış dudaklarımı bükmüştüm.
"Doğum günü hediyesi olarak beni sikmek istemen gururumu okşadı kardeşim. Ama tadım yok. Taehyung o gün attığım mesaja görüldü attı yalnızca."
"Ne yazacaktı ki? Bence şuan hazırlanmış seni bekliyordur."
"Konum atmadı?" diye bağırdım telefona doğru.
Bir süre sessiz kaldılar. Hoseok kadrajdan çıkıp telefonu Yoongi'ye verdi.
"Jin bak bu en yakın arkadaşının doğum günü. Kaçırman sana yakışmaz. Fukuoka'dan beri Hoseok'la görüşmediniz. O da seni özledi lütfen."
Bende özlemiştim. Sadece son günlerde Taehyung bana dönmediğinden fazlasıyla depresiftim.
"Bilmiyorum Yoongi keyfinizi kaçırmak istemi-"
"Kes şunu. Geliyorsun ve konu kapandı. Hem eğer sana mesaj atarsa onu almaya yine gidebilirsin. Daha tanımadığın biri için hayatını fazla boşluyorsun."
Yoongi ve akıllı çıkarımları iş başındaydı. Biraz olsun zihnimi toplamama yardım etmişti. Haklı olduğunu biliyordum. Üç gün boyunca mesajım görüldü olarak kalmıştı. Üç gün boyunca kendimi eve hapsetmiştim. Duygusal olarak boşluktaydım ve aklım sürekli pilot olandaydı.
Bana hikayenin tamamını anlatmak istediğini söylemişti ama hiç sesi çıkmamıştı. Numarasının yanlış olduğundan bile şüphe edecektim neredeyse. Fakat görüldü atmazdı eğer yanlış numara olsaydı. Tüm bu ihtimaller beni buhrana sokmuştu yani.
Yine Yoongi haklıydı. Hoseok için hazırlanmalı ve arkadaşlık vazifemi yapmalıydım. Bu yüzden kendimi hazırlanmaya teşvik ettim. Henüz yeni akşam oluyordu. Duş alıp giyinmem ve Hoseok'un evine gitmem için yeterince vaktim vardı.
Öyle de yaptım. Kendimi toplamak için biraz süslendim. Yapabildiğimin en iyisini yapıp oldukça şık oldum ve Fukuoka'dan onun için aldığım hediyeyi yeni bir pakete koyup hazırladım. Bavulumun içindeki her şey gibi onunda sapasağlam bana ulaşması keyfimi yerine getirmişti. Özel bir kolyeydi. Hoseok süslü ve parlak şeylerden hoşlanırdı. Abartılı şeyler tam ona göreydi. Kolye asla tarzım değildi ama onun seveceğini biliyordum.
