24

1K 106 21
                                        

[pörpıl, keyifli okumalar diler.]

Oldum olası doğa gezintilerini şehirdeki gürültülü kalabalığa ve bina yığınlarına tercih ederdim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oldum olası doğa gezintilerini şehirdeki gürültülü kalabalığa ve bina yığınlarına tercih ederdim. Özellikle geçen birkaç yılda yaşanan pandemi ve sonrasında gelişen dünyada bu düşkünlüğümün daha baskın bir hal almasına şüphesiz ki sebep olmuştu.

Kuş cıvıltılarını, rüzgarı teninde hissetmenin getirdiği huzuru oldukça eşsiz buluyordum. İki yıl kadar önce kiralayıp gezmeye gittiğim ve kendime sığınak yaptığım, şehirden çok uzakta olmayan doğayla baş başa bir dağ evi tesisi bulmuştum. Yılın tam da bu zamanlarında, bahara bir iki hafta kala oranın boş olduğunu ve kafa dinleyip tazelenmek için harika bir yer olduğunu biliyordum.

Zaten bu yüzden Taehyung'a bir gecelik konaklama yapacağımız yer için hazırlık yapmasını söylemiştim. Bana ilk sorduğu Yeontan'ın gelip gelemeyeceğiydi. Hemen kabullenmişti bu planımı. Daha önce bir evcil hayvanım olmadığından tesise onu götürüp götüremeyeceğimizi sormam gerekmişti. Malesef sonuç üzücüydü. Tesise alamayacaklarını, alsalar bile ormanda kaybolduğu takdirde sorumluluk kabul etmediklerini çok kaba bir dille belirtmişlerdi. Üzücü haberi Taehyung'a verdiğimde o kadar da üzülmediğini sezdim.

O gece eve onu bıraktıktan sonra her şeyi hazırlamak için birkaç saat planlama için yetmişti. Duşumu aldım ve minik bir el çantasına iki tshirt koyup birkaç parça lazım olacak eşya tıkıştırdım. Mutfağa girip sabah kahvaltımız için güzel bir yolluk hazırlarken gece yarısını çoktan geçmişti. Davetten sonra kendimi hazırlığa kaptırmıştım ve saatten çok haberim yoktu. Saate bakmadan Yoongi'yi aradığımı ise uykulu sesini işitince fark ettim.

"Jin hastanede falan değilsen seni sikeceğim. Saat üç olmak üzere!"

Telefonun ucundan söylenirken oldukça homurtuluydu sesi. Yine de elim piknik sepetini güzelce yerleştirmekle meşgulken azıcık bile istifimi bozmadım.

"Hey ya! Yoongi, arkadaşlığımız bu kadar mıydı? Heyecanımı paylaşamayacak mıyım?!"

Telefonun diğer tarafında söylenmeye başlayan arkadaşımı dinlerken piknik sepetini kapının yanına hazırlayıp koyduğum küçük çantamın yanına bırakarak üst kata doğru çıkıyordum.

"Gece saat üç. Tekrar ediyorum. Gece saat üç ve sen beni aradın. Umarım değecek bir boktur diyeceğin şey."

"Taehyung'la birlikte dağ evi tesisine gideceğiz. Sabah yola çıkacağımız için arayıp haber vermek istedim."

Kısa bir sessizlik oluştu. Sanırım uykulu zihni idrak etmeye çabalıyordu.

"Siz bugün zaten birlikte değil miydiniz? Hem bu da ne? Dağ evi mi?! Adamın sevgilisi var amınakoduğum kendine gelir misin!"

kokpit |  🛩Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin