Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Senin ben aklına sokayım. Ne demek bilmiyorum?!"
Hoseok kulağıma bağırıp duruyor beni deliye çeviriyordu. Son yarım saattir dün gece olanlar hakkında konuşup duruyorduk.
"Yahu ne bileyim, sormadım. Aklım basmadı zaten o anda. Gerisi çok hızlıydı."
"Onu biliyoruz," dedi soluklarını sert sert bırakarak "...banyo duvarı yatak odama bağlı. İniltileriniz yüzünden sevişmemiz yarım kaldı şerefsiz herif. Hem tanrı aşkına kim sormaz ki böyle önemli bir şeyi. Adam neden Namjoon'a Jimin ile sevgili olduğunu söylemiş veya söylemiş mi? Namjoon neden rapor veriyor bu ne olduğu belirsiz karaktere? Ne iş oğlum?"
Omuzlarım düştü. Olduğum yerde yığılarak oturdum. Bir süre öylece sesi olmayan televizyonu izledim. Aklım çorbaydı zaten.
"Bak hoşikim, benim kafam zaten elli altı. Üstüne bir de sen geliyorsun hepten error veriyor sistem. Bilmiyorum tamam mı? Maksat bu zaten. Kendi dedi tanışalım, daha tanışmıyoruz diye."
Derin bir nefes alıp daha alt perdeden konuşmaya başladığında biraz sakinlemiştik.
"Haklısın. Ne bileyim ya ben, çocuk tatlı. Kanım kaynadı ama bu Jimin olayı kafamı karıştırdı. Seninde karışıktır gerçi. Üstüne gitmek değildi amacım."
Hoseok'um böyleydi işte. Benim dertlerime benden çok sarılırdır yeri gelince. Dayanamayıp sordum Yoongi ile olanları.
"Aynı," dedi "...seviştik ve oynaştık. Neden ki?"
Oysaki bana ona duygusal anlamda açılacağını söylemişti. Demek ki yapamamıştı. Üzerine düşmedim ve konuyu geçiştirdim hemen.
"Hediyeni beğendin mi?"
"Of salak deli misin sen? Borca girip aldıysan bunu seni döverim. Ama yalan yok bayıldım. Zevksiz değilmişsin ayrıca."
Aklıma bileklik gelince olduğum yerde bir anda doğruldum. Taehyung'un bilekliği hala bendeydi. Vermeyi unutmuştum.
"Hoseok kapatmam lazım. Sonra konuşalım yine."
İç çeke çeke söylendi.
"Of tamam, çişim gelmişti zaten."
Yüzümde bir gülümseme, aklıma gelen ilk bahaneyle Taehyung'u aramaya başladım. Öğle saatlerini çoktan geçmişti. Uyuduğunu düşünüyordum ki telefonu yeni uyandığını belli eden bir tonla açtı.
"Rahatsız mı ettim? Uyanmışsındır diye düşünmüştüm."
Bir süre esneyerek karşılık verdi. Evin içinde volta atmaya başlamıştım.
"Yatakta debeleniyordum önemli değil. Yeontan ve annem bana gelmiş. Sen ne yapıyorsun?"
