Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"GynHıt'in büyük bir yeri var sektörde. Bunu herkes bilir. Delirdin mi sen?"
Taehyung onu getirdiğim davette şirketimizin adını görüp çığlığı basmış kolumu çekiştirip durmuştu.
Tamam, model olmak isteği sanırım sadece bir hayal değildi. Çünkü hemen ardından bizi yerimize götüren alan sorumlusuna sessiz kalmasını işaret edip olabildiğince salağa yatmam gerekirken bana sektöre olan hakimiyet dolu geçmişimizden bahsediyordu.
"Ah ben bilmiyorum. Bu sektör hiç benlik değil Taehyung."
Heyecanla etrafına bakıyordu. Gözleri fal taşı gibi açılıp kapanıyor alanda çekim yapıp röportaj veren birkaç tanıdık yüzü dikkatle izliyordu.
"Bu kurumun modelleri dünyada sükse yapmış isimlerden oluşuyor. Sen delirmişsin. Nasıl bilmezsin?!"
Bizi yerimize getiren sorumluya teşekkür edip yanımızdan ayrılmasını söyledim. Taehyung ve benim için garsonun birini çevirip atıştırmalıklardan aldığımda o hala heyecanla etrafına bakıp bana şirketimin tarihinden falan bahsediyordu ki bu, yazdığınız kitabın konusunu bir başkasından duymak kadar sıkıcıydı. Yine de, o anlattığı için olabildiğince heyecanlı bir dinleyici olarak kalmaya çalıştım.
"Biliyor musun? Şirketin sahibinin bir oğlu olduğunu duymuştum. Yüzü bilinmiyor ve kimliği gizli. Sanırım kendisi ailesini reddetmiş. Herhalde idol olmak istedi ve babası izin vermedi."
Gözlerim şokla açılmış dediği şey yüzünden küfür edecek gibi olmuştum. Medya boktan haberler uydurmaya bayılıyordu sahiden.
"Çok ilginç. Yani yüzü bilinmiyor falan. Belki başka bir sebebi vardır."
Başını sallayıp içkisini içerken gülüyordu. Heyecanlı gözlerinin orada burada dolaşmasından zevk duymuştum.
"Sanmam. Muhtemelen zengin züppe tipsiz biridir. Ebevynlerinin isteklerine aykırı yaşamak için onlardan köşe bucak kaçıyor orda burada gününü gün ediyordur."
"Öyle mi duruyorum?"
Sorum refleks olarak çıktı. Neyseki müzik yüksek olduğundan beni duymadığını düşündüm.
"Duymadım?" diye kulağıma doğru yanaşıp sordu.
"Eğleniyor musun diye sordum. Eğer istersen erken ayrılabiliriz."
Yüzünü geri çekip gülümsedi. Dans eden birkaç kişinin hemen ardındaki ritmine ayak uydurup içkisinden içti. Uzun süre onu izledim ve odaklandığım başka hiçbir şey olmadı. Yaslandığım yüksek masada ayakta dikilirken içkimi içiyor ve Taehyung'un sosyal kelebek tavırlarına sakinlikle şahitlik ediyordum. Bir grup insanla şahane bir muhabbete katıldığında bile ileri gidip onun keyfini bozmamak için kendimi tuttum. Bir süre sonra hızla üzerime yürüyüp heyecanlı bir tavırla koluma girdi.
