Veliaht (Özel Bölümler)

Lades 2

Bizimkilerle birlikte Meriçlerdeydik. Tam kadroyduk. Meriç,Yağız,Mete,Mehmet içeride Fifa oynuyorlardı. Ben, Ceyda, Anka ve Gizem mutfakta dedikodu yapıyorduk. Mert de her ne kadar oyun oynamak istese de, bizimle dedikodu yapmayı daha çok istemişti. Mert ''Eee kanki, ne var bu hafta gündemde,'' dedi Mert. Güldüm ve göz ucuyla pür dikkat oyun koluyla oyun oynayan Meriç'e baktım. ''Biz Meriç'le ladese girdik,'' dedim. Ceyda dışında hiçbirine söylememiştim. Ceyda, tabii ki eve gider gitmez her şeyi dökülmemi istemişti. ''Oha neden?'' dedi Gizem bana merakla bakarak. ''Ya aslında ben de tam bilmiyorum ki. Kahvaltı yapıyorduk birden aklına lades geldi. Beni gaza getirdi bir nevi. Sonra da ladese girdik. Kızlar bunu kazanmalıyım,'' dedim. Mert bana tip tip bakınca ''Kızlar ve canım kankim Mert,'' diye düzelttim.

Mert sırıttı ve ''Paylaşılamıyorum.Herkes beni istiyor,'' dedi. Göz devirsem de güldüm ve ''Neyse konuyu dağıtma,'' dedim. Anka ''Peki kaybedersen ne olacak?'' dedi. Bu kızın saçları ne kadar güzeldi. Ateş gibiydi.

''Kesinlikle kaybetmemeliyim. Sonuçları kötü olur. Kazanan, kaybedene bir gün boyunca istediğini yaptıracak. Bunu kaybedemem. Beni köle yapar,'' dedim. 

''Kanki senin kazanman lazım. Düşünsene Meriç'e istediğini yaptırıyorsun,'' dedi. Aklıma gelen şeylerle sırıttım. ''Baby shark doo, doo, doo şarkısını söyletirsin,'' diye devam etti Mert.

Ceyda da devam etti. ''Köpek balığı kostümü ile,'' dedi. Hepimiz kahkaha atarken Mert birden durdu ve ''Ben depresyona girecektim. Neden böyle oldum ki?'' dedi. Ona anlamaz bakışlar atarken ''Gece'm yok,'' dedi. Gece, bugün gelememişti. Mert geldiğinden beri herkesi deli etmişti. ''Mert abartmasan mı?'' dedi Ceyda.  Mert birden kendine geldi ve ''Neyse sonra depresyona girebilirim. Şimdi bir şekilde senin ladesi kazanmanı sağlamalıyız,'' dedim.

Yüzümü düşürdüm ve ''Meriç, unutmuyor ki. Sürekli aklında,'' dedim. Meriç'in bu işi bu kadar ciddiye alacağını düşünmüyordum. Ama bana istediği şeyleri yaptırma düşüncesi ciddiye almasına neden olmuştu. Gerçi ben de deli gibi her an kendime hatırlatıyordum elinden bir şey alırken. Kazanırsam yapacağım şeyler aklıma geldikçe sırıtıyordum. 

''Kızlar-ve Mert- benim adım da Melis'se bu ladesi kazanacağım.''

''O zaman bir plan yapalım.'' 

Anka konuştu bu sefer. ''Hile olmaz mı ama?'' diye sordu. Hepimiz omuz silktik. Kimin umrundaydı? ''Kural koymadık ki,'' dedim. Hile yok dememiştik. 

''Ne yapacağız?''

Hepimiz mutfak masasında oturmuş düşünüyorduk. Mutfağa Meriç girdi. Bana baktı ve göz kırptı. Hiçbir şey yokmuş gibi gülümsemeye başladım. ''Bir şeyler çevirmiyorsunuz değil mi?'' dedi.  ''Dedikodu yapıyoruz. Katılmak ister misin Meriç aşkım?'' dedi Mert. Meriç ona doğru hareket edince, Mert çığırarak kaçmaya başladı. ''Uğraşma Mert'le ya,'' dedim. Bana baktı ve gözlerini kıstı. 

''Burası senin kıskanman gereken kısım değil mi? O benim aşkım diyip Mert'in saçını başını yolman gerekir.''

Omuz silktim. ''Niyeymiş?'' dedim. Mert'i tabii ki kıskanmıyordum. O kadar da değil! Meriç, bir şey demeden salona geçti. Onlar oyunlarına devam ederken ''Aklıma bir fikir geldi ama çok saçma,'' dedi. Her zamanki gibi...

Fikirlerimiz her zaman saçmaydı. Mert duvar kenarından buraya baktı. Meriç'i göremeyince rahatladı ve geldi oturdu. Yüzüne sırıtışa baktım ve ben de güldüm. ''Zor kurtuldum. Yoksa vururdu,'' dedi.

''Neyse boşverin şimdi! Ben diyorum ki, dolaptan ketçap alıp eline sıkalım. Kanıyormuş hissi vermek için... Sonra şuradaki bardağı alıp yere atalım. Kırılınca sen de bağırmaya başla. Burada oyunculuk sana kalmış,'' dedi.