''Bak şimdi Edizcimcim, onun gönlünü almak için ona beklenmedik bir sürpriz yap. Hoşuna gideceği ya da daha önce ona hiç yapmadığın bir şey olmalı,'' dedim. Gece, Gizem ve Mete gitmişlerdi. Ne yapacaklarını bilmiyordum ama şu an daha önemli işlerim vardı. Edizcimcimle, yengemi barıştırmak... Aslında bir an barıştırmayayım diye düşündüm. Çünkü, Edizcimcim benim çocukluk aşkımdı ve barışmamaları hoş benim işime gelirdi. Ama, benim daş gibi sevgilim vardı.
''Ne gibi bir şey?'' dedi. Bir koltukta Maviş, Yağız ve Meriç oturuyordu. Geri kalanımız da bir koltuğa yığışmıştık. Ben, Ceyda, Mert ve Edizcimcim; Edizcimcim'le eşini barıştırmamız lazımdı ama nasıl? Düşüncelerim, birbirine iç savaş açmıştı. Şu ana kadar çok fazla bir sürprizle karşılaşmamıştım. Meriç gibi öküz bir sevgiliniz olursa, tabii böyle olurdu. Edizcimcim gayet kılıbık -tamam birazcık kılıbık- biriydi. Tamam bunları boşverin! Edizcimcim, karısını seviyordu be!
''Vallahi, şiir mi yazarsın, hediye mi bilmiyorum ama bunlar klişe,'' dedim. Edizcimcim'le beraber Ceyda ve Mert de bana döndü. ''Sis, Allah aşkına ne bekliyorsun? Ne yapsın Ediz Ağabey , denizin altında yemek mi ayarlasın? Vallahi bana kalırsa bunlar boş iş!'' dedi Ceyda. Ceyda, bunları söylerken ağzının içine bir tane çakasım geldi. Teallam! ''Allah seni Joker etmesin Ceyda! Gören de her gün kapısının önüne güller, karanfiller seriliyor sanar,'' dedim.
Yağız, Meriç ve Maviş klasik futbol muhabbeti yapıyorlardı. İşim olmasa ben de onlara katılırdım ama dedikoduyu yeğlerdim. Ya da gönül bağlamayı işte her neyse... ''Melisciğim, doğru! Meriç seni her gün güllere, çiçeklere boğuyor. Sen de haklısın,'' dedi.
Konu iyice zıvanadan çıkacaktı ki Mert ortaya atladı. ''Bence, bir helikopterin üzerine pankart as! 'Beni affeder misin yafrım?' En iyisi,'' deyince hepimiz güldük. ''Ya böyle sıradan olmasın. Mesela kalbinin oraya dövme yaptırsana!'' diyen Ceyda'yla, Edizcimcim suratını iyice astı. Edizcimcim'in yanağına sulu bir öpücük bırakıp ''Bence, tanıdığın kişilerle bir video çek. İşte herkes 'Ediz abiyi affet!' falan söylesin,'' dedim. Mert ''Iyyy, o ta milattan kalma be kanki!'' Dedi. Dayanamayarak ''Offf! Senin işin yaş,'' dedim Edizcimcim'e.
Aslında bu işi halledebiliriz diye düşünmüştüm ama klişelerden uzak, romantikliğe yakın bir şey de bulamıyorduk.
Ceyda'nın cırlayarak ''Buldum,'' demesi ile göz devirdim. ''Ne buldun Ceyda Allasen?'' dedim. ''Ediz Ağabey'in kendini nasıl affettireceğini buldum,'' dedi. Beklentiyle Ceyda'ya baktık. ''Umarım elimizde patlamaz ama,'' dedi. Bunu demesiyle, umutsuz vaka olduğunu anlamıştık. ''Söyle Ceyda, söyle!'' dedim her şeye hazırlanarak. Haydi bakalım!
*****
Herkese merhaba! Uzun süredir burada yoktum ama geldim. Buradayım. Bu arada çok sağ olun! Veliaht yarım k oldu. Bundan sonraki olaylar, can alıcı kısımlar. Şimdilik doğaçlama ilerliyor ama biraz daha ilerlesin, birkaç bölüm sonra aklımdan bir harita oluşturacağım.
Bölümler şimdilik(!) kısa. Ama bundan sonraki bölümler destan olabilir.
Görüşmek üzere...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Veliaht (Özel Bölümler)
FanfictionFiliz Puluç'un Veliaht kitabının fan-fiction devam kitabıdır. Kendi çapımda üçüncü ve son kitap diyebiliriz. Tamamen eğlence ve avuntu amacıyla... Veliaht özel bölümler sizlerle...