(YN:En son ladese girmişlerdi. Unuttuysak hatırlatayım dedim.)
✨✨✨✨
Gözlerimi açmamla kapatmam bir oldu. Güneş yüzüme yüzüme vuruyordu. Gözlerimi sonunda aralayabildiğimde yan tarafıma bir bakış attım. Meriç ağzı açık bir şekilde uyuyordu.
Uyurken bile nasıl bu kadar tatlı olmayı başarıyordu? Ben uyurken saçlarım yolunmuş tavuk gibi oluyordu.
Meriç bir kolunu bana sarmıştı. Yavaşça kolunu üstümden çektim ve ayağa kalktım. Sırıtarak ona baktım ve aklıma gelen şeyle sessizce odadan çıktım. Saat kaçtı bilmiyorum ama çok geç olmasa gerekti.
Mutfağa girdiğimde Ceyda ve Yağız'ın uyandığını gördüm. "Günaydın cadı," dedi Yağız. Ona dil çıkarttım. "Günaydın kuzenim olmasaydı nikahı basacağım adam," diye dalga geçtim.
Ceyda yalancı bir sinirle "Höst!" dedi. Yağız sırıttı ve "Meriç duymasın," dedi. Sırıttım ve "Siz söylemezseniz duymaz," dedim.
Mutfak tezgahındaki sürahiyi aldım ve mutfak çıkışına doğru adımladım. "Ne yapacaksın kanka?" Dedi Ceyda.
"Koğuşu uyandıracağım. Ama tek kişilik."
"Bu anı kaçıramam," diyen Ceyda hızla telefonunu aldı ve kamerasını açtı. Merdivenleri çıkarken ikimiz de kıkırdıyorduk.
Kapının önüne geldiğimizde yavaşça kapıyı açtım. Güzel, hala uyuyordu. İçeri girdiğimizde Ceyda ağzından bir kıkırtı kaçırdı. Koluna vurdum uyarırcasına.
Meriç'in başına geçtim ve suyu başından aşağı döktüm. Meriç aniden yataktan kalkarken "Ne oluyor lan?" Diye bağırdı. Ceyda ile deli gibi gülmeye başladık. Yüz ifadesi çok komikti.
"Günaydın köle!"
Meriç bana baktı bir süre. Islak tişörtüyle yüzünü sildi ve "Buna ne gerek vardı Melis?" Dedi. Omuz silktim ve "Ben yapıyorsam gerek vardır," dedim.
"Çok kötüsün sis!"
"Allah razı olsun. Bizde de var bir şeyler," dedim sırıtırken. Kapının önüne Gizem ve Mete geldi.
"Günaydın!"
Bakışları Meriç'e kayınca ikisi de gülmeye başladı. "Sana da günaydın ıslak Meriç!" Dedi Mete. Meriç, Mete'ye doğru doğru bir adım atınca Mete gülerek merdivenlere atıldı ve inmeye başladı.
"Her neyse! Bana kahvaltı hazırlamanı istiyorum. Hemen!"dedim ve Meriç'in üstünü değiştirmesi için onu tek bıraktık. Ceyda ile kol kola merdivenlerden inerken Ceyda'nın kaydettiği videoyu izliyorduk. Defalarca kez Meriç'in sıçradığı ana getirdim.
Gülmekten karnım ağrıyordu. Yüzündeki şaşkın ifadeyi asla unutamayacaktım. Meriç'i böyle uyandırmalara bayılıyordum. Mutfağa geldiğimizde Mert'in de kalktığını anladım. "Günaydın kanki,"dedim.
Mert bana tripli bir bakış attı ve "Ben sana küsüm," dedi. "Niye be?" Diye sordum. "Meriç'i böyle uyandırırken nasıl beni çağırmazsın?" Diye sordu.
Gönlünü nasıl alacağımı biliyordum. Ona yaklaştım ve yanındaki sandalyeye oturdum. "Unuttum ama videoya aldı Ceyda," dedim sinsice. Mert'in yüzünde bir sırıtma oluşurken heyecanla "Affettim. Çabuk izleyelim hadi," dedi heyecanla.
Ceyda'nın telefonunu aldım ve Mert'le izlemeye başladım. Mert kahkaha atarken videoyu başa sardı.
"Videoyu bana yollasana. Ben bunu blöf olarak kullanırım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Veliaht (Özel Bölümler)
FanfictionFiliz Puluç'un Veliaht kitabının fan-fiction devam kitabıdır. Kendi çapımda üçüncü ve son kitap diyebiliriz. Tamamen eğlence ve avuntu amacıyla... Veliaht özel bölümler sizlerle...