Ormantik Koca

9.7K 243 44
                                    


"Benim beklediğim aşk başka! O, bütün mantıkların dışında, tarifi imkansız ve mahiyeti bilinmeyen bir şey. Sevmek ve hoşlanmak başka, istemek bütün ruhuyla, bütün vücuduyla, her şeyiyle istemek başka... Aşk bence bu istemektir. Karşı konulamayan bir istemek!"  Sabahattin Ali


Yağızlar'ın evine vardığımızda Meriç arabayı park etti. Arabadan hızlıca inip merdivenleri tırmandım. Meriç ise arkamdan yavaşça geliyordu. Yavaş diyorsam da abartmıyorum. O kadar yavaştı ki sanırsınız kaplumbağa... Ağır çekimde coolluk saçıyordu etrafa. Bu çocuk hep tarz olmak zorunda mıydı? Buna ona söylemek isterdim ama bilmesine gerek yok. Zili  çaldım. Ayak sesleri duydum ve kapı açıldı. Mert, sırıtarak bize bakıyordu. ''Hoşgeldin kanki ,'' dedi ve elini yanağımdan makas almak için yanağıma uzattı. Meriç'in öldürücü bakışlarıyla karşılaşınca vazgeçti. ''Mert, o elini bir yerine sokarım ha !'' dediğinde Mert'in gözleri büyüdü. ''Tamam aşkım,'' dediğinde ben de Mert de gülüyorduk Mert'in söylediğine. Meriç kaşları çatılmış bir şekilde bana baktıktan sonra Mert'e doğru adımladı. Mert geriledi ve ''Aman be şaka da yapılmıyor!'' dedi ve koşarak içeri girdi.

 Ben hâlâ gülüyordum. Meriç, Mert'in  arkasından ''S*kerim şakanı,'' dedi ve bana döndü. Eliyle ağzımı kapattı ve ''Gülme Melis !'' dedi. Gülmelerim kıkırdamalara dönüşürken ''Yoksa ben senin ağzını kapatmasını bilirim,'' dedi. Gülmem yüzümde dondu ve baştan aşağı kızardım. Saç diplerimden ayağıma kadar... Elimi ağzıma götürüp Meriç'in elini ağzımdan çektim. ''Pis sapık!'' dedim ve omzuna bir tane vurdum. İçeri geçerken emindim ki domates gibi kızarmıştım. Arkamdan ''Ve sen çok fesatsın!'' dedi gülerek. ''Yav he he!'' dedim ama yüzüne bakamıyordum  çünkü suratım kıpkırmızıydı. Boy aynasının yanından geçerken görmüştüm.  Salona geçtiğimde Yağız, Ceyda, Mert, Mete, Maviş, Gece, Gizem vardı. ''Hoş geldin Melis!'' dediler. ''Hoş buldum!'' dedim. Mert sırıtarak ''N'oldu kanki neden kıpkırmızısın?'' dedi. Meriç içeri geçti ve herkese selam verdi. Sonra da Mert'e döndü . '' Melis'i utandırmayı bırak Mert!'' dedi. Gözlerim şaşkınlıkla büyürken Meriç'e döndüm. ''Sanki bir şey yaptık da böyle diyorsun,'' dediğimde ''Sonra devam ederiz o işe,'' dedi sırıtarak. Herkes gülerek bana bakıyordu. Ulan mal Yağız bari sen gülme! Kuzenini burada götürseler oturup gülecek. Mert'in elindeki yastığı aldım ve Meriç'e fırlattım. ''Gülmeyin! Mert sen dur senin kirpiklerini kızartıp sana yedirmezsem...'' dediğimde Mert gözlerini pörtletti.'' ''Çift olarak psikopat bunlar,'' dediğinde herkes gülüyordu. Tabi ben de... 

''Sakin ol pantercik,'' dedi ve yanını gösterdi Meriç. Hâlâ ayakta olduğumu o an anladım. Meriç'e inat Maviş'le Kıvırcık'ın ortasına oturdum. ''Nasılsınız gencolar?'' dedim. Meriç öldürücü bakışlar atıyordu şu an ama umursamadım. Ona dil çıkardım. ''Melis sana ne lan onların nasıl olduğundan! Gel yanıma otur. Ayrıca o dilini içeri sok yoksa ben sokmasını bilirim, '' dediğinde yine kızarmıştım. ''Bu ne ya herkes bana oynuyor! Offf!'' dedim ve kalktım. Meriç'in yanına oturdum. Yanağımı öptü ve ''Öpeyim de sakinleş,'' dedi. Yanağıma bir kez daha öpücük bırakıp geri çekildi. Gururum kırılmıştı. Kollarımı göğsümde birleştirip sustum. ''Melis sadece şakaydı,'' dedi Meriç. Hiçbir şey demedim. Oh olsun ona! 

''Trip mi atıyorsun bana?'' dedi. Trip ne be?! O kelimeden nefret ediyorum. Tıpkı çıkmak ve aşkım gibi... ''Trip atmıyorum. O kelimeden nefret ediyorum, '' dedim. Bir nevi tavır yapıyordum. Meriç yanıma daha çok yanaştı ve sarıldı. ''Melis, ciddiye alma. Sadece bir şaka,'' dedi . Umursamadım. ''Eee, nasıl geçti ilk gününüz gencolar?'' dedim. ''Vallahi sizi bilmem de benimki kötü geçti. Sınıfa girerken bir öküze çarptım. 'Önüne bak,' dedim. Demez olaydım yaf! Tam on dakika boyunca beni kovaladı. Tabii üstün gücüm sayesinde bir yumruk, bir tekme işi bitti, '' deyince, Mete oturduğu yerden doğrulup Mert'in kafasına vurdu.

 ''Lan ne yalan atıyorsun? Biz olmasak o adam seni  gömerdi lan oraya. Bu salak koşarken bize rastladı. İşte biz de  'Abi bu çocukta beyin eksikliği var,'  falan dedik.'' 

Anlattıklarına haykırarak güldüm. Gece yalandan bize kızdı ve ''Gitmeyin sevgilimin üstüne!'' dedi. Gözüm masaya kaydı ve birden gözlerim parladı. ''Lütfen Milka da aldım deyin!'' dedim. Yağız ''Merak etme hiç kuzenimi Milkasız bırakır mıyım ?'' dediğinde sağ elimi kalbime götürüp yavaşça vurdum. ''Büyüksün,'' dedim. Herkes iğrenir gibi baktığında ''Görmezden gelin,'' dedim. ''Haydi yiyelim,'' dedim. Herkes poşetlerden birini aldı ve açtı. Mete direkt cipsilere gömülürken güldüm. Herkes sırayla bugünün nasıl geçtiğini anlattı. ''Anka nerede Mehmet ?'' dediğimde ''Gelemedi. Sonra gelecekmiş yenge, '' dedi. Yenge demelerine alışmıştım. Biz konuşurken kapı çaldı. ''Ben açarım,''  dedi Yağız ve kapıyı açmaya gitti. İçeri giren kişiyle gözlerimi büyüttüm. ''Edizcimcim!'' dedim ve koşarak sarıldım. Meriç, artık beni Edizcimcim'den kıskanmıyordu ama huysuzlanıyordu. Kıskanç Veliaht!

''Ne işin var burada? '' diyen Yağız'a ''Hoş buldum Yağız,'' dedi ve gözlerini devirdi. Bir süre sonra ''Sanırım yengeniz bana küstü,'' dediğinde sırıtarak ona döndüm. ''Ne yaptın da sinirlendirdin?'' dediğimde ''Kıskançlık alarmı!'' dedi. ''Sonunda bana kaldın ha!'' dediğimde Meriç boğazını yalancıktan temizledi. Edizcimcim, Meriç'le sevgili olduğumuzu biliyordu. Ona inat  onu çekiştirerek boş koltuğa oturtup yanına yerleştim. Milkalardan birini aldım ve ona döndüm. ''Anlat,'' dedim. Masanın üzerinden boş bir kola aldı ve bir yudum aldı. ''Alışverişe çıkmıştık. Bir mağazaya girdik ve bir elbise beğendi. Elbise de çok kısaydı. Tabi ona elbise demeye bin şahit ister,'' dedi burnundan soluyarak. Elimle devam etmesini işaret ettim. 

''İşte orada 'Yok ben bunu alacağım,' falan derken bu küstü bana. Şimdi de beni eve almıyor. Evsiz kaldım sanırım,'' dediğinde herkes kahkaha atmıştı. Edizcimcim herkese sinirli bakınca herkes susmuştu ama herkesin gülmesini zor tuttuğunu biliyordu. ''Merak  etme Edizcimcim o işi hallederiz. Ben seni çok özledim,'' deyip sarıldım. O da bana sarıldı. ''Sanırım  'Ormantik Koca' olma zamanın geldi,'' dediğimde herkes güldü. Meriç bana öldürecekmiş gibi bakarken Edizcimcim'i öpüp Meriç'in yanına gittim ve oturdum. ''Ne oldu kıskandın mı ?'' dediğimde ''Seni Ediz'den kıskanmadığımı biliyorsun. Sadece biraz huysuzlanıyorum,'' dedi. ''Sen hep huysuzsun Daffy Duck,'' dedim gülerek. Dediğime takılmadı ve pis pis sırıttı. Dediğimi yeni yeni kavrarken gözlerimi büyüttüm. ''Lafımı geri alıyorum,'' dedim.

 ''Laf ağızdan bir kere çıkar güzelim,'' dedi ve bana yaklaşmaya başladı.

*****

İyi ki burada kesmişim!

Sizi çok özledim ama...

Annem, bilgisayara girmeme izin vermiyor.

Üzgünüm...


Veliaht (Özel Bölümler)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin