Barıştırma İşlemi Başlasın !

6.8K 230 119
                                    

''Allah belanı vermesin, tamam mı?''

 Bir yandan Ceyda'ya yakınıyor bir yandan da sürprizi hazırlıyorduk. Ceyda'nın aklına gelen fikir  ne kadar saçma olsa da işe yarayabilirdi. ''Benim işim bitti yafrılar,'' diyen Mert'e  ''Gel o zaman. Bana yardım et kanki,''dedim masumca sırıtarak. ''Ya kanki, çok yoruldum yoksa biliyorsun,'' dedi ve koşarak Meriçler'in yanına gitti. ''Ceyda, kanka bari sen yardım etsen?'' deyip yavru kedi bakışı attım. Ceyda bana bakmadan ''Melis, işim olmasa yardım ederdim ama görmüyor musun? Ben de çalışıyorum,'' dedi işini yaparak.

Oflaya puflaya işime geri döndüm. Arkamdan biri bana sarılınca irkildim ve başımı geriye attım.  Başımı geriye atmamla, inleme sesi duymam bir oldu. Arkama döndüğümde bir adet Meriç'le karşılaştım. Sanırım yanlışlıkla kafam burnuna çarpmıştı. ''Pardon,'' dedim alt dudağımı ısırarak.

''Biraz yavaş olsana pantercik,'' dedi burnunu tutarak. ''Sen de aniden sarılmasaydın ördekçik,'' dedim. Sırıtarak ''Ha yani haber verip sarılsam böyle yapmayacaksın?'' dedi. Derin bir nefes aldım ve onunla başa çıkamayacağımı anlayınca ''Ne var Meriç, ne istiyorsun?'' dedim. Sırıtarak ''Öpücüğümü,'' dedi. Anlamayarak ona baktım. ''Bir saat öncesine kadar Daffy Duck demiştin, hatırlıyor musun?'' dedi. Ne dediğini anladığımda yüzümün kızardığını hissettim. ''Öyle  kolay kurtulamazsın benden pantercik,'' deyince kaçacak yerim kalmamıştı. İyice yaklaşıyordu. O anki akılsızlığımla ''Akşam alırsın öpücüğünü,'' deyip baştan savma bir cevap verdim. Ondan uzaklaştım ve kızarmış bir şekilde işime döndüm.

İşim bitince elimin tersiyle alnımı sildim ve derin bir 'oh' çektim. İçeri Edizcimcim girdi ve başıyla ona düşen görevi yaptığını onayladı. ''Eee şimdi ne yapacağız?'' dedim. Edizcimcim, ''Aranızdan biri arayacak biricik yengenizi. Haydi bakalım!'' Deyince herkesin gözü bana döndü. 

''Ne? Ben yapamam!'' dedim. Öyle mi dedim? Boş verin! İşin sonucu elimde telefonla, Edizcimcim'in eşinin numarasını tuşlamak oldu. 

''Alo?''

''Alo yenge koş yetiş!'' dedim. Ceyda fısıldayarak ''Salak sanki karşı apartmanda koş gel diyorsun,'' deyince elimle sus işareti yaptım.

''N'oldu Melis?'' dedi. Aha ne diyeceğim? ''Şey... ııı... Edizcimcim'in kafası koptu,'' dedim. Hepsi bana 'Mal bu kız vallahi! Demir eksikliği var herhalde,' der gibi bakıyordu. Telefonu sağ göğsüme bastırıp ses yerini kapattım. ''Ne yapayım aklıma ilk bu geldi! Off! Ne diyeceğim?'' dedim yanaklarımı şişirerek. ''Migreni tuttu de,'' diyen Ceyda'ya ''Ceyda, migren için İzmir'den buraya gelecek hali yok,'' dedim. ''Öyle deme! Migren migrendir,'' diyen Mert'e sinirle baktım. ''Tamam, sakinim. Size ne içiriyorlar?'' dedim.

Göz devirdiler. Edizcimcim ''Bıçaklandı de!'' deyince artık dananın kuyruğu koptu kopacaktı. Sesimi çatallaştırarak ağlama numarası yaptım ve telefona döndüm. ''Yenge, ühü Edizcimcim bıçaklandı,'' dedim ağlama numarası yaparak. İnandırıcılık katması için kötü bir şey düşünmeye çalıştım. Aklıma Damon'ın ölme sahnesi gelince daha çok ağlamaya başladım. Resmen kadını kandırıyordum. Allah'ım sen affet! 

''Ne? Melis şaka mı yapıyorsun? Bak şakanın sırası değil,'' deyince ''Y-yok, bu işin şakası mı olur? N'olur gel!'' dedim. ''Tamam geliyorum, neredesiniz ?'' dedi. Aha! ''Şeyy... Yağızlardayız!'' dedim. 

''Neden? Hastaneye gitsenize!'' 

''Şeyy... ııı... Doktor buraya geldi. Hastaneye gidemeyiz. Çok geç olabilirmiş. Çabuk gel!'' dedim ve telefonu kapattım.

''Geliyor galiba,'' dedim ve ''Haydi, hazırlanıyoruz!'' diye ekledim.

*****

Hellööö...

Bu işin şakası mı olur deyip şaka gibi affetme operasyonu yapan koca yürekli Melis ve arkadaşları! Sizden korkulur.

Görüşmek dileğiyle...

Veliaht (Özel Bölümler)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin