rihanna - don't stop the music
jieun'dan
-
"Evimizin neşesi mi gelmiş?" Jungkook büyük bir coşkuyla, yıllardır Minji'yi görmüyorcasına sarılırken, konuşmaya devam etti. "Kim gelmiş buralara böyle?"
"Cimcime!" Taehyung ağlayarak Jungkook'un kolları arasından Minji'yi almaya çalıştığında şaşkınlık içinde yanaklarına doğru akan gözyaşlarına baktım. Bunu gerçek anlamda beklemiyordum, yani Jimin çocukların Minji'yi görmek istediğini söylediğinde bu kadar çok özlem dolu sahneler görmek tuhafıma gitmişti ve ayrıca kendimi kötü hissetmeme neden olmuştu. "Tae amcanı özledin değil mi? Bu yakışıklı yüzü bir daha göremeyeceksin diye kahroldun, değil mi?" Dudaklarımı sıkıca birbirine bastırırken çocukla çocuk olan ikiliyi izliyordum ki bir diğeri daha onlara eklenmişti.
"Beni özlemiş sadece." Dudaklarını büzen Jimin yerde oturan ikilinin yanına gelerek Minji'nin şaşkınca onları izleyen bakışlarına karşılık vermişti. Sanırım şuan ortamda dönen olaylardan bir ben bir de Minji hiç bir şey anlamıyorduk.
"Baksana! Beni gördüğü için dili tutuldu çocuğun, beni daha çok özlemiş." Taehyung elinin tersiyle yanağındaki göz yaşını silerek konuştu. Ağladığına hala daha inanamıyordum.
"Niye ağlıyorsun oğlum?" Jungkook ağlamaklı ifadesiyle Taehyung'a dönmüştü.
"Ağlamıyorum," Gözyaşları yanaklarını ıslatmaya devam ederken yalan söylemesi komikti. "..., asıl sen niye ağlıyorsun?"
"Ağlamıyorum." Jungkook'ta Taehyung gibi cevap verdiğinde Minji'yi bu sağlıksız ortamdan çekip almak istemiştim.
"Lan, ben böyle ağlamadım size ne oluyor?" Jimin ikisinin de başına vurarak tepkisini belli ettikten sonra Taehyung'un koltuk altlarından tutarak havada tuttuğu Minji'ye kollarını uzattı.
"Duygusuz pislik." Jungkook ağzının içinde homurdandığında Jimin'in ters bir bakışla ona dönmesiyle masumca gülümsemeye çalıştı ama gözleri dolu doluyken oldukça dramatik bir an gibi gözükmüştü.
"Hayır ya! Dur biraz daha seveyim." Jimin'in kolları arasına girmekte olan Minji'yi engelleyen Taehyung, kendi kolları arasına hapsetmişti kızımı. Fakat bundan hoşlanmayan Minji az önceki suskunluğunu -ki eve girdiğimiz an da çığlık atarak bütün apartmanı inleten ikili yüzünden donup kalmış ve konuşamamıştı- keserek ağlamaya başladığında Jimin harekette bulunacağı sıra Jungkook ondan önce öne atılmıştı.
"Boğdun çocuğu, boğdun! Ver de benim kaslı kollarımda nasıl da duruyor gör." Jungkook Minji'yi alacağı sırada öne doğru eğilmiş Jungkook'u omzundan ittirerek Minji'yi Taehyung'un kolları arasından alan Jimin hızla ayağa kalkmıştı.
"Yeter size bu kadar özlem giderme. Kaslı kollarıymış, peh!"
"Sen benim kaslı kollarımı mı kıskandın?"
"Yoonji ile Chungha nerede?" Her an kavgaya dönüşebilecek olan ortamı engellemek adına aklıma gelen ilk soruyu sorduğumda yanlış bir soru sormuş gibi hissetmiştim. Taehyung'un düşen yüzüyle birlikte diğerleri bana dönmüştü.
"Yoonji işte, Chungha ise artık burada kalmıyor." Jimin sorumu cevaplayarak sessizliği bozduğunda minnettar hissetmiştim. "Küçük bir stüdyo daire kiraladı, dün de taşındı." Duyduğum cümleyle birlikte kaşlarım havaya kalkarken Chungha'nın geçenlerde bahsettiği şeyi yapmaya karar vermesine ve bir adım atmasına hem şaşırmış hem de sevinmiştim. Hayatında belli şeyleri düzene sokan sadece biz değildik sanırım ama Taehyung için aynı şeyi söyleyemezdim çünkü yüz ifadesine baktığımda üzgün duruyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Baby? Baby.
Fanfiction"Kızına merhaba de, Park ŞEREFSİZ Jimin." boy×girl *İlk bölümlerde küfür ve argo kelimeler bulunmaktadır.* 14/07/2019