4| Andaval Jimin

1.5K 115 65
                                    

norm ender - mekanın sahibi

(şarkıların bölümlerle alakası yoktur, kafama göre takılıyorumdur.)

-

"Altını değiştirdim, kağıtta yazanlara göre yemeğini yedirip gazını çıkarttım, senin yüzünden güzel geçecek gecemden oldum ve iki saatten uzun süredir de ayakta dikilmiş uyumanı bekliyorum. Sence de bu kadar işkence fazla değil mi? Bak, anlaşalım tamam mı? İlk önce bana öyle bakmaktan vazgeç ve gözlerini kapat." Kucağımda uyutmaya çalıştığım bebeğe bakarak gözlerimi kapattım, bir daha da açmak istememiştim ama o da kapattı mı diye bakmak zorunda kalınca ve hâlâ gözlerini sonuna kadar açık görünce düzelemeyen sinirlerim birbirine karışan kablolar gibi bir hâl almaya başlamıştı. "Kapasana." Mızmız çıkan sesime karşılık hiçbir tepki vermeden bana bakarken son bir umut koltuğa tekrardan oturmaya çalış- "Tamam ağlama, tamam, bak... Oturmuyorum." Hayat felsefesi şerefsizlik üzerine kurulu olan iki sikik arkadaşım yüzünden düştüğüm durum, benim için tam bir FELAKETTİ. Hayatımın bir noktasından sonra böyle bir olay yaşayacağım aklımın ucuna dahi gelmezken şimdi her şeyi siktir edip keyif yapmaya gidemiyordum. Sorumsuz, umursamaz biriydim oysaki ben, hani yan tarafımda kıyamet kopacak olsa siklemezdim ama şimdi, ŞİMDİ BUNU YAPAMIYORDUM ve bunu bilmek daha çok sinirlerimi bozuyordu. Eğer bebeği bırakıp flört ettiğim -ki bu gece kesinlikle yatakta bitecek olduğuna emin olduğum- kadının yanına gidecek olsam hayatları boyunca dünyaya 'pezevenk nasıl olunur' tanıtımı yapmak için doğmuş iki gerizekalının bebeğe bakmayacaklarını -bakamayacaklarını biliyordum. Hoş, benimde bakabildiğim söylenemezdi ama en azından bizim iki salaktan daha akıllıydım.

JİMİN, HER ŞEYİ SİKTİR ET.

Evet, sol tarafımda bas bas bağıran ve dinlemek için can attığım canım şeytanım tam olarak bunu söylüyordu ve ben ona kapılmamak için kendimi zor tutuyordum.

"Neden uyumuyorsun?" Gözlerini sonuna kadar açılmış bir şekilde alttan bakışlarla beni izleyen bebeğe alt dudağımı sarkıttım ve o da güldü. Ona sinirlenmek istedim ama gözlerimi devirmekten başka bir şey yapamadım. Bakışlarımı duvardaki saate çevirdiğimde ve gecenin 3'ü olduğunu fark ettiğim vakit artık dayanamayacağımı anlamıştım. Saatler öncesinde aradığım numarayı birkez daha aradım, ki en son konuşmamızdan sonra birkaç kez daha aramıştım ama hata ulaşılamıyordu, umarım tekrar aynısı olmazdı çünkü artık sabır diye bir şey kalmamıştı bende.

Aradım ve sonunda hata ulaşılabildi fakat uzun uzun çalışına rağmen arama açılmadı.

"SİKE-" Bebeğin bana olan bakışları yüzünden sustum. "Bakma bana öyle, sinirlendirmesinler adamı o zaman." Ona açıklama yaptığıma inanamıyordum. Sikeyim, ne hâllere düşmüştüm.

Birkez daha aradım ve hat yine uzun uzun çaldı ve kendiliğinden kapandı. Önemli bir şey olursa arayın diyen kadın telefonunu açmıyordu ve bu durum onun hakkındaki düşüncelerimi kötü yönde ilerletmeye devam ediyordu. Dilimin etrafında döndürdüğüm küfürlerimle birlikte mesaj kutusunu açmadan önce numarayı '?' olarak kaydettim -şuan isim bulamayacak kadar üşengeçtim-

'Telefonuna bakmak aklına gelirse beni hemen geri ara.'

Birçok şey söylemek istiyordum o an, günümün berbat geçişinin hıncını o kadından almak istiyordum. Bir beş dakikalık sürenin sonunda telefonuma gelen mesaj iletisiyle birlikte okuduğum yazıyla gözlerimi devirdim.

Baby? Baby.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin