22| Yapboz Parçaları

778 71 35
                                    

doja cat - kiss me more ft. sza

-

Bir karar vermiştim; daha fazla korkularımdan kaçmayacak, onların arkasına saklanmayacak ve sorumluluklarımın farkında olacaktım.

Eski Jimin'in düşüncesiz, rahat, dünyayı umursamayan halinden yavaş yavaş soyutlanırken ne kadar endişe duymuş olsam da şimdi bunun doğru olduğunun farkındaydım. Pederin de dediği gibi; "Sorumluluk alabilen erkek, taşaklı bir adam olabilmiştir." Sanırım peder gerçek anlamda hayatın şifresini çözmüştü çünkü diğer türlü her dediğinin elbet bir gün doğru çıkmasının başka açıklaması olamazdı. Neyse ki pederime karşı duyduğum saygı bir kez daha artmıştı. Cümleleriyle birlikte kendisini hatırlattığı zaman ne kadar onu aramak istesem de duyacağım küfürlere ve kızgın tavra hazır olmadığımı bildiğimden onu aramayı yine ve yine ertelemiştim. Artık hayırsız evlat olduğumu ben bile kabullenecek gibiydim.

Pederi bir süreliğine kenara bırakırsak verdiğim kararın ilk adımını Jieun ile buluşarak yaptığımız konuşmalar ve birbirimize açık olmamız sonucunda tamamlamış olduğumu söyleyebilirdim. Artık kaçmayacağımı, Minji'ye düzgün bir baba olacağımı ve eğer Jieun da isterse- Neyse o konuyu şimdilik es geçelim. Pekala, tamam. Bir şeylerden kaçmayacağımı az önce demiş olabilirim ama bunu her konuda profesyonel bir şekilde kararımı verdiğim an da yapabileceğime kimse inanmasın. Yavaş yavaş, sakin adımlarla ilerlemem gerekiyor. Zamanı geldiğinde kaçmak yerine sorumluluk aldığım zaman bu konuda profesyonelleşeceğime eminim.

Zamanı gelen ve kaçmak gibi düşünceleri tamamen kafamdan attığım şey de DNA testi sonucuydu. Aslında, eski düşüncelerime zıt bir şekilde artık o kadar da umursadığım bir konu değildi. Minji'den uzakta geçirdiğim günler sonunda ve onla karşılaştığım ilk anda bunların önemsiz olduğunu fark etmiştim. Minji'nin benim kızım olduğunu öğrendiğim ilk anda da -kapının önünde Jieun'ın bıraktığı kısa not sayesinde öğrendiğim an- her ne kadar reddetmek istesem de ve öyle de davransam da -ki o zamanlar gerçekten bunu reddetmek istiyordum- aslında içten içe bunun doğru olduğunu düşünüyordum.

Kafamın içinde birçok düşünce dönüp durmuştu zamanında. Reddetmek istediğim şey, Minji'nin kızım olması, ya gerçekten değilse cümlelerine dönmüştü ama bu düşünceler çok uzun süre kafamın içinde beni rahatsız edecek noktaya kadar gelmemişti çünkü Jieun ile oturup konuştuğumuzda bana yalan söylemediğini düşünmüştüm. Ona ağır konuştuğum halde -ki o zaman bunun farkına sonradan varıp özrümü dilemiştim- Jieun'ın hala bir şeyler için uğraşması ve benim gibi sorumsuz bir insana kızını emanet etmesi- Demem o ki Jieun'a karşı olan güvensizliğim gitmişti. O gün, onunla konuştuğumuz da ve gözlerinin içine baktığımda... Bir insana güvenmemek için nedenlerimiz olması gerekirdi ama Jieun'ın bakışları, gözlerinin ardında sakladığı geçmişi ona güvenmemi sağlamıştı. Ona inanıyordum, bu nasıl oluşmuştu bilmiyordum ama ona inanıyor ve güveniyordum. Hislerinin gerçek, anlattıklarının doğru ve yalın olduğuna inanıyordum artık ve bu kararımdaki ikinci en büyük adımdı.

Hatırlarsanız bir ara bahsettiğim düzen kavramını şimdi daha sağlam ve daha emin bir şekilde oturtturabiliyordum hayatımda. Artık düzenimin içinde kimlerin olmasını istediğimi biliyordum. Aynanın karşısına geçerek kendimle yaptığım münakaşalar sonucunda isteklerimi ve istemediklerimi biliyordum ve bu içimdeki kargaşaların yarattığı iç huzursuzluğa iyi gelen yöntem bütün karma, beni yakan düşüncelerimin üstüne su serpmişti.

Jieun hafifçe öksürerek dağılmış olan dikkatimi kendinde topladığında masanın üstünde duran Dna testi raporundan bakışlarımı çekerek ona baktım.

Baby? Baby.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin