15| Birinci Yaş Günü

1.1K 85 97
                                    

bts - anpanman

-

Mutluydum.

Uzun süredir mahrum kaldığım saf bir mutluluk içimde bahar sevinci gibi bir his uyandırıyordu. Heyecanlıydım da, adlandıramadığım ama aslında sebebini bilip de kendime söyleyemediğim bir nedenden dolayı içim kıpır kıpırdı. Ona kendi içimde söz vermiştim, o gün, beni yanlışlarıma rağmen kabul ettiği gün -henüz ona yaptığım yanlışların neler olduğuna aklı ermese de- Yerden Bitme'nin beni tekrardan kabullendiği gün onu mutlu etmek için uğraşacağıma dair kendime söz vermiştim. Bir daha -ne kadar uzun süre birlikte olacağımız tartışılırdı- onu üzmeyecektim, hayal kırıklığına uğratmayacaktım.

Onun için iyi bir insan olmaya çalışıyordum ki bu garipti, yani benim için. Birilerine değer vermem zordu, alışmak ve o kişiyi benimsemek oldukça sancılı bir süreç gibi gelirdi bir zamanlar ama daha sonra bunu, insanları umursamayarak veya işime yaramadıkları sürece takmayarak aşmıştım. Değer verdiğim insanlar belliydi, bir elin parmağını geçmeyecek kadar az sayıda insanı hayatımda tuttardım ve diğerleri benim için önemsizlerdi. Fakat Yerden Bitme'ye alışmaya çalışmak, alışmak zorunda kalmak, hayatıma birden girişini kabullenmek... Onu kabullenmek. Bunlar işte tam olarak geçmişte bıraktığımı sandığım sancılı süreçleri gün yüzüne çıkarmıştı.

Jieun.

Onun hakkında ne düşünmem gerektiğini hâlâ tam olarak bilemiyordum. Hayatımda kısa süreliğine var olmuş ve sonra gitmişti. Onu tanımıyordum bile, onun hakkında bildiklerim oldukça azdı ve ona karşı ne hissettiğimi de tam olarak bilemiyordum. Ona kızgın mıydım, kırgın mıydım? Belki. Kızgın olmamı yorumlamak kolaydı ama neden bir yanımın kırgın hissettiğini anlayamıyordum.

Şimdi, karşımda Yerden Bitme ile birlikte durdukları zamanda onlara bakarken yoğun bir yakınlık hissine yapışmış yabancılık duygusu aklımı, düşüncelerimi daha da çok dağıtıyordu. Önümdeki tabloya ait hissedip hissetmemek bir yapboz parçası gibiydi, uyabilmek ve oraya ait olmak... Ama bundan önce eksik parçalar tamamlanmalıydı.

"Her şey tamam mı?"

"Taehyung ve Chungha pasta almaya gitmişti, onun haricinde her şey hazır."

Yoonji ve Jungkook doğum günü hazırlıkları hakkında konuşmaya devam ederken Jieun, Yerden Bitme'den ilgisini çekerek onlara baktı, gözlerindeki kırık parıltıları görebiliyordum, dudağının kenarına konmuş ufak gülümseme gibi.

"Minji'de hazır." diyerek muhabbete dahil olduğunda kolları arasındaki Yerden Bitme'yi biraz daha öne çıkarmış ve giydirdiği kıyafetleri göstermişti. Sarı, askılı bir tül elbiseyle ve kafasındaki -elbisenin detaylarıyla süslenmiş- kocaman tacıyla gerçekten oldukça tatlı duruyordu, şimdi, tam bir civcive dönmüş gibiydi. Yoonji beklemediğim bir şekilde çığlık atarak Yerden Bitme'ye ne kadar güzel ve şirin olduğu hakkında övgüler yağdırırken -ki Yerden Bitme çığlığı duyduğunda şoka uğrayarak Jieun'a yanaşmıştı- hızla Yerden Bitme'nin yanına gelip onu kucağına almış ve etrafında döndürmüştü.

"Civcivin bugün doğum günümüymüş. Şu doğum günü kızının güzelliğine baksanıza!"

Jungkook -ona hâlâ sinirliydim- gülerek yanlarına gelip Yerden Bitme'yi almaya çalıştığında bizim civciv kollarını direkt olarak ona açmış ve Yoonji'nin kafamızı ağrıtacak derece de söylenmesine neden olmuştu.

Baby? Baby.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin