Charles üç gündür Erik'i ne görebiliyor ne de ondan haber alabiliyordu, dolayısıyla endişelenmiş ve haberlere bakmıştı. Fakat nerede olduğuna dair tek bir bilgi bulamamıştı. O sırada kapısı çalınca oturduğu yerden kalktı.
"Hoşgeldin Logan." Logan içeri geçerken Charles da onu takip etti.
"Hoşbuldum Charlie. Nasıl gidiyor?" Charles omuz silkti.
"Her zamanki gibi. Senin?"
"Sinir bozucu, ama bu da benim için normal. Bensiz mekanda tek bir işi bile düzgün yapamıyorlar." Logan yine her zamanki gibi şikayetlerini sıraladı, ardından bir sigara yaktı.
"Kovsana sensiz işi düzgün yapamıyorlarsa." Logan omuz silkti.
"Kimse istediğim gibi çalışmıyor ki. İşe alıyorum bir haftaya kalmadan yeni birini aramaya başlıyoruz."
"Diyorsun ki, benimkiler kötünün iyisi." Logan sigara dumanını üflerken güldü.
"Aynen öyle. Ee senin iş güç iyi gidiyor da Erik ile nasıl aranız?" Charles omuz silkti.
"Düzeldi ama bazen suçluluk duyuyorum. Yani sevgilisini benim yüzümden ekiyor bazen." Logan güldü.
"Senin yüzünden ekmiyordur."
"Ne demek o?"
"Kendisi senden ayrılmak istemiyordur. Bence kızı sevmiyor bile. Senin yokluğunda tutunacak bir şey arıyordu. O şeyde bu kızdı işte." Charles iç çekti.
"Abartma istersen. Benim yokluğumu nasıl onunla kapatsın?"
"Ben bilmem, hem kapatabiliğini kim demiş? Bir ara konuşmuştuk onunla. Yani senin hakkında. Sen olsaydın hayatının bu kadar saçma olmayacağını, senden başka kimseye ihtiyacı olmadığını söylemişti." Charles omuz silkti. Bunu öğrenmek gün yüzüne çıkmış hislerine iyi gelir miydi, tartışılırdı işte. Yine de dürüst olması gerekirse, bunu duymak ona iyi hissettirmişti.
"Bunu benim öğrenmeme gerek var mıydı cidden?" Logan sigarasını söndürüp Charles'a baktı.
"Beni yeme Charles. Ondan hala hoşlandığını görmemek için kör olmam lazım." Charles kaşlarını çattı.
"Saçmalama Logan! Onun sevgilisi var."
"Tek gerekçen sevgilisinin olmasıysa unut gitsin. Onu sevmiyor bile. Eminim kızdan birlikte olmak için direttiğinden ayrılmıyordur." Logan iki salak arkadaşının da birbirinden hoşlandığını görebiliyordu. Tamam, ilk günler gerçekten Charles ondan nefret ediyordu ama Erik'in ona içi gider gibi bakmasının nasıl bir gerekçesi olabilirdi ki! Bal gibi de gözlerini Charlestan ayıramıyordu işte. Charles da zaten eskiden Erikten hoşlanıyordu. Şimdi hayal kırıklığı geçtiğinden, ona yine eskisi gibi bakmaya başlamıştı.
"Sence tek sorun bu mu? Kızdan ayrılmıyor olması bile kıza ne kadar değer verdiğini gösterir."
"Bence sadece ne kadar salak olduğunu gösteriyor ama üzülme, sen ondan da salaksın." Charles göz devirdi.
"Ben ondan hoşlanmı-"
"Lütfen devamında hoşlanmıyorum çünkü aşığım demeyeceksen sus. Çünkü kendini boşa yormuş olacaksın." Charles pes edip ofladı.
"Tamam ondan deli gibi hoşlanıyorum. Peki bunu kabul etmem neyi değiştirecek? Ben söyleyeyim, hiçbir şeyi! Çünkü Erik sevmediği kızdan ayrılmaya tenezzül bile etmiyor." Logan iç çekti.
"Tamam ayrılmıyor olması onun saçmalaması ama seni seviyor. Sevgilisi yanındayken bile gözlerini senden alamıyor Charlie." Charles omuz silkti.
"Bu durumda ulaşılmaz olan ben değilim, o."