21

48 8 5
                                    

Charles iyileştikten sonra Erik ile bir türlü denk gelmiyordu. Tabi bunda Charles'ın etkisi büyüktü. Erikten mümkün olduğunca uzak durmaya çalışıyor, kabullendiği duyguların sonunun bir yere varmayacağını bildiğinden kendini işine veriyordu. Eh, şimdiye kadar gayet iyi gidiyor denebilirdi. Ama bu akşam Logan onu yanına çağırmış, özlediğini söylemişti. O da eve gitmemek için harika bir bahane bulduğu için derhal teklifi kabul etmişti ve şimdi de Logan'ın yerine gidiyordu.

"Ben geldim." Charles arkadaki odaya girerken coşkuyla konuştu.

"Yüzünü gören cennetlik Charlie." Charles omuz silkti ardından masadaki boş bardağın birine viski doldurup yarısını dikti. "Sana yine ne oldu acaba?" Charles omuz silkti.

"Erik oldu bana Logy. Ben bayağı seviyormuşum onu." Logan göz devirdi.

"Bana bilmediğim bir şey söyle." Charles oflayıp bir yudum aldı.

"Biz onunla olamayız." Logan şu dakikada arkadaşının kafasına bir tane geçirmeyi çok istiyor olduğunu fark etti.

"Neden acaba?"

"O ünlü Logan. İşini bile kaybedebilir benim yüzümden." Logan iç çekti.

"Bir yerde haklı olabilirsin Charles ama bu onun da fikrini alman gerektiğin gerçeğini değiştirmiyor. O bunu yapmayı göze alıyorsa senin ona bir şey demeye hakkın yok." Charles bardağın üstünü doldururken mırıldandı.

"Sanki o beni seviyormuş gibi davranma Log. Bu işin sonunda ben çok büyük yıkılırım çünkü." Zaten eskiden de ondan etkilenmeyen başlamıştı hani sekiz sene önce falan. Tabi o zaman kalbi kırıldığından duygularını yok saymak, başlamadan bitirmek çok kolay olmuştu ama şimdi bu hiç kolay olmazdı. Herif ünlüydü yahu! Onu görmeme ihtimali var mıydı? Hayır, bu ihtimal olsa dahi o Erik'i sürekli stalklardı.

"Adım gibi eminim taş kafa, sevmiyor çünkü aşık." Charles göz devirdi.

"Bugün umutlanma günü değil Logan, dertliyim." Logan onun kafasına bir tane geçirdi.

"Sen nasıl bir salaksın aklım almıyor Charlie. Sana diyorum ki seni seviyor, bitiyor senin için. Sen hala aptallık peşindesin. Anlamıyorum ki kendine acı çektirmeyi mi seviyorsun." Charles fondiplediği bardağı tekrar doldurdu.

"Bonita geldi geçen gün bana-"

"Ha sen ondan böyle saçmalamaya başladın."

"Hayır mantıklı düşünmeye başladım."

"Senin mantıklı diye nitelendirdiğin eylem benim için saçmalık."

"Kesme de devam edeyim. İşte bana dedi ki onunla bir geleceğiniz olacağını mı sanıyorsun? Doğru söylüyor Logan. Bizim Erik ile nasıl bir birlikteliğimiz olabilir ki? Kaldı ki o beni sevmiyor." Logan biraz bekledi.

"Charles bilmiyorum farkında mısın ama senin sevdiğin en azından model olan sevgilisinden -ki bence model olması önemli bir detay- ayrıldı. Hem de senin yanına gelmek için. O gün ettikleri kavganın konusu sendin ve o seni seçti. Bi' de bana bak. Sevdiğimin sevgilisini yanımda çalıştırıyorum ve sürekli gelip burada öpüşüp duruyorlar. Asıl sevilmemek bu Charles. O yüzden aptal olma." Charles iç çekti. Logan da dolmuş gözlerinden akan damlaları sildi.

"Of ikimiz de cidden bok gibi bir durumdayız, farkındasın değil mi?" Charles sorduğunda Logan onayladı.

"Seninki senden ötürü ama evet durum rezalet." Charles iki bardağı da doldurdu ve birini Logan'a verdi.

"İyi o zaman bizi anca içmek paklar." Ardından ikisi de sünger misali içti.

"Neyse ben kalkayım artık." Charles ağzını yaya yaya konuştu ve ayaklandı.

Platinum (Cherik) AuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin