23

61 7 9
                                    

Charles gözlerini açtığında Erik'in gözlerini üzerinde bulmuştu. Bu sebeple gülümserken sevgilisinin dünden ötürü çıplak olan üstüne baktı. Bu herif cidden kaslarıyla daha harika görünüyordu. Resmen ağız sulandırıcıydı.

"Ne düşünüyorsun bakalım?" Charles güldü.

"Kesinlikle bilmek istersin ama ben söylemeyi zerre istemiyorum." Erik tek kaşını kaldırdı. Ardından sevgilisinin boynundaki dünden kalan 'aşk izlerini' gördü. Bazıları şimdiden morarmıştı. Erik'in gözleri ister istemez bir endişenin kurbanı olduğunda, Charles bir an afalladı.

"Ne oldu?" Erik elinin tersiyle onun köprücük kemiğini okşayarak boynuna doğru bir yol tuttu. Charles elbette anlamıştı. Sonuçta aynı izler -ve buna ek olarak tırnak izleri- Erik'in de bedenindeydi.

"Acıyor mu?" Charles başını olumsuzca salladı. Yine de düşünülmek harikaydı.

"Tabi ki hayır tatlım, ama seninkilerden pek de emin değilim." Charles'ın elleri, sevgilisinin göğsündeki tırnak izlerini hafifçe okşadı. Göğsü bile böyleyse, sırtını düşünmek dahi istemiyordu. Yine de o anki zevkten ne yaptığını düşünememişti işte. "Dipsy bile bu kadar tırmalamıyor." Erik, Charles'ın bu söylediğine kahkahalarla güldü.

"Harika bir geceydi."

"Kesinlikle rövanşını isteyeceğim kadar harikaydı." Erik muzip bir ifadeyle gözlerini Charles'a kilitledi.

"Bunu söylemen hoşuma gitti. Hatta şuan geç kalacağım diye sızlanmayacak olsaydın işe koyulurduk bile." Charles duyduklarıyla yerinden ışık hızıyla kalktı. Saate baktığındaysa sevgilisine döndü.

"Saatin kaç olduğunu neden söylemiyorsun Erik!" Erik yatak başlığına sırtını dayayıp sevgilisinin telaşlı halini zevkle izledi.

"Seninle flörtleşmek daha cazip gelmişti." Charles göz devirdi.

"Keşke geç kalma ihtimalim de olmasaydı. O zaman flörtleşmek bana da daha cazip gelmiş olurdu." Erik tek kaşını kaldırdı.

"Aslında sana da çok cazip gelmiş gibiydi ama bilemiyorum tabi." Charles üstünü tamamen giyindikten sonra boynunu kontrol etti.

"Bu izleri nasıl kapatacağım?" Erik omuz silkti.

"Kapatma, ilişkimizi öğrenmeyen kalmadı zaten." Charles ofladı.

"Yine de bu izlerle işe gitmeyi planlamıyorum."

"Gereksiz, tabi yine de sen bilirsin. Seni zorlayacak değilim. Peki neyle saklayacaksın? Fular takman çok dikkat çeker." Charles ona 'ciddi misin sen?' Bakışlarından birini attı.

"Tabi ki de fular takmayacağım, o kadar aptal değilim."

"Şuan teknik olarak Bonitaya salak dedin." Charles samimiyetten uzak bir gülümsemeyle Erik'e baktı.

"Bu beni zerre ilgilendirmiyor ve duymasaydım çok daha iyi hissederdim." Erik ona uzaktan öpücük attığında sevgilisine göz devirdi.

"Ee nasıl kapatacaksın." Ardından Charles'ın elindeki fondöteni görünce ekledi. "Onu nereden buldun?"

"Raven koymuş, garip ama bazen işe yarar şeyler yapıyor."

"Gerçekten beni de şaşırttı." Charles işini bitirip aynanın önünden çekildi. Çantasını alıp evden çıkmadan önce sevgilisinin dudağına bir öpücük bıraktı. Tam gidiyordu ki Erik onu durdurdu. "Bu kadarcık mı?" Charles başını olumlu şekilde salladı.

"Devamı eve gelince." Erik dudağını ısırdı.

"Senin yüzünden sabırsızın teki olacağım." Charles kapıdan çıkarken el salladı.

Platinum (Cherik) AuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin