8

165 20 38
                                    

Charles yeni evine sonunda gelmişti. Raven'ın saksının altında anahtar bıraktığını umuyordu yoksa ilk günden karşının kapısını çalacaktı. Erkenden gelmişti bu yüzden kahvaltı hazırlayacak ve kardeşiyle birlikte arkadaşlarını evine davet edecekti.

Düşüncesi buydu ama önce aptal anahtarı bulması gerekiyordu. Neyse ki Raven tahmin ettiği gibi anahtarı saksının altına koymuştu. Muhtemelen bugün de eve gelecek ve evi abisinin istediği hale getirmek için uğraşacaktı. Neyse ki buna gerek yoktu. Charles kendisiyle birlikte temizlik şirketinden bir iki kişi de getirmişti. Eşyalar düzenlenmiş olsa bile evin iyice temizlenmesi gerekiyordu. Ne yapsın bu konuda pimpirikliydi ve Raven'ın yaptığı işe pek güvenemiyordu. Sonuçta Raven, eskiden sadece kabasını alınca bile tertemiz oldu diyerek kendisini çıldırtırdı. Şimdi de ondan bir şey beklemiyordu.

Şükürler olsun, Raven beklediğinin çok üstünde bir temizlik işi sergilemişti -bu başarı temizlik şirketinindi ve o da bunu biliyordu.-. Bunun yanında evi Charles'ın istediği gibi düzmüştü. Sadece birkaç biblonun yerini yanlış koymuştu o kadar. Onlar da sorun değildi.

Gerçi eşyalarını istediği gibi dizmesi için kendi eski evinin her açıdan fotoğrafını atmıştı. Bununla da yetinmeyip şimdiki evin fotoğraflarını isteyip hangi odayı ne amaçla kullanacağını söylemiş, eşyalarını nasıl yerleştirmesi gerektiğini anlatmıştı. Sonuç iç açıcıydı. Açıkçası bu Raven'ın standartlarının üstünde bir performanstı.

"Lütfen her yeri iyice temizleyin. Özellikle süpürgeliklerin köşesini." Charles mutfağa girmeden önce elemanların mutfağı temizlemesini istemişti. Kahvaltıyı hazırlarken rahatsız edilmek istemiyordu. Çalışanların mutfakta işi bitene kadar odasına gitti, bavulunu koydu. Kıyafetlerini de açıp dolaba tek tek özenle yerleştirdi. İşi bitince mutfağa geçti ve kahvaltılıkları hazırlamaya başladı. O sırada kardeşini aradı. Gerçi planının sonunda sinir küpü olacağını bilmiyordu şayet bilseydi kesinlikle buna kalkışmaz ve Raven'ı aramazdı.

"Rave, Hank ve Logan'ı alarak evime gidin. Eşyalarımı nasıl düzenlediğini görmem lazım. Değişmesi gerekiyorsa değiştirteceğim." Raven ofladı.

"Daha kahvaltı bile yapmadık."

"Raven! Hemen toplanıp gidiyorsunuz. Yirmi dakika sonra görüntülü arayacağım ve siz çoktan oraya varmış olacaksınız." Charles gülmemek için kendisini zor tutuyordu. Raven tehdit edilince hemen istenen şeyi yapardı.

"Senden nefret ediyorum! Gideceğiz ama seni, salaklık yapıp gelmeye ikna ettiğim için. Başka hiçbir sebebi yok." Raven oflaya poflaya telefonu kapattı.

O sırada işini yapmaya devam eden şirket çalışanlarının temizlik işi çok az kalmıştı. On dakika sonra herhalde onlar da giderdi. Charles tüm işlerini halletti. Ondan kısa bir süre sonra çalışanlar da işlerini bitirip çıktılar. Charles onlardan kapıyı kilitleyip anahtarı saksının altına koymalarını rica etti. Onlar da bu isteğini yerine getirdiler.

Yaklaşık beş dakika sonra Raven ve arkadaşları gelmişti. Raven söylene söylene kapıyı açıp içeri girdi.

"O kadar açım ki yemek kokusu alıyorum." Logan iç çekerek konuşunca Raven söze dahil oldu.

"Yalnız değilsin Logy. Burnumda Charles'ın pankeklerinin kokusu var." Hank dönüp ikiliye baktı.

"Biz bu evi bu kadar temiz mi bıraktık, son rütuşlar için bugün gelmeyecek miydik?" Raven etrafa bakınca cidden şaşırdı.

"Durun mutfağa gidip bakacağım oradan anlarım bıraktığımız gibi olup olmadığını." Raven mutfağa giderken ikili de onu takip etti. Raven şokla durunca arkasındaki ikili de durmak zorunda kaldı.

"Şu masayı bir tek ben mi görüyorum?" Mutfaktan geçilen yemek odasına bakan üçlü şok oldu.

"Sanırım ben de halis görüyorum. Bunun gerçek olma imkanı yok. Gerçekse de keşke başka bir şey dileseydim ya, dileğim boşa gitti." Logan hayıflanırken konuştu.

"Hayır, ama bu yemekleri yapan kim?" Charles daha fazla kendini tutamayıp kahkahalarla güldü. Üçlü aniden onu karşılarında görünce korkmuşlardı ama jeton sonunda düştü.

"Sen nasıl bir manyaksın ya? Kalbimize iniyordu!" Logan masaya ilerlerken konuştu. Öncesinde arkadaşına sarılmıştı.

"Cidden ruh hastasının biliyorsun değil mi?" Hank de ona sarılıp masaya geçti.

"Çok afedersin ama sen tam bi' gerizekalısın!" Raven abisine bir tane geçirdi. Sonra masaya geçti. "Eğer kahvaltı hazırlamasaydın seni gebertirdim. Ama sevdiğim şeyleri yaptığın için seni affediyorum." Charles gülerek yerine oturdu.

"Nasıl buldun evi, konumu falan iyi mi sence?" Logan sordu. Charles kahvesini yudumlarken solundaki arkadaşına baktı.

"Güzelmiş beğendim. Şu teras olayı da olmasa mükemmel olur ama o da büyük bir problem yaratmaz diye düşünüyorum."

"İyi bari, komşundan memnun olmazsın sanıyordum." Raven hemen kaş göz işareti yaptı fakat, artık çok geçti.

"Niye ki, komşunun bana ne zararı olabilir?" Logan, Raven'a döndü.

"Söylemediniz mi?"

"Biliyor sanıyordum." Hank konuştu. Charles ise olaya fransızdı. Gözlerini kardeşine dikti.

"Neyi söylemediler mi?" Logan kırdığı potun büyüklüğünü farkedip ağzını açmadı. Zaten Charles bilse bu evi geçtim şehre bile hayatta gelmezdi.
"Benim neyi bildiğimi sanıyordun?" Charles yanıt gelmeyince tekrar sormak durumunda kaldı.

"Ona nasıl söylemezsin Raven!" Charles Hank'e baktı. Kendisi bayağı yok sayılıyordu şuan.

"Gerçekten şaka gibisin. Öğrenince değişecek bir şey mi olacak?" Logan konuşmaya devam edecekti ki durdu. Charles Raven'ın gözlerinin dolduğunu görünce daha fazla sessiz kalamadı.

"Kardeşimin üzerine gitmeyi bırakın." Raven abisine sevgiyle baktı.

"Ben söylemeye çalıştım, hem de kaç kez. Ama dinlemedi ki ne yapayım." Raven konuştu.

"Rave, bari sen yapma. Söyleyin bana şu sevgili komşuyla ilgili şeyi." Bir süre sessizlik oldu. Sonra Charles'ın beyninde bir ışık yandı. Pek de hayra alamet olmayan bir ışıktı bu. "Tahmin ettiğim şey değildir umarım."

"Tahmin ettiğin şey muhtemelen." Logan konuşunca Hank de hak verdi.

"Raven bana söylemen için çok az bir süren var. Eğer söylemezsen karşıya yemek götürecek ve gerçeği kendimi öğreneceğim." Raven kalbindeki ağrıya kulak asmadı. İki dakika sonra olacakları bilmenin ağrısıydı o çünkü.

"Komşun Erik." Charles duyduğu şeyi hazmedememişti. Biliyordu işte! Tahmin ettiği şey buydu.

"Sen şaka yapmıyorsun değil mi Raven." Charles sordu.

"Ama karşılaşmazsın bile. Sürekli çekimi var onun. O yüzden terası geçtim eve gelmeye vakti olmuyor."

"Ha, eve gelip gelmediğini bilecek kadar da yakınsınız?" Charles şuan hiçbir şey yiyecek modda değildi.

"Sana anlatmama izin vermiyorsun ki! Onun adını duyduğunda telefonu suratıma kapatıyordun."

"Bir sebebi olduğu için olabilir mi acaba!" Charles kardeşine sesini yükseltmek istemiyordu ama Raven onu çok zorluyordu.

"Saçma bir se-"

"Sakın Raven, sakın devamını getirme! Buraya hangi akılla geldim ki. Zaten o da ayrı bir gerizekalılıktı." Charles'a cevap vermeye hazırlanan Raven kapı sesiyle sustu. Logan kalkıp kapıya baktı. Karşısında 'asla Charles'ın karşılaşmayacağı, sürekli çekimi olan ve eve gelmeye bile vakti olmayan' Erik ve yanında getirdiği kız duruyordu.

Merhaba

Uzuuuun yıllar önce yeni bölüm atmıştım umarım konuyu falan unutmamışsınızdır bebeklerim.

Sizi seviyorum ballı çöreklerim 💖

Platinum (Cherik) AuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin