Meyra'dan
Gelmeye alışık olduğum yetimhanenin kapısına doğru yürüdüm.
İçeride beni bekleyen minik ile yine bir mutluluk kapladı içimi.
Hızlı adımlar ile ilerlemeye devam ettim. Elimdeki poşete kısa bir bakış atıp yeşil kapıdan içeri girdim. İkinci kata çıkıp Taner'in odasına geldiğimde kapıyı tıklattım.
"Meyra Ablam geldi! Meyra Ablam geldi!"
Kapı açıldığında karşımda siyah saçları alnına dökülmüş bir Taner buldum. Üstünde mavi kot bir tulum vardı. Bacaklarıma sarıldığında elimdeki poşeti bırakıp yere eğildim. Boylarımız eşitlendiğinde kollarımı ona sardım.
"Nasılsın bakalım miniğim?"
"İyiyim Meyra Abla. Sen nasılsın?"
"Ben de iyiyim."
Yanaklarını öptüğümde başını yerdeki poşete çevirdi.
"Bu ne?"
"Sana hediye aldım. Bak bakalım beğenecek misin?"
"Bakayım."
Poşeti alıp yatağına ilerledi. Oturduğu zaman içindeki paketi çıkardı. Açtığında içinden çıkan şeye kaşlarını kaldırarak ve ağzı açılarak tepki verdi. Bu haliyle çok tatlıydı.
"Bu çok güzel."
Çekindiğimiz fotoğrafları ahşaptan yapılmış, küçük çerçevelerden oluşan, ağaç şeklinde bir fotoğraf ağacına koymuştum.
Dikkatli hareketler ile yatağının hemen yanındaki komodine koydu.
"Çok güzel oldu."
Arkasını dönüp hızlıca kollarını boynuma doladı.
"Teşekkür ederim."
"Ne demek."
Ben de ona sarıldığımda kapı açıldı.
Taner'in kolları boynumdan çekildiğinde neşeli sesi yankılandı odanın duvarlarında.
"Faris Abi!"
"Aslanım."
Taner, koşarak Faris'e koştuğunda kucağına atlamıştı. Faris ise sanki benim burada olduğumu bilmiyordu ya da görmemişti henüz.
"Geldin geldin. Yaşasın!"
"Geleceğim demiştim koçum. Geldim."
"Hoşgeldin."
"Hoşbuldum."
"Bak seni bir ablayla tanıştıracağım."
Elini tutarak bana doğru sürükledi Faris'i.
"Adı Meyra. Benimle hep oynamaya geliyor."
"Öyle m-"
Başını Taner'den bana çevirdiğinde iki saniyeliğine kesişti bakışlarımız. O iki saniyede bakışlarındaki şaşkınlığı ve anlamaya çalışma arzusunu görmüştüm.
Bakışlarını çektiğinde Taner'e döndü tekrar.
"Ben bir lavaboya gideyim geliyorum aslanım."
"Tamam abi. Biz de Meyra Ablayla oyun oynarız."
Başını sallayıp yetimhanenin koridoruna çıktı.
"Hadi oynayalım Meyra Abla."
"Tamam. Ne oynayalım?"
"Kule yapalım!"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bardak | Texting
Spiritualalhukan: Sen alhukan: Evet sen. alhukan: Olum millete niye yalan atıyorsunuz? alhukan: Kırılmaz bardak dedik bağrımıza bastık alhukan: İki tekmelenmeye dayanmadı. denizvakar_kuray: Kimsiniz?