32

505 81 44
                                    

"İnsanların yaptığı herhangi bir iyiliğe teşekkür ederken, Rabbimizin bize verdiği nimetler, iyilikler için teşekkür etmemiz gerekmez mi? Fanilere teşekkür etmek için bir fırsat bulmaya çalışırız. Oysa Baki olanın bize günde 5 kere verdiği fırsatları neden kullanıp da teşekkürümüzü etmiyoruz? Onun bizim teşekkürümüze ihtiyacı yok elbette ama bir düşünelim. Birisinin bize bir iyiliği dokununca teşekkür ediyorsak, bize sayısız iyiliği dokunan Alemlerin Rabbi'ne teşekkürlerimizi neden kaçırıyoruz? 'Namaz müminin miracıdır.' diyor İki Cihan Güneşi. Miracımızı, Rabbimizle olan buluşmamızı kaçırmayalım. Ya da en azından kaçırmamaya çalışalım. 'Namaz kılan yaşlıyı severim ama namaz kılan gence aşığım' diyor Hz. Ömer. Yine Peygamber Efendimiz 'Namaz dinin direğidir' diyor. Dinimizin direğinin çatlamasına izin vermeyelim İnşaAllah.

Ve ayriyeten bir yerde okumuştum. Namaz, evlilik ile de bağdaşıyor. Yani benzetiliyor. Şey diyordu. 'Evlilik, namaz gibidir. Niyet edilince sağa sola bakılmaz.'

Şimdi nereden geldin evliliğe Ayşenur Abla ya dersiniz belki ama olsun. Bu da bir sonraki haftanın konusu olsun İnşaAllah.

Bugünlük bu kadar kardeşlerim. Allah'a emanet olun."

Sohbet bitince ayaklanan genç kızlar çıkan kadınların arkasından çıktılar dışarı.

Birbirlerinin kollarına girmiş evlere dağılana kadar sohbet etmeye başlamışlardı.

O sıra en solda olan Meyra'nın omzuna birisi çarptı. Genç kız çarpan kişiye baktığında, o kişi de ona bakmıştı.

"Pardon."

Diyip arkasını döndü çarpan kişi. Yürümeye başladığında Meyra konuşmuştu.

"Önemli değil."

Eli ile omzunu ovuştururken önüne döndü.

O vakitler, genç adamlar da sohbetten çıkıyordu.

Ve Faris'in gözüne takılmıştı bu olay.

Kaşlarını çatarak izlemişti.

Omzuna dokunan Üzeyir ile başını çevirdi.

"Kardeşim. Haydi gidiyoruz."

"Tamam."

Merdivenlerden inip kızların arkasında kalan meydana ilerlemeye başladılar.

"Yalnız Orhan Amca'nın sohbetlerinin yeri çok ayrı. Cidden harika oluyor."

"Öyledir. Neyse ki oğluyum da sohbetlerini evde de dinleyebiliyorum."

Huzeyfe, Deniz'in kafasına vurdu.

"Büyüklenme."

"Doğru."

Başını önüne çevirirken karşılarında olan kızlara takıldı gözü.

İçlerinden birine.

Ortalarındaki kıza.

Hüma'ya.

Siyahlar içindeki genç kıza takıldı bakışları.

Öyle güzeldi ki Hüma.

Sakınan ve kaçırılan bakışlarını çekemiyordu genç adam.

Birden iç sesi, kendini duyurabildi.

Bakma Deniz. Çevir gözlerini. Bakma.

Gözlerini kırpıştırarak başını yere eğdiğinde diğer oğlanlar kendi aralarında sohbet ediyorlardı.

"Ayşenur Teyze de kadınlara sohbet veriyor değil mi?"

Huzeyfe'ye çevirdi başını.

"Evet. Bitmiştir onunki de."

Erkeklere verilen sohbet yerinden çıkan son kişi Emre olduğunda ayakkabılarını giymeye başlamıştı. Doğrulduğunda merdivenlerden inip evine yöneldiğinde başını kaldırdı anlık olarak.

O sıra gördü kalp ağrısını.

Ne de yakışmıştı ona tesettür.

Dudaklarında bir tebessüm peydah olduğunda bakışlarını zorlukla kaçırmıştı.

Emre, gittiği süre zarfında çok şey öğrenmişti.

Çok şeyin farkına varıp, çok şeyi değiştirmişti hayatında.

Bu durumdan şikayetçi değildi asla.

Kendisi istemişti bunu.

Ve şimdi de tamamlanmış hissediyordu.

Orada asıl Emre'yi bulmuştu sanki.

Erkeklere verilen sohbette 'Hz. Ömer' anlatılmıştı.

Kendinden bir parça bulmuştu onda. Müslüman olmadan önce yaşadığı olaylarda kendini sorgulaması, bir süreliğine uzaklaştığı zamanlardaki Emre'yi getirdi gözlerinin önüne.

Sonra da İslam ile tanışması.

Bütün bunlar yavaş yavaş kalbini saran İslam'dan fazlasıyla memnundu genç adam.

Bir salı günü.

Bir sohbet çıkışı.

Tevafuk eseri karşılaşan ama birbirine değmeyen bakışlar.

Henüz birleşmemiş kalpler.

Güzel bir yola koyulmuş, her şey gibi zamanını bekleyen sevdalar.

Bütün hepsi vardı o sohbet çıkışında.

🌹

Ertesi gün meydandaki çınarın altında oturan genç adamlar birbirleri ile konuşuyordu.

Telefonu çaldığında, Zeyd ile uğraşmayı bıraktı Faris.

Cebinden çıkardığında aramayı cevapladı.

"Efendim?"

"Faris. Ulya Teyzeler."
_______________________________________

Selamunaleyküm

Nasılsınız? Ben iyiyim Elhamdülillah.

Nasıl buldunuz?

Şimdi şöyle. Bölüm kısaydı farkındayım. Ama bu geçiş bölümü.

Ve minik bir spoi.

Diğer bölüm hüzünlü.

Neysem.

Ben kaçar, sarılsın size tavşanlar.

Haydi Allah'a emanet olun ♥️

Bardak | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin