33

526 83 49
                                    

"Al kardeşim."

Ellerimi yüzümden ayırıp kahve uzatan Bora'ya baktım.

Başımı iki yana salladığımda derin bir nefes aldığını duydum.

Ardından yanımdaki boşluğa oturduğunda elindeki karton kahve bardağını, küçük cam masaya bırakmıştı.

Sabrını sınamak için gönderildiğimi falan düşünüyordur belki de şuan.

"Faris. Böyle olmaz kardeşim."

"Olmuyor zaten Bora. Gözlerimin önünden geçiyor hepsi."

"İçlerinden biri kurtuldu ama. Onun için oldurman gerekiyor. Bak. Orada. O minik kız için."

Başımı kaldırıp Bora'nın baktığı yere baktım.

Buraya doğru gelen Neva'yı gördüğümde gözlerim dolmaya başladı ama toparlamaya çalıştım.

"Amca. Annemler nerede? En son babaannemlerle arabadaydık. Ben şimdi neden buradayım?"

O an. Ne diyeceğini bilemedim. Dudaklarım aralanıp durdu lakin bir şey diyemedim.

Ölüm nasıl anlatılırdı 7 yaşındaki bir kız çocuğuna?

Gittiler desem anlar mıydı?

Gidip de dönülmez bir diyar'a.

"Güzelim."

Ellerini tuttuğumda bana merakla bakıyordu.

Birazdan o meraklı parıltılar ile dolu yeşiller gözyaşları ile dolarsa ne yapardım?

"Onlar."

"Neredeler?"

Etrafa bakmaya başlarken bir yandan da merakla konuşmuştu.

"Gittiler."

"Nereye? Ama beni neden burada bıraktılar ki? Beni onlara götürür müsün amca?"

Gözlerimi sıkıca kapattığımda iki damla yaş süzüldü yanaklarıma doğru. Minik ve sıcak iki el hissettim çok geçmeden.

"Neden ağlıyorsun amca? Ağlama. Haydi babamlara gidelim."

"Birtanem. Bak."

Kelimelerim buraya kadardı sanki.

Daha fazlası yoktu.

Daha fazla konuşamıyordum sanki.

"Onlar. Gittiler. Y-yoklar artık."

Tam olarak bakamadığım yeşil gözlerine daha fazla bakarsam daha da kötü olacağını anladığımda kollarımın arasına alıp sıkıca sarıldım ona. Çok geçmeden o da bana sardı minik kollarını.

Daha 7 yaşındaydı o.

Çok küçüktü.

Çok küçüktü ve minik omuzlarına kocaman şeyler yüklenmişti.

Titrek aldığım nefeslere bir yenisi daha eklenirken ayrıldım ondan.

Gözleri dalgınlaştı. Dudakları hafifçe aralandı. Ama konuşmadı. Yutkundu. Daha sonra bana çevirdi yeşillerini.

"Amca."

Sadece bu kelimeyi söyledi.

Her zamanki cıvıl cıvıl sesinin tam aksine titrek bir nefes eşliğinde döküldü dilinden bu sefer.

Küçük burnu kızardı hemen. Gözleri doldu. Eş zamanlı olarak benim de gözlerim dolduğunda ayağa kalktım.

"Ben geleceğim hemen."

Bardak | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin