Bardak | Texting

9

"Anne. Ben çıktım."

"Tamam."

Hayret bak çöpü at demedi.

Kapıyı kapattığımda bahçeyi geçip sokağa çıktım. Üniversite yakın bir mesafede olduğu için yürüyerek gidiyordum.

Çapraz evin kapısı açıldı.

"Anne biz çıktık."

"Çıkın oğlum da. Park nerede biliyor musun?"

"Sorarız anacığım. Sen merak etme."

"Tamam tamam. Hadi Allah'a emanet."

"Sen de. Gel bakalım prenses."

Omzumun üstünden baktığımda Deniz'in yanındaki küçük kızın elini tuttuğunu gördüm. İstemsizce gülümsedim. Çok tatlı bir kızdı.

İki omzundan dökülen kahverengi saçları balıksırtı örülmüştü. Üstündeki su yeşili elbise dizlerinin altında bitiyordu.

Ve elini tutan abisi. Üstünde siyah bir tişört vardı. Onun üstünde de yeşil bir gömlek. Siyah pantolon vardı altında da.

"Nereye bakıyorsun kankaların birtanesi?"

Omzuma atılan kolun yanı sıra Yiğit'in sesi duyulmuştu.

Başımı abi-kardeş'ten Yiğit'e çevirdim.

"Hiç ya gözüm dalmış."

"Anladım. Okula gidiyorduk. Dedik seni de alalım."

"Olur. Hadi gidelim."

Ayışıl ve Meyra vardı yanında.

"Nabersiniz?"

"Uykulu. Uyku istiyorum ben."

Meyra konuştuktan sonra Ayışıl cevap verdi.

"Gözlerim acıyor. Gece boyu projeme çalıştım. Ben de uyku istiyorum."

"Kıyamam size. Bugün kime dersiniz var?"

"Benim Yeşim Hocayla var. Bir de Yusuf Hoca. Öğleden sonra bitiyor."

"Yusuf Hoca'nın dersinde uyursun biraz. Ben veririm sana notları."

"Olur uyar bana."

Yiğit ve Ayışıl aynı sınıftaydı. Yusuf Hoca da kendini derse kaptıran hocalardandı.

Yürümeye başladıktan yaklaşık yarım saat sonra okula varmıştık.

"Görüşürüz."

Fakültelerimize ayrıldığımızda saatime bakıp adımlarımı hızlandırdım.

✨✨✨

Düşük pil uyarısı veren bedenim ve sarsak adımlarım bunların yanı sıra her an kapanmak üzere olan gözlerim ile yürüyordum.

Bahçeye çıkıp banklarda oturan Edaları gördüğümde onlara çevirdim yönümü.

Savaştan çıkmış gibiydik hepimiz.

Birisi yanımdan geçtiğinde omzuma çarpmıştı sert bir şekilde. Dengemi sağlayamayıp yere düşmüştüm.

"Yorgun bir insan olmamın yanı sıra bir de Tuğrul Hoca'nın dersinden çıktım yapılır mıydı bu bana ya."

"Çok özür dilerim. Yardım edeyim."

Arkamdaki kişi önüme gelip konuştuktan sonra görüş açıma bir el girdiğinde başımı kaldırdım.

Bu çocuğu tanımıyordum. Daha önce görmediğim birisiydi.

Mavi gözlerinden sonra bir de uzattığı eline baktım.