Bardak | Texting

14

"Yiğit hadi kalk."

Elinden tutup kaldırmaya çalıştığımda kalkmadı. Emre yerinden kalkıp yanıma geldiğinde bana eşlik ederek dans etmeye başladı. Bu sırada da elini yumruk yapıp mikrofon tutuyormuş gibi yapmıştı.

"Seevdalar sevdalar"

"Biir güler bir ağlar."

Sıra ona geldiğinde bakışları arkamda oturan Eda'ya kaydığında söyleyeceği yeri söyledi.

"Nasıl güzellik Allahım, kalbe zarar."

Şarkının izin verdiği kadar kısa bir süre sırıttıktan sonra kendi satırımı söyledim.

"Gitsem mi kalsam mı?"

"Mecnuna sorsam mı?"

"Kül olur ateşe dayanmaz."

"Bu şehir yanar."

Sözler bitip de melodi girdiğinde biz de değişik figürlerimize devam ettik.

"Biz niye başından başlamadık?"

"Bilmem."

Güldüğümde o da güldü. Durdum.

Şimdi şarkı söylemek ciddi bir işti ve bunu usulüyle yapmamız gerekirdi.

"Baştan başlayalım."

Omuz silkip onayladı.

"Tamam uyar bana."

"Açın bakalım müziği."

Şarkı çalmaya başladığında biz de tekrar değişik figürlerimizi yapmaya başlamıştık.

"Bir gülüşünle başladı."

"Yüreğimde fırtına."

Zil çaldığında aşağıyı işaret edip odadan çıktım.

Emre kendi sırasındaki satırı söyledi.

"Bana hiç danışmadan."

Kapıyı açtığında Buray'ın sesi doldurdu kulaklarımı.

Aşk kapımda

Ney?

Deniz'in ne işi vardı burada?

Bakışlarımız kesiştiğinde hemen indirdi başını yere.

"Ben Nihal Teyzeye bakmıştım. Bir şey soracaktım. Evde mi?"

"Evde. Çağırıyorum."

İçeriye gidip annemi çağırdığımda birlikte kapıya doğru yürüdük.

"Annem. Cami'nin arkasındaki sohbet yerinde bir sohbet verecek de size de teklif sunmamı istedi. Gelmek isterseniz belki."

"Olur tabi oğlum. Hazırlanıp giderim."

Başını sallayıp gitti.

"Ya kızım gelsene şuraya. Allah Allah."

"Geliyorum geliyorum çekiştirme bacım."

"Fatıma geç kalıyoruz bırak şu çikolatayı artık."

"Nesli. Tamam diyorum. Geliyorum."

Duyduğum konuşmalar ile başımı çevirip baktım.

Siyahlar içindeki iki kızı gördüm. Hızlı adımları ile bir yere yetişmeye çalışıyor gibi görünüyorlardı.

"Ayşenur Abla'nın sohbeti var kaçmaz bu biraz daha hızlı ol."