Bardak | Texting

39

"Haydi ya. Nasıl olacakmış o?"

Genç adam, genç kızın yüzüne doğru eğildiğinde yüzlerini eşitledi. Ümmühan'ın bakışları yerdeyken birkaç adım gerilediği gibi ayağını kaldırıp karşısındaki adamın dizine geçirdi.

"İşte böyle. Şimdi daha fazla konuşmazsınız umarım."

Arkasını dönüp kafeye ilerlediği sıra Barış yere eğilmiş olsa da sırıtıyordu.

Ümmühan, Ayışıl'ın gelmesini istediği için gelmişti kendisinin arkasından. Ama genç kız geldiğinde genç adam ile karşılaşacağını asla tahmin etmemişti.

İçeriye girdiğinde boş bir masaya oturdu. Etrafı tarayan gözleri bir masada oturan Ayışıl'a çevrildiğinde arkasına yaslandı ve bir yeşil çay istediğini söyledi başına gelen garsona.

O sıralar Ayışıl'ın karşısındaki sandalyeye oturan genç adam konuşmaya başladı.

"Konuşmaya başlamadan önce istediğiniz bir şey var mı?"

"Çay olur."

"Tamam. Geliyorum hemen."

Ayaklanıp çayları almaya gittiğinde iki dakika sonra gelmişti.

İkisi de önüne çaylarını aldığında tekrardan konuşmaya başladı karşısındaki adam.

"Ben Cem. Görüşmemizi istemişler ve ben de kabul ettim. Sormak istediğiniz bir şey varsa konuşmaya başlayalım isterseniz."

Ayışıl'ın sormak için tek bir soru vardı aklında.

"Bir sorum var size. Diyelim ki biz evlendik. Biraz hızlı bir giriş oldu farkındayım ama sadece bunu sormak istiyorum. Kalbinizde, ilk sırada kim olur?"

İşte bu sorunun cevabı belli edecekti görüşmenin sonucunu.

Tek bir soru.

"Elbette siz olacaksınız."

"Anladım. Kusuruma bakmayın lütfen ama, benim bu görüşme için cevabım olumsuz."

Şaşırmıştı, genç adam.

"Neden?"

"Evlendikten önce veya sonra, farketmez, kalbinizde ilk sırada evleneceğiniz kadın olmamalı. İlk sırada Allah olmalı. Her zaman ve her yerde. Hangi durumun içinde olursanız olun. Allah'ın yarattığı bir kul ile evlilik sürecine girdiğinizde, kuldan önce onu Yaradan'ı kalbinizde ilk sıraya koymalısınız ki, onun yarattığı kul da girebilsin kalbinize."

Son bir yudum daha aldığında ayağa kalktı.

"Allah'a emanet olun."

"Siz de."

Ümmühan, genç kızın kalktığını gördüğünde o da çayının sonunu içip bitirmişti.

Çantasını omzuna taktıktan sonra yürümeye başlayan Ayışıl'a doğru ilerledi.

Koluna girdiğinde Ayışıl irkildi.

"Korkma kız benim."

Genç kız eline vurdu Ümmühan'ın.

"Korktum be."

"Neyse neyse. Eee nasıl geçti? Ne dedin?"

"Ayşenur Abla'nın taktiğini uyguladım."

"Ne dedi peki?"

"Sen olursun dedi. Cevabım olumsuz bebeğim."

"Hayırlısı kuzum."