"Meyra gelme. Gelme."
"Geleceğim geleceğim."
"Ya ama kötü bir şey demedim ki ben."
Geri geri gittiğimde Meyra üstüme doğru geliyordu.
"Egolu olduğumu ima ettin. Hatta ima ne? Söyledin direkt."
"Tamam demem bir daha. Bırak sürahiyi hadi."
"Söz ver."
"Valla söz veremem ki. Çünkü bir daha diyebilirim."
Meyra birkaç adım daha attığında ellerimi kaldırdım hızla.
"Tamam söylememeye çalışırım."
"İyi."
Sürahiyi çalışma masasının üstüne koyduktan sonra yere oturdu.
"Heh bunu da kaydedelim. Oldu."
Eda'ya çevirdim başımı.
"Neyi kaydettin?"
"Bizi mi çektin yoksam?"
"Eee şey. Evet."
Bakışlarım saate kaydığında Ayışıl'ın hâlâ gelmemiş olduğunu görünce telefonumu aldım elime. Tam tekrar arayacakken odamın kapısı açıldı.
Gözlerimizi oraya çevirdiğimizde gözleri kızarık, üstü başı sırılsıklam, elinde şemsiye tutan bir Ayışıl gördük.
Titrek aldığı nefesler yüzünden göğsü kalkıp kalkıp iniyordu.
Kapının kulbunu sıkı sıkı tutuyordu.
Ayaklandığımızda yanına ilerledik.
Halini umursamadan sıkıca sarıldığımızda güçsüzce sardı bize kollarını.
Islanmış saçlarını okşamaya başladığımda konuştu.
"Şarkı sessizliği yapalım mı?"
Durumunu biraz olsun anladığımızda başımızı salladık.
"Olur."
🌙 🌙 🌙
Seni sordum dalgalara benzer
martılara sandallaraŞarkı sessizliği, dediğimiz mevzu, konuşmak istemediğimiz zamanlar, birbirimize bile anlatamadığımız derin duygular hissettiğimizde şarkı açarak ne hissettiğimizi anlattığımız sessizlikti.
Hepimiz susardık, şarkı anlatırdı, kendisini açan kişinin derdini.
Dayanamam ben bu son gidişine
Alışamadım sensizliğe
Garip olurum hazan gecelere
Karışamadım bu son gidişineAyışıl, dizlerini kendine çekip ortada duran telefonu izliyordu.
"Karışamadım. Gitti. Bitti. Artık yok."
Kimden bahsettiğini anladığımızda başını kaldırdı dizlerinden.
Ve anlatmaya başladı.
Birkaç saat önce - Ayışıl'ın ağzından
Birbirlerine sarıldıklarını gördüğümde kulaklarımdaki kulaklıktan şarkının sözleri doldurdu bedenimi bütün varlığıyla.
Şimdi o kız soluyordu onun o güzel kokusunu.
Şimdi o sarılıyordu o aşık olduğum bedenine.
Şimdi o sarılıyordu sevdiği kıza.
Bana hiç sarmayacağını bildiğim, ama yine de bir umut beklediğim kolları, sevdiği kızın beline dolanmıştı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bardak | Texting
Spiritualalhukan: Sen alhukan: Evet sen. alhukan: Olum millete niye yalan atıyorsunuz? alhukan: Kırılmaz bardak dedik bağrımıza bastık alhukan: İki tekmelenmeye dayanmadı. denizvakar_kuray: Kimsiniz?