Selamunaleyküm
Fazla konuşmadan bölümle baş başa bırakayım sizi <3
* * *
Meyra'dan
Hani demiştim ya, bayramlardan bayrama sarılırız biz babamla diye.
Bugün, o kaidenin bozulduğu gün sanki.
Şimdi ben babama, babam da bana sarılıyor.
Gözlerim doldu. Hayır, ağlamamalıyım. Büyük avuçları sırtımı okşadı, giydiğim beyaz bol elbisenin üstünden.
Bedeninin hafifçe sarsıldığını hissettim. Biraz daha sarıldık sonra geri çekildi.
Bu sefer Amber kokusunu içime derin derin çekmiştim.
Gözlerini silip bana baktı.
"Babanı mazur gör. Duygulandım fazlasıyla."
"Ne olacak ya hep kızlar ağlayacak değil ya."
Titrememesine dikkat ettiğim sesim bir çatlak gösterip titrediğinde, şakaya vurduğum cümlenin bir hükmü kalmamıştı.
Sıkıca sarıldığında tekrar, sanki önceki sarılamadığı günlerin acısını çıkarmak isteyen küçük Meyra çıkmıştı ortaya.
Konuştum onunla. Seslendim.
"Sarıl." dedim. "İçinden geldiği gibi, içinde kaldığı gibi, sıkıca sarılmak istediğin zamanlara inat."
Ve geriye çekildim sanki o an. Biraz geriden izledim, küçük Meyra ve babasının sarılışını. Küçük Meyra, öyle bir sarılıyordu ki babasına, gören, ömrü boyunca hiç görmemiş sanırdı.
Omzumda hissettiğim ıslaklık ile kaşlarımı çattım hafifçe.
'Kız evlatların, babalarında yerleri çok ayrıdır.' derlerdi hani. Şimdi o sözü anlıyordum sanırım. Geç de olsa, belki tam zamanı da olsa, tatmıştım ya bu duyguyu, Rabbime sonsuz kere şükürler olsun.
Kapım çaldığında annem girdi içeri. Onun da gözleri dolu dolu bakıyordu.
Ağlatmaya niyetlilerdi bugün sanki beni.
"Su gibi olmuşsun kuzum."
Gülümsedim. Gözlerimdeki yaşlarla beraber.
O da gelip sarıldığında onunla da uzun bir süre sarıldık. Bu sefer dış kapı çaldı. Açıldığı zaman, tahminlerime göre Farisler geis olmalıydı imam nikahı için.
İki gün önce isteme ve yanında yüzükleri takmıştık. İki gün sonraya da nikah tarihi almıştık.
Annemler odadan çıktığında ben de yatağımın üstündeki beyaz eşarbı ayarlayıp saçlarımı kapatacak şekilde bağlamıştım.
Birkaç dakika sonra odamdan çıkıp salona gittiğimde yere oturmuş Faris, imamımız Ahmet amca ve şahitleri gördüm. Ben de yerime geçtiğimde Ahmet Amca, nikahı kıymaya başladı.
Söylemesi gerekenleri söyledikten sonra kabul ettin mi sorusunu yöneltti ikimize de. Ve ikimiz de üç kere ettim dediğimizde dua etti.
Ellerimizi yüzümüze sürdüğümüzde başımı yanımda oturan Faris'e çevirdim. Üstündeki bakışlarımı farketmiş olacak ki başını bana çevirdi.
Bakışlarımız ilk defa birbirine bu kadar uzun tutuldu. Dudaklarının kıyısında küçük bir gülümseme yakalamıştım. Ve bu küçük gülümseme bana da bulaşmıştı.
![](https://img.wattpad.com/cover/257148692-288-k363185.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bardak | Texting
Spiritualalhukan: Sen alhukan: Evet sen. alhukan: Olum millete niye yalan atıyorsunuz? alhukan: Kırılmaz bardak dedik bağrımıza bastık alhukan: İki tekmelenmeye dayanmadı. denizvakar_kuray: Kimsiniz?