23

603 78 72
                                    

"Eda?"

"Eda."

"Eda!"

"Hı?"

'Hı' mı?

"Nereye daldın?"

"Bir yere değil."

"He iyi o zaman tamam."

"Hüma sen bize bir kahve yap. Ya da dur dışarı çıkalım. Bizim kafede içeriz."

"Olur. Hadi kalkın."

"Ben gelmesem?"

"Olmaz."

"Reddedildi."

"O yüzden kalk."

"Tamam."

Son heceyi uzatarak konuştuğunda oturduğu yataktan kalkmıştı.

Ayakkabılarımızı giydiğimizde yürümeye başladık.

"Eda?"

"Efendim?"

"Benim aklımda kaç gündür bir soru var. Düşünüyorum falan ama bir sonuca varamıyorum. Sen neden Emre ile shipimize çok soğuk bakıyor gibisin? İkiniz kardeş değilsiniz şimdi hiç dövecek gibi bakma. Gayet de güzel olursunuz. Neden bu kadar geride duruyor gibisin?"

"Sorun Emre değil. Ben. Bir dakika."

Telefonunu çıkarıp bir şarkı açtığında kısa bir kısmını dinletmişti bize.

Korkuyorum sevmekten
Korkuyorum incinmekten
Yerdeyken dibe düşmekten
Korkuyorum eve dönemezsem

🎈🎈🎈

"Aaa. Yiğitler gelmiş."

"Hoşbulduk hoşbulduk. Tamam sakin."

Yiğitlerin yanı sıra bir kız daha vardı. Bu, o geçen gece gördüğüm kızdı.

Emre'nin kolunun altındaydı.

"Selam."

"Selam."

Hepimiz selam verdiğimizde yanındaki kıza baktı.

"Bu Selin. Benim kuzenim."

"Memnun olduk."

"Hoşgeldin."

Tarzında birkaç cümle daha söylediğimizde onlar da masaya oturmuşlardı.

"Ee nasılsınız?"

"İyiyiz. Siz? Kaç gündür yüzünüzü gören cennetlik."

"Benim işim buydu bu aralar."

Emre, eli ile kuzenini gösterdiğinde Selin ona kaşlarını çatarak baktı.

"Bu ne be? Eşya mıyım ben?"

Saçlarını karıştırdığında gülümsedi.

Eda'ya çevirdim bakışlarımı. Elinin altındaki kupanın ağız kısmında parmağını gezdiriyordu dalgın bir şekilde.

"Ay bende bir şey vardı. Dün geldi bana ama bir araya gelmemizi bekliyordum."

Meyra, çantasından çıkardığı iki paketi Emre ve Eda'ya uzattığında ikisi de aldı ellerine.

Açıp baktıklarında içinden, maça gittiğimiz gece eve dönerken sırt sırta çektiğim fotoğraflarının üstünde olduğu yanda kilidi olan, kalın kapaklı bir günlük çıktı.

Şaşırdıklarında biz de gülümsüyorduk.

Eda, defteri masaya bırakıp ayaklandığında 'sonra görüşürüz' diye mırıldanarak dışarı çıktı.

Bardak | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin