I Became the Master of the Villain-악역의 주인님이 되었다[NOVEL ÇEVİRİ]

1. bölüm

Kan gölünün ortasında duruyordum. Katledilen bedenler ayağa kalktı ve kulak zarlarına korkunç bir çığlık çarptı.

Ziyafet salonunda uzuvlara püskürtülmüş kanlı, kırık avizeler ve çığlık atan insanlar kaçıyordu.

Ayağım yere değemeyecek kadar yumuşak ve çok yüksek bir şeye yapışmıştı. Aşağı baktım ve nefes almayı bıraktım.

İmparatorun bedensiz başı.

Vücudumdan yükselen soğuk-sıcak terör. Başımı belli belirsiz kaldırdım.

Kanlı bir taht. Korkunç bir şekilde katledilen şövalyeler.

"O", ağırlığıyla çatlayan bedenlere basıyordu.

Üzerine koyu kırmızı kan dökülmüş bir dünyanın tam tersi, yalnız beyaz, gümüş saçlı güzel bir adam duruyordu.

Korkunç derecede güzel adam, çevredeki kaosun aksine sakindi. Bu dehşet ondan geliyor olsa bile.

Kaçmalısın.

'Koş'

Hareket edemedim. Vücudum hareketsiz hale getirildi; ele geçirilmiş. Ben kaydetmeden önce yavaşça bana ulaştı. Gülümsüyordu, başımdaki dikkatimi kalkık dudaklarının hoş ucuna sürüklüyordu.

Sadece beyaz, kana bulanmış gümüş saçlı adama odaklanabildim. Sonunda ölümün orağı gibi bana gelen eli boynumu sıktı

"······".

"Hyuk ...!"

"!"

Araba, sanki bir taşın gagasına takılmış gibi yüksek sesle sallandı.

Hizmetçi beni nefes nefese ve ayağa kalkarken görünce endişeyle sordu.

Bayan, iyi misiniz? kötü rüya mı gördün? "

"Oh, oh, ···."

Bu bir rüyaydı.

Alnımdaki soğuk teri silerek yavaşça nefes verdim.

Çok solgun görünüyorsun. Arabayı çevirmesini söylemeli miyim? "

"Yok, önemli değil."

Hizmetçinin içten ilgisini takdir ediyorum ama malikaneye geri dönemem. Bu gece yapmam gereken bir şey var.

Dört yıl önce. Fantastik roman 'The Wizard of Rebellion'da bir karaktere reenkarne olmuştum. Düşes'in tek kızı Olivia Ashford. Bu benim yeni kimliğimdi.

25 yaşındaki, mücadele eden, depresyondaki işsiz bir kadın bir gecede aristokrat oldu.

Ashford Dükü, emperyal aristokrasiden nefret eden romanın anti kahramanı Kian'ın eline gömülecekti.

Yüz yılda bir kez ortaya çıkan büyülü sanatlar konusunda bir dahiydi.

Ne yazık ki Kian, büyücü olmadan önce 20 yıl boyunca köleleştirildi.

Bir büyücü olarak uyanışı, yalnızca güzel köleleri seçip toplayan bir asil tarafından canlı canlı doldurulmanın eşiğindeyken gelir.

Kian, aristokratın neredeyse dönüştüğü şeyi bir oyuncak bebek gibi parçalara ayırır.

Daha sonra, İmparator'un doğum gününü kutlamak için düzenlenen bir ziyafette İmparatoru ve İmparatorluğun tüm soylularını yok eder.

Bu noktada tahmin etmiştin. Evet, az önce gördüğüm rüya katliam mahallindeki bir sahneydi.

Ele geçirildiğimden beri beni rahatsız eden bir kabus.

Bu kabus bir yıl sonra gerçek bir gerçek olacak ve beni vurdu.