I Became the Master of the Villain-악역의 주인님이 되었다[NOVEL ÇEVİRİ]

3

Arabam ana caddedeki alışveriş merkezinin önünde durdu.

Vagonun kapısını açan refakatçim Lord Hans, "Geldi canım," dedi.

Onun rehberliğiyle arabadan indim.

Büyük mağaza binası, İmparatorluktaki türünün ilk örneği olan adla eşleşecek kadar muhteşem ve görkemliydi.

Girişe girer girmez, ince ışık altında sergilenen her türlü üst düzey eşya gözüme takıldı. Kadın ayakkabıları, çantaları, şapkaları, parfümleri, kozmetik ürünleri vb.

Normalde etrafta dolanırdım, ama bugün belirli bir amacım vardı.

Erkek giyim mağazasının önünde yürümeyi bıraktım. dedi yönetici tarafından çizildiği gibi nazik bir gülümsemeyle.

Hoş geldin bayan. Aradığınız bir şey var mı? "

Şimdilik yavaşça etrafa bakacağım.

"Tamam. O zaman ihtiyacın olduğunda beni çağır "

Yönetici hafifçe eğilerek geri çekildi. Raflardaki kıyafetlere baktım.

Belki de erkek kıyafetlerini seçme konusunda fazla tecrübem olmadığı için kıyafet seçmek sandığımdan çok daha zordu.

Eskort şövalyem Lord Hans'a baktım. Benden daha iyi bileceğini düşündüm, bu yüzden tavsiye istedim.

Efendim, Kian'a uyacak kıyafetler seçer misiniz?

Lord Hans kendinden emin bir sesle, "Bana bırakın!" Diye cevapladı.

Bir süre sonra Lord Hans bana seçtiği kıyafetleri gösterdi. "Buna ne dersin?"

"Bu biraz ..."

"Peki buna ne dersin?"

"Bu da biraz ..."

Zevkine saygı duyuyorum ama seçtiği bütün kıyafetler hantaldı.

Doğru olanı seçtiğinizden emin misiniz?

"Elbette! Ben her zamankinden daha ciddiyim. "

Bu beni onun gözlerinden daha da şüphelendiriyor. Zamanın farkındayım, kıyafet seçmek için çok zaman harcadım. Bugün satın alınacak çok şey var ...

Lord Hans raflarda ileri geri dolaşarak bana tavsiyelerde bulundu. Çok fazla düşünme canım. Kian her şeyde iyi görünür. "

"Evet?"

Çünkü heteroseksüel birinin gözünde bile yakışıklı. Bu yüzle her kıyafeti sindirecek. "

Doğru geliyordu. Başından beri karmaşık olduğunu düşünmüş olmalıyım. Gerçekleşmeye vardıktan sonra hemen müdürü aradım.

Kibar bir gülümsemeyle sordu, "Karar verdin mi?"

Başımı salladım. "Lütfen her şeyi burada özetleyin."

***

Erkek giyim mağazasının arkasındaki ayakkabı, çanta ve aksesuar mağazalarını taradım.

Para harcamak kolaydı çünkü endişelerim gitmişti. Alışverişe başladığımdan bu yana iki saat geçti.

Savaşarak alışveriş yaptım ve ihtiyacım olan neredeyse her şeyi aldım.

"Sanırım hepsini satın aldım, ama ..."

Bir şeyi kaçırırsam, mağazanın en üst katına uğramaya karar verdim.

****

Mağazanın en üst katında mücevher vardı. Şeffaf vitrinlerin içinde, çeşitli mücevherler parlak ışıklar yayıyordu.