I Became the Master of the Villain-악역의 주인님이 되었다[NOVEL ÇEVİRİ]

18.2

Gülümseyerek ona baktım.

"Evet, ben de senin için kök salacağım."

Anna'ya veda ettikten sonra arabaya bindim.

Konağa döndüğümde, orijinal eserin detaylandırılmasıyla ilgili düşüncelerimi organize ettim.

Artık hikayemi değiştirdiğime göre, Kian ve Anna'nın aşık olması pek olası değil.

Ve Anna öldürülmeyecek.

Başka bir deyişle, Kian'ın Anna'nın ölümüne karardığı bir gelişme olmayacaktı.

Elbette bu tamamen güven verici olamaz.

Bir kader hilesinin Kian'ı radikalleştirmesi ihtimali var.

Hepsinin en rahatsız edici kısmı …….

Kian'ın ailesi.

Tüm talihsizliklerinin nerede başladığını bildikten sonra, sapkın hale gelemez miydi?

Bir gün tüm gerçeği öğrenebilir.

Ama bunu kendim açacak cesarete sahip değildim.

Gerçeği öğrenen Kian'ın orijinal Kian gibi çıkmasından korkuyordum.

Korkak ya da ikiyüzlü olsam bile.

Kian'a bildiklerimi söyleyemezdim.

Neden büyülü güçleri mühürlenmiş bir köle olarak yaşamak zorunda kaldı?

***

Veliaht Prens Harrison'ın Oval Ofisi.

"Majesteleri, görevinizi tamamladık."

"İyi iş."

Harrison gitmesi için onu çağırdığında, yardımcısı başını eğdi ve geri çekildi.

Yardımcısı tarafından verilen raporu okudu. Olivia'nın her hareketini kaydetti.

Geçen gün Olivia ile tanıştığında soğuk bir şekilde reddedildi.

Ha her zaman bir bağlılık ve nezaket maskesiyle ona iyi davranmaya çalışmıştı.

Harrison dokundu ve ardından raporu açtı.

Olivia'nın İkinci Prens'e karışmış olabileceğini düşündü.

Harrison, spekülasyonunu destekleyecek kanıtlar için raporu araştırdı.

Ancak, onu ne kadar çok okursa, o kadar gülünçtü ve gözlerinden o kadar çok şüphe duydu.

Filonuzu tek bir köleyi kurtarmak için mi seferber ettiniz?

Açıkçası, Olivia'nın tuhaflığı yeni bir şey değildi.

Olivia'yı bir ay boyunca izledi ama içerik hep aynıydı.

Rapor, o köleye duyduğu hoşgörü nedeniyle yaptığı tuhaf şeylerle doluydu.

İkinci Prens ile el ele verdiğini gösteren ikinci derece kanıt yoktu.

Harrison mırıldandı ve büyük raporu çöp kutusuna attı.

Akıllı olduğunu sanıyordum ama şimdi aptal bir kadın olduğunu görüyorum.

İmparatorluğun İmparatoriçesi olma şansını terk etmesi aptalcaydı. Dışında……

"Bana yalan söyledin. Ben buna katlanmayacağım. "

Nasıl olur da aşağılık bir köleye aşık olursun ve beni uzaklaştırırsın? Ve sonra öyle olmadığını mı söylüyorsun?

Gururu buruşurken, bunun böyle devam etmesine izin vermeye hiç niyeti yoktu.

Ayrıca, Ashford'un Ducal evinden henüz vazgeçmedi.

Plan ters gitti ama önemli değil.

Ashford Dükü, ünvanı Olivia'ya tamamen vermeden önce -eğer ölecekse- ve başka biri bu pozisyona getirilmeden önce, sorun olmazdı.

Ashford kafası zaten yaşlı ve hasta. Torununun öldürüldüğünü bilse bile yapabileceği pek bir şey olmayacak.

Ayrıca, Olivia'yı ortadan kaldırabilseydi James Ashford sadık bir konu olurdu.

Kararı veren Harrison parmağını zıpladığında iki siyah gölge eğilerek ortaya çıktı.

Biri cüppeli soluk yüzlü bir adamdı, diğeri ise siyah maskeli kırmızı gözlü bir adamdı.

"Aradınız, Majesteleri."

Harrison yarattığı canavarlara bakarken memnuniyetle ağzını kaldırdı.

"Başa çıkman gereken bir şey var."

Lütfen bana emrinizi verin.

Olivia Ashford'u öldür.

Varolmalarının nedeni sadece Veliaht Prens'in emirlerine uymaktı.

Böylece Harrison'a istediği yanıtı vermeye hazır ve istekli oldular.

"Önemsiyorum ve itaat ediyorum."

Ortadan kaybolduktan sonra.

Olivia …… bana hakaret etmeye cesaret ettiğine pişman olacaksın.

Harrison garip bir şekilde çarpık bir yüzle güldü.