Canım anamın kalk artık diye bağırmalarıyla yeni bir güne başladım. Gözlerimi ovarak kalktığımda dün akşam yavaş yavaş aklıma geliyordu.Yatağımın hemen baş ucuna Rüzgar'ın sweetini koymuştum. Sweeti görmemle kocaman gülümsedim. Rüzgar bana dün sevgime inandığını söylemişti, değişmeye de başlıyordu. Daha ne isteyebilirdim ki?
Hemen yatağımdan kalkarak formamı giydim. Çok mutluydum. O yüzden bir an önce okula gidip Rüzgarcığımı görmek istiyordum.
Hazırlanıp neşeyle odamdan çıktığımda mutfağa girdim. Annem ve babam kahvaltı ediyorlardı. Babam "Ayşe benim gördüğümü sende görüyor musun" dediğinde annem anlamsız gözlerle babama bakıyordu. "Neyi Yusuf" dediğinde babam ekledi. "Şuan kızımız sabah mutfakta, okula gideceği için sızlanmıyor aksine yüzü gülüyor" dedi. Annem de bana baktığında "sen kimsin ve bizim kıza naptın" dediğinde güldüm. "Sizede günaydın canım ailem" dedim.
Mutluydum ama yinede sabah sabah kahvaltı edesim yoktu. "Ben çıkıyorum okulda yerim bir şeyler" dediğimde annem "çok sağlıksız besleniyorsun Gece" dedi. Dudaklarımı büzerek "anne biliyorsun sabah canım bir şey çekmiyor" dediğimde annem "halalarıda böyle bunun" dediği an babamla bakışıp güldük. Bende ne zamandır konuyu halamlara bağlamıyor ne zaman bağlar diye düşünüyordum.
"Eee konu halama geldi ben kaçar öpüldünüz" deyip mutfaktan çıktım.
Çok mutluydum. Çünkü Rüzgar çok hızlı bir şekilde insan olma yolunda ilerliyordu.
Durağa yavaş adımlarla geldiğimde Rüzgar'ı gördüğümde şaşkınlıkla ona baktım. Kaç yıldır bu duraktan okula giderdim ama bir kere bile olsun Rüzgar'ı görmemiştim. Şaşkınlıkla onun yanına gidip yakınında durdum.
"Günaydın" demesiyle öksürmeye başladım. Yani evet Rüzgar hızlı değişiyordu ama yüzüme zorla bakan Rüzgar günaydın deyince insan bir şaşırıp kalıyordu.
"Helal helal" diye sırtıma vurduğunda sırıtarak ona baktım. "Günaydın" dediğimde güldü. Bu çocuk beni sabah sabah kalpten mi götürmek istiyordu?
"Seni daha önce hiç otobüse binerken görmemiştim" dediğimde bakışları bana döndü. "Daha önce okula yürüyerek gidiyordum ama şimdi otobüsle gitmeye karar verdim" dedi. Nefes verip ekledi. "Mağlum değişiyorum falan" dediğinde güldüm. Anlaşılan her yerde değişmeye başladığını söyleyecekti.
Kafamı salladığımda o da önüne döndü. Rüzgar iyiki değişmeye başlamıştı. İnanıyordum Rüzgar'ın içinden zamanla ponçik bir şey çıkacaktı.
Otobüse bindiğimizde Rüzgar oturduğunda bende hemen onun arkasına oturdum. Yanı boştu ama yanlış anlar diye korkuyordum.
Aslında bilinmeyeni ona bir an önce söylemek istiyordum. Ama tepkilerinden korkuyordum. Gerçi Rüzgar hızla değişiyordu. Kötü bir tepki vereceğini pek sanmıyordum. Ama bilemezdim bok da çıkabilirdi.
Bir an önce söylemeliydim. Bir yandan Emre beni tehdit edip duruyordu. En son zor kızı oynadığımla alakalı iğrenç bir şeyler zırvalamıştı. Biliyordum rahat durmayacaktı. En azından Rüzgar bunu öğrenirse ilk benden öğrenmeliydi.
Otobüs durduğunda düşüncelerimden sıyrıldım. Yavaş adımlarla giderken Rüzgar önümdeydi. Emre daha sabahın köründe sırıtarak bize doğru geliyordu. Rüzgar'a pis pis baktıktan sonra bana doğru yöneldi.
"Ne var" dediğimde güldü. "Bir şey unutmadın mı" dediğinde güldüm. Günaydın saçmalığını bekliyordu herhalde.
Kafamı sallayarak "yo unutmadım" dedim. Hala bana asi kızı oynayıp bunun hoşuma gittiğini söylediği saçmalıklardaydı aklım. Bunu kolay kolay unutmazdım. Hastalıklı bir düşünce yapısı vardı. Tedavi olmalıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESEN |YARI TEXTİNG|*Tamamlandı*
Kurzgeschichtenrüzgar_karahan: peki adın neden esen? esen: seni ilk gördüğümde kulağımda kulaklık , karşımda sen esen: kulaklıkta yüzyüzeyken konuşuruz- esen esen: seni gördüğümde dinlediğim şarkı yaptım ismimi esen: çünkü duygularımı şarkı ile ifade etmeyi s...