•31

1.2K 159 130
                                    


Rüzgar resmen Emre'ye sevgilim demişti. Resmen bana sevgilim demişti. Ama bir dakika benim neden bundan haberim yoktu.

Rüzgar'ın cümlesinden sonra ikimizde hızla Rüzgar'a döndük. Emre bana bakarken "doğruyu mu söylüyor " dediğinde hem üstümdeki şaşkınlıkla hem de sinirle "ya sanane sanane bi sal beni be. Naptığın belli olmuyor beni bir rahat bırak " dediğimde sinirle masadan kalktı.

Hayır yani mal mıydı neydi? Beni seviyor desem sevmiyordu. Çünkü sevmek böyle bir şey değildi. Ama mal mal triplere giriyordu ki ben bu triplerin amacını çözemiyordum.

Emre masadan kalkıp giderken Rüzgar'ın dediği cümle kafamda dönüp duruyordu. Sevgilim. Sevgilim. Lan Rüzgar bana sevgilim demişti. Hızlanan kalbimle olayın ciddiyetini anladım. Rüzgar bana sevgilim demişti.

Rüzgar'a baktığımda başını eğdiğini gördüm. Ama bu sürede benim gözüm kararıyordu. Bir elimle masayı tutarak "Rüzgar" dediğimde Rüzgar'ın Gece diye seslendiğini duydum ama gerisi bende yoktu.

Rüzgar'ın anlatımı

Gece Rüzgar diye seslendikten sonra birden gözleri kapanmış ve düşmüştü. Nolduğunu anlayamadan "Gece" dediğimde masaya düşen kafasıyla hemen ayağa kalktım.

Napacağımı şaşırmış bir vaziyette duruyordum. Annesinin ölümünü kendisi görmüş olan bir çocuk olarak ciddi olmayan, küçük hastalıklarda bile çok kötü oluyordum.

Olayı anlayıp hemen ayağa kalkarak Gece'yi kucağıma aldım. Kantindeki bütün bakışlar bize döndüğünde umursamadan hızla revire gittim. Neden böyle olmuştu bilmiyordum ama şuan kendimi çok kötü hissediyordum.

Bu kız ne yaptıysa beni kendine öyle bir bağlamıştı ki kendimi ondan alamıyordum.

Utanıp yüzüme bakamaması, yanaklarının kızarması, ağzından çıkanları bazen duymayıp her şeyi çatır çatır söylemesi, küçük turabi nasihatları ve daha niceleri. Ona bağlanmama yetmişti. Ve şuan o küçücük zayıf bedeni kollarımın arasındaydı. Korkuyordum. Önemli bir şeyi yoktu. Buna inanıyordum.

Revire hızla girdiğimde hemşire bir bana bir de kucağımdaki Gece'ye bakıyordu. Hızla onu yatağa yatırdığım zaman hemşire de telaşla yanıma gelip "ne oldu" dediğinde "oturuyorduk birden bayıldı, bilmiyorum" dedim.

Başını sallayıp bir iki anlamadığım bir şey yaptığında stresli bir şekilde bende onu bekliyordum.

Beni gördüğünde "telaşlanma önemli bir şeyi yok. Vücudu biraz kırgın galiba" dedi. Cidden bu kız ne kadar zayıftı. Bir uyansın ona bulduğum sağlıklı bütün şeyleri yedirecektim.

Derin bir nefes alıp rahatladığımda gülümseyerek "kız arkadaşın mı" diye sordu.

Gülümsedim. Galiba kız arkadaşımdı. Yani bunu daha Gece'yle konuşmamıştık. Ama Gece'den hoşlandığımı onu sevdiğimi biliyordum. Sadece Emre bana sen kimsin bu kıza karışıyorsun dediğinde sinirlenmiştim ve Gece'nin saçına dokunan o elini alıp götüne sokmak istemiştim. Ne gibi bir muhabbetleri vardı bilmiyordum ama Gece'yi kıskanmıştım ve o an sevgilim demiştim.

Sırıttım. Ben bu hallere düşecek insan mıydım? Kafamı salladığımda gülümsedi. "Tamam bakalım merak etme, bir şeyi yok biraz dinlensin" dediğinde tekrardan gülümseyerek kafamı salladım.

Tefonumu çıkarıp derse gelemeyeceğimiz için Melis'e mesaj attım.

Ben: Melis Gece biraz rahatsızlandı, ama önemli bir şeyi yok. Revirdeyiz bu derse gelemeyeceğiz

Melis: Noldu Gece'ye

Ben: önemli bir şey yok sonra anlatırım sadece hoca sorarsa söyleyiver
(görüldü)

ESEN |YARI TEXTİNG|*Tamamlandı*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin