Dün Rüzgar bana görüldü attıktan sonra bir daha mesaj atmamıştım. Büyük ihtimalle kafası karışmıştı. Sonuçta biri bana böyle mesajlar atsa ben meraktan uyuyamazdım.
En azından kafasının karışmış olması bile bence iyiye işaretti. Okula doğru yürürken hemen önümde Rüzgar ve Melis'i görmemle adımlarımı yavaşlattım. Konuştuklarını dinlesem fazla mı ayıp olurdu. Evet. Ama "aşkta yapılan her şey mübahtır " sözünü kendime örnek alarak ,tabi böyle bir söz varsa, dinlemeye başladım.
"Bak Rüzgar emin ol dalga geçmiyor. Dalga geçen insan bu kadar içinden gelerek konuşamaz." Benim hakkında konuşmaları yüzde kaçtı. Yani sonuç olarak başka anonimi yoksa yüzde yüz beni konuşuyorlardı. Heyecandan ellerim titremeye başlamıştı. Dinlemeye devam ettim.
"Bir kez olsun Rüzgar kendini suçlamayı bırakıp kendini düşünür müsün? Gül ,eğlen, içini dök, bağır bir kez. " bir dakika Rüzgar neden kendini suçluyordu ki?
"Tam olarak hemen güven demiyorum ama kızı bu kadar tersleme" Rüzgar'ın kolunu tutup devam etti "lütfen artık eski Rüzgar'ı bize getir." Bu ne demekti. Hiçbir şey anlamıyordum. Hıçkırık seslerini duydum. Melis ağlıyor muydu ?Rüzgar Melis'i kendine çekerek ona sarıldı. Diğer elini yumruk yapmıştı.
Artık tam olarak düşüncelerimin doğruluğundan emindim. Rüzgar gerçekten bir şeyden kaçıyordu. Ve bu şey o kadar büyük bir travmaydı ki onun için kendinden bile nefret ediyordu.
Gözlerim doldu. Yakalanmamak için kafamı eğerek yanlarından geçtim. Kalbimin bu denli acıması normal miydi?
Süeda'yı gördüğümde yanına gittim. Yüzüm sirke sattığı için anlamıştı hemen "ne oldu kuzum?" Konuşursam ağlayabilirdim o yüzden cevap vermedim "ota boka ağlamandan bu kadar kırılgan olmandan nefret ediyorum" işte şimdi ağlayabilirdim. Gözümden düşen damlayı gördüğü gibi beni kendine çekti. Sarıldı. Yüzümü omzuna sakladım.
Aynı yaştaydık belki ama Süeda benim ablam gibiydi. Her zaman ne olursa olsun destek oluyordu. İyiki vardı. Bana sarılınca duygu boşalması yaşayarak hıçkırmaya başladım.
"Gece ne oldu, iyi misin?"Melis'in sesini duymamla Süeda'nın kollarından çıktım. Tabi Melis'in yanında Rüzgar'ın olması işimi zorlaştırıyordu.
Kafamı sallayarak "iyiyim tabiki" diyerek güldüm. "Aynen iyi olan insanlar ağlar zaten" dediğinde ekledim "yalnız ben şuan ağlamıyorum gözlerim terliyor" hep böyle yapardım. İnsanların benim ağlamamı görmesini istemezdim ama ağlardım. Sonrasında da saçmalardım.
Gülerek "iyi ol Gece her şeye rağmen" Rüzgar da "iyi misin" diye sorduğunda şaşkınca gözlerim açıldı. O şuan bana iyi misin diye mi sormuştu. Hatta gözlerinden anlık olarak şefkatin geçtiğini bile görmüştüm.
Hala cevap vermeyince Süeda çaktırmadan kolumu dürtünce aptal aşk kafamdan çıkıp kafamı salladım.
Rüzgar da kafasını sallayarak yanımdan gittiğinde Melis ekledi "biliyorum konuştuğuna çok şaşırdın ama ağlayan birini görünce dayanamıyor " dedi. Bunu belki benim kafamı dağıtmak için demişti. Ama sevdiğim çocuk hakkında yeni bir bilgi daha öğrenmiştim.
Melis de gülümseyerek yanımızdan gittiğinde Süeda'ya dönüp "Daha önce bilsem her gün ağlardım amk " Süeda bu hızlı duygu değişimlerine şaşırırken "sen gerçekten kafayı yedin en sonunda" derken güldüm. Gerçekten kafayı yemiştim.
Sınıfa çıktığımızda Yunus'un yanına hızla gittim. Kafamı omzuna koydum. Az önce duyduklarımdan dolayı kafam karışmış sabah sabah moralim bozulmuştu. Hem uykum da vardı. Esneyerek "Günaydın" dedim gülümsedi "ağzını kapat hayvan" dediğinde gülümsedim.
Her ne kadar utangaç bir insan olsamda yakın olduklarımın yanında arlanmaz bir insan olabiliyordum. Bu yakın çevremde Yunus da olduğu için çocuk her halimi görmüştü. Kardeşim gibiydi.
Telefonuma gelen bildirim sesiyle elimi cebime atıp telefonumu çıkardım. Okuduğum mesajla kalp krizi geçirme riskim daha da fazla artmıştı.
rüzgar_karahan: tamam lan terslemicem seni
rüzgar_karahan: sana inanmak için uğraşıcam
(görüldü)Şuan hem kahkaha atasım hem de bağıra bağıra ağlayasım vardı. Resmen Rüzgar bana, ona kendimi inandırabilmem için şans vermişti.
Kendimi kaybedip gülmeye başladım ve Yunus'a sarıldım. Sınıftaki tüm gözler bize dönünce Yunus utanacağımı bildiği için "ne bakıyonuz lan" dedi. O kadar mutluydum ki utanmam bile umrumda değildi.
Birden böyle bir karar vermesinde sabahki Melisle olan konuşmalarının etkisi vardı. Melis'e galiba hep minnettar kalacaktım.
Görüldü attığım aklıma gelince hemen telefonu elime aldım. Ne yazılırdı ki şimdi buna. Aklıma ilk gelen şeyi yazdım.
esen: söz veriyorum Rüzgar
esen: pişman olmayacaksın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESEN |YARI TEXTİNG|*Tamamlandı*
Historia Cortarüzgar_karahan: peki adın neden esen? esen: seni ilk gördüğümde kulağımda kulaklık , karşımda sen esen: kulaklıkta yüzyüzeyken konuşuruz- esen esen: seni gördüğümde dinlediğim şarkı yaptım ismimi esen: çünkü duygularımı şarkı ile ifade etmeyi s...