Annemin bağırış sesleriyle uyandım. Cidden sabah sanki düşmanını kaldırıyormuş gibi davranıyordu. Tamam kalkıcam anne de beni bi rahat mı bıraksan acaba."Tamam anne kalktım daha fazla yorma ses tellerini tamam" diyerek kalktığımda konuşması kesildi. Oflaya oflaya formamı giydiğimde sırıtarak üzerime geçenlerde Rüzgar'ın verdiği sweeti giydim.
Verdiği zaman sadece evde giyebilmiştim ama artık özgürce giyebilirdim. Çünkü bir Rüzgar'la sevgiliydiiiik. Allah'ım bana da bu cümleleri kurdurttun ya çok şükür Yarabbim.
Üzerime giydiğim sweet sayesinde burnuma Rüzgar'ın kokusu gelirken sabahki tüm öfkem kalkmıştı, sırıta sırıta mutfağa gidiyordum. Mutfağa girdiğimde annem sırıtan yüzümü görmüş olacakki "Hayırdır Gece hanım ne bu neşe " dediğinde daha da sırıttım.
Ahhh anne kızın o kadaf mutlu ki bir bilsen demek isterdim ama şimdi daha sabahın köründe bunu konuşmak olmazdı. Daha vakitli bir zamanda konuşsak daha iyi olurdu.
"Hiiiç" deyip omuzumu silktiğimde büyük ihtimalle sabah sabah benle uğraşası hiç olmadığı için daha fazla soru sormadı.
"Hadi anniş ben çıktım " diyerek onu öptüğümde "kahvaltı yapmayı unutma Gece" dediğinde kafamı salladım.
Tam mutfaktan çıkarken babamla karşılaşınca "babacığım ben çıkıyorum" deyip sarıldığımda o da bana kollarını sararak saçıma küçük bir öpücük kondurdu.
Gülerek evden çıktım. Telefonumu çıkarıp Rüzgar'a mesaj attım.
Ben: Rüzgar evden çıktım mı çocuum
Rüzgar mö: duraktayım seni bekliyorum güzelim
Güzelim yazdığını görünce derin bir nefes verdim. Çok güzeldi. Bu yaşanılanlar çok güzeldi.
Adımlarımı hızlandırarak durağa ilerledim. Rüzgar'ı gördüğümde yavaş adımlarla yanına gittim. Uykulu uykulu şapşal şapşal duruyordu. Beni gördüğünde hafiften sırıttı.
Beni yanına çekerek kolunu omzuma attığında gülerek yanında durdum. "Günaydın bücür" dediğinde karnına hafif bir yumruk geçirerek "sensin bücür " dediğimde güldü.
Cidden Rüzgar'a da bücür demezsin yani. Aslında ben kısa değildim normaldim. Ama Rüzgar çok uzundu. Yoksa ben kısa değildim. "Ayrıca ben kısa değilim sen çok uzunsun" dediğimde sırıttı. Haklıydım yani bir şey diyemezdi. "Bu arada üstündeki sweet de güzelmiş" dediğinde yarım ağız sırıtarak "ya öyle mi gereksizin biri vermişti" dediğimde kaşları hafif çatıldı. "Gereksizin biri mi, biz gidelim en sevdiğimiz sweetimizi verelim sonra gereksiz olalım oh valla" dediğinde kıkırdadım.
Ben şakasına demiştim ama böyle tepki verince çok komiğime gitmişti. Kollarımı iki yanından sararak "ya çen kızdın mı çen banaa" dediğimde gülerek kafamı ittirirken "Gece kafayı mı yedin" dediğinde kafamı salladım. Kafayı yedirtmişti bu çocuk bana.
Otobüs geldiğinde otobüse bindik. Çok uykum vardı. Kafamı Rüzgar'ın omzuna koyduğumda gözlerim ondan gelen kokuyla yavaş yavaş kapanıyordu. Bu çocuk nasıl bebek gibi güzel, huzurlu kokuyordu?
Omzumdan sarsılmamla gözlerim aralandı. 20 dakikalık yolda uyuyakalmışım. Sarsak sarsak kalktığımda otobüsten inip okula yürümeye başladık.
Yan yana yürürken bizim sınıftakilerin dikkati bizdeydi. Yani haklılardı. Kimseyle konuşmayan Rüzgar bizimle konuşmaya başlamış, benimle beraber oturuyordu. Şaşırıyor olabilirledi.
Sıraya geçtiğimizde Melis'i görmemle "oo siz beraber mi gelmeye başladınız" dediğinde bir yandan sırıtıyordu. Beni utandırmak hoşuna gidiyordu pisliğin. Sessizce "darısı sevgililiğinize" dediğinde ben alttan alttan sırıtıyorken Rüzgar "Melis biz zaten sevgiliyiz" dediğinde şaşkınlıkla bir bana bir Rüzgar'a bakarken birden "bir dakika bir dakika siz şimdi sevgili oldunuz ve bana daha şimdi mi söylüyorsunuz " dediğinde Rüzgar gülmeye başladı. Tam cevap vereceğim sırada arkasını dönerek "size an itibariyle küstüm benimle konuşmayın" dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESEN |YARI TEXTİNG|*Tamamlandı*
Historia Cortarüzgar_karahan: peki adın neden esen? esen: seni ilk gördüğümde kulağımda kulaklık , karşımda sen esen: kulaklıkta yüzyüzeyken konuşuruz- esen esen: seni gördüğümde dinlediğim şarkı yaptım ismimi esen: çünkü duygularımı şarkı ile ifade etmeyi s...