Bölüm: 17 – O yara, asla kapanmayacak.
*
Üç Ay Sonra
Karmaşık geçen günlerin ardından, yavaş bir şekilde hayatlarına devam etmeye çabalıyordu Osman ve Bade.
Nereye kadar böyle gideceklerdi, bilinmezdi fakat iyi bildikleri bir konu vardı; ikisi yan yana olduğunda, açılan yaralar her zaman kapanırdı.
Onlar, birbirinden güç alan iki kırık kalpti.
Osman, Bade'ye ne kadar iyi geliyorsa Bade de Osman'a o kadar iyi geliyordu.
Bu sefer, o yara o kadar kolay kapanmayacaktı. Biliyordu Bade bunu, hissediyordu. O günün üstünden, seansının bitmesine rağmen tekrar doktora gitmeye başlamıştı. Geceleri rahat uyuyamıyordu, o an gözünün önünden gitmiyordu.
Birde, geçirdiği düşük tehlikesinin ardından iyiden korkmaya başlamıştı.
Yataktan ağır ağır kalkıp, mutfağa doğru adımladı. Annesinin yanına gelmesini bekleyecekti, bu geçen sürede onu asla yalnız bırakmıyordu kimse.
Hele Osman!
Yaşadığı o korkunç zamandan sonra, karısının üstüne ayrı titrer olmuştu.
Hamilelik ona ayrı bir etken yaratmıştı. Vitaminler ve programsız yapamaz olmuştu. Çünkü unutmaya başlamıştı. Çok şaşırıyordu, en ufak konuları bile unutuyordu Bade. Doktoru bunun normal olduğunu söylese de kendisi bunun korkudan dolayı olduğunu düşünüyordu.
Bakışları listeye kaydığında, 500 ml suyunu yavaşça içti. Ardından kendisine melisa çayı yaptı. Yumurtasını kaynamaya bıraktığında kahvaltısını hazırlamaya başladı.
Annesi birazdan gelirdi, bakışları fırının içerisine kaydı. Dünden kalan poğaçaları mikrodalgaya attı hemen.
Bebeğine iyi bakması gerekiyordu, o yaşadığı korkuyu bir daha yaşamamak için çok dikkat ediyordu.
Hani derlerdi ya, sakınılan göze çöp batar diye kesinlikle haklılardı!
Osman, en değer verdikleri ile sınanıyordu. Bu hep böyle olmuştu. İlk zamanlar annesiyle şimdi ise kalbinin en derin sızısı ile sınanıyordu.
Kapı sesiyle beraber bakışlarını arkaya döndürdü, şaşkınlıkla kalakaldı. Annesini beklerken, Osman'ı gelmişti.
"Gülüm?" dedi Osman anında, elindekileri tezgaha bırakıp Badesinin beline sarılıp boynuna öpücük bıraktı.
"Osman'ım!"
"Osman'ın canı, söyle gülüm"
"Annem gelecekti, seni görünce şaşırdım"
"Biliyorum, sen uyuyordun konuştuk biz İlhan babayla karşıya geçeceklermiş"
Kaşlarım çatıldı, "Neden?" dedim anında.
"Süleymanlara gideceklermiş, gelirler akşama bugün de emrinizdeyim oğlumla ikinizin..."
Sinirle soludum, "Oğlum deyip durma! Kız belki, nereden biliyorsun!" dedim.
"Oğlan olacak, görürsün... sonra gene oğlan olacak" güldü, "Sonuncuyu kız istiyorum ama, ustalık eserim olacak"
Hayretle kaşlarım havalandı, "E yuh! Ben sana ne diyeyim! Edepsizlikte çığır açtın!"
"Ne?" derken salatalığı ağzına atıp gülmeye devam etti, onun bu haline daha fazla dayanamadım bende gülmeye başladım.
"Oldu olacak Mimar Sinan gibi başla..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BADE (Mahalle Serisi - II) TAMAMLANDI
ChickLitBir, Badem Şekeri varmış.. Tadını alan, bir daha bırakamazmış. "Ah; badem şekerim!" Mahalle Serisi - II *Yetişkin İçerikli Unsurlar Barındırmaktadır. Bu kitaba başlarken bu konuyu bilerek okumanızı tavsiye ederim.