Bölüm: 15 – Tuz Kadar Sevmek
*
Bade Barbaros
Cevher Enver Barbaros.
Kıkırdadım.
Ben neler söylemiştim öyle? Bu adamın nasıl bir manyak olduğunu en iyi bilen kişi bendim! Ben!
Gözlerimle görmüştüm sevdiğim adama yaptığı işkenceleri. Bütün vücudunda izlerini taşıyordu Osman'ım hala.
Düşündükçe, aklıma geldikçe deliriyordum. Olan aklımı da kaybedecek kıvama geliyordum. Bu adamın, benim sevdiğim adamla ne gibi bir derdi vardı bilmiyordum fakat ilgilenmiyordum da.
Ne demişti Osman'ım bana?
"Ne derse desin, kimseye inanma... bana sormadan, benim hakkımda söylediklerine asla inanma Bademim."
İnanmayacaktım tabi! Neden inanacaktım ki! Bana asla yalan söylememişti bugüne kadar. Belki sakladıkları, söyleyemedikleri vardı ama sorduğum zaman asla yalan söylememişti.
Söylemezdi.
Bu yüzden ona çok güveniyordum ben, kendimden bile çok güveniyordum!
Camdan etrafa bakındım bir süre, dünden sonra iyiden korkularım ön plana çıkmıştı. Tam da gittikleri, arındığım vakit gün yüzüne çıkmaları beni biraz korkutuyordu ama biliyordum ki ne zaman arasam buraya uçarak gelecek sevdiğim adam vardı.
Bizim için canını dişine takacaktı.
Elim karnıma doğru ilerledi, hafifçe okşadım. Sokakta bir hareketlilik olmadığını fark ettiğimde çantama kitaplarımı yerleştirip Bergüzarlara doğru gitmek için hazırlık yaptım.
Gitmeden önce Osman'ımın da yanına uğramam gerekiyordu ki Yasin babayı da görürdük bu sürede.
Dün biz evden ayrılırken hala Nejla annenin yanındaydı. Dudaklarımı yalayıp gülmemi zor bastırdım.
Yasin babanın, gençliğinden beri Nejla anneye vurgun olduğunu öğrendiğimden beri yaşadığım şaşkınlığı hiçbir zaman yaşamamıştım.
Üç kişinin hayatını mahvetmişti Cevher denen o mahlukat.
Ellerimle yüzümü yelleyip sakinleşmeye çabaladım kendimi, düşünmek istemiyordum. Düşürsem neler olabilecekti bilemiyordum çünkü.
Canım acıyordu, yapabildiğim doğrusu hissedebildiğim sadece buydu...
Aklıma, Osman'ın sırtını gördüğüm an geldi...
Geçmiş
"Ne işimiz burada Allah için Osman!"
Sinirle soludum anında, demin neler olmuştu öyle? Bana beni sevdiğini söylemişti ve hiçbir şey olmamış gibi dükkanın arkasındaki odaya getirmişti.
"Biraz bekle Bademim..."
"Bana Bademim demez misin Osman ağabey? Hem sinirden köpürüyorsun, hem çağırıyorsun hem de geç geliyorsun! Yetmemiş gibi bana kızıyorsun!"
Yeşilleri anında bambaşka bir tona büründü, "Bademim... lütfen, bana bir daha ağabey diye hitap etme olur mu?" dedi.
Sıkıntıyla nefesimi verdim.
"Ne diyeceğim? Mantıklı mı senin bana söylediklerin baksana bana bi! Senlen ben! Ne kadar da doğru bir ilişki olur!"
"Olacak! Anladın mı beni Bade? Delirtme beni, bu saatten sonra başkasıyla olmayı aklından bile geçiremezsin!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BADE (Mahalle Serisi - II) TAMAMLANDI
ChickLitBir, Badem Şekeri varmış.. Tadını alan, bir daha bırakamazmış. "Ah; badem şekerim!" Mahalle Serisi - II *Yetişkin İçerikli Unsurlar Barındırmaktadır. Bu kitaba başlarken bu konuyu bilerek okumanızı tavsiye ederim.