BERÇEM GELİN (DEVÂM EDİYOR)

28.BÖLÜM

MULTİMEDYA:BERÇEM BEYOĞLU

📌NOT:Okumaya başlamadan önce yazı büyüklüğünüzü ayarlamanız rica olunur.Sayfa düzeni birinci ve ikinci kademe büyüklüğe göre ayarlanmıştır.

Beni takibe almayı unutmayın please.

Keyifli okumalar...

*****************************************
BERÇEM'DEN :

*****************************************
"Hâlâ sinirim tepemde."Bilin bakalım bu sabah ne gibi bir sürprizle karşılaşmıştım ? "Oda alması umrumda bile değil ama bizim kata taşınmak ne demek ya ? Boran üzerine basa basa bu kata kimse çıkmayacak demedi mi ?"

"Ben sana diyorum işte yenge,yüzsüz bu yüzsüz." Arkada kalan Gülruba hızlı adımlarla bize yetişmişti."Şuraya girelim mi hanımlar ?"Gösterdiği mağazanın vitrinine baktım.Güzel elbiseler var gibiydi."Olur."Mağazaya ilerlemeye başladığımızda Dilan'ın fısıltılı sesi kulaklarıma doldu."Arkadaşına bunları anlattın mı yenge,biliyor mu ?" Biraz ilerde yürüyen Gülruba'ya gözüm takıldı.Üzerine giydiği krem rengi kumaş pantolon ve mor renk tuniği ile çok şık olmuştu.Bu hali onu olduğundan daha da güzelleştirmişti ve attığı paytak adımlarla daha da sevimli bir hâl alıyordu."Söylemedim Dilan,"dedim elini kolumdan çekerken."Kızın zaten karnı burnunda,bir de benim meselelerimle kafasını şişirmek istemedim."

Artık hamileliğinin son aylarına girdiği için yavaş yavaş doğum stresi sarmıştı dört bir yanını.Uzun bir zamandır görüşememize rağmen irtibatı hiç kesmemiştik.En son annem ve babamın taziyelerinde gördüğümü hatırlıyordum.Sağ olsun hamile olmasına rağmen bir dakika bile beni yalnız bırakmamıştı.Onun gibi bir arkadaşa sahip olduğum için gerçekten çok ama çok şanslıydım.Gülruba'ya yetişmek için ikimizde adımlarımızı hızlandırdık ve içeriye girdik.

Büyükçe bir mağazaya benziyordu ve üstünkörü baktığımızda bile elbiselerinin 'ben kaliteliyim' diye bağırdığını anlayabilirdiniz.

Sağ tarafta kasa bulunuyor mağazanın en sonunda ise özel gecelere ayrılmış abiye tarzı kıyafetler bulunduğunu görebiliyorduk.Artık sonbahar geldiği için raflarda koyu ve kapalı renklerin hakimiyeti göze çarpıyordu.Gülruba gündelik kıyafetlerin olduğu yerlere ilerlerken dikkatini bir an da hamile reyonu çekmiş olacaktıki yön değiştirerek oraya ilerlemişti."Yenge ben karşıda takılayım biraz,"dedi Dilan kolumdan çıkarken."Beğendiğim bir şey olursa seni çağırırım." "Olur,kulağım sen de." Kendim için bir şey almayı düşünmüyordum.Buraya ise Dilan'ın hatrı için gelmiştim belki bir parçacık o evden uzaklaşmak içinde olabilirdi tabii.

Çantamı koluma takıp saçlarımı geriye verdim ve çiçeği burnunda annemizin yanına doğru hareket ettim.

Sabah kahvaltısında Gülruba bize gelmek için haber vermişti fakat ondan hemen önce Dilan'a,ağabeyinin nişanı için yapacağı alışverişte eşlik edeceğime dair söz verdiğimden dolayı evet cevabını verememiştim fakat hayır da diyememiştim.Bu nedenle ben de hem özlediğimden dolayı hem de geri çevirmek hoşuma gitmediği için kabul edeceğini umarak bizimle gelmesini teklif etmiş,nitekim tahmin ettiğim gibi kabul de etmişti."Berçem bu nasıl sence ?"dedi elindeki bordo hamile elbisesini üzerine tutarken.Üzerinde nasıl durur acaba diye tartarken bir süre düşündüm."Bilmem ki,bir dene istersen ama rengi çok yakıştı."

Gülruba deneme odalarına doğru ilerlemeye başladığı sırada bir süre daha kıyafetlerle oyaladım kendimi.Siyah şifon bir bluzun etiketini kontrol edip indirdikten sonra telefonumdan yükselen ses kulaklarıma dolmuştu.Titreşen çantamı kolumdan çıkarıp telefonumu küçük bölmeden çıkardım ve yanıp sönen ekrana bakıp kimin aradığını kontrol ettim.