26.BÖLÜM

8.3K 449 518
                                    

MULTİMEDYA:DİLZAR ÇETİN

📌NOT:Okumaya başlamadan önce yazı büyüklüğünüzü ayarlamanız rica olunur.Sayfa düzeni birinci ve ikinci kademe büyüklüğe göre ayarlanmıştır.

Evet mekânları alalım...

Burayada tarih-saatleri...

SINIR : 400 OY 500 YORUM

Keyifli Okumalar...

*****************************************
ROZELİN'DEN :

*****************************************
Eğer şu kocaman dünyada size kol kanat gerecek bir babanız yoksa hayat gerçekten çok zordu.Yaşama,gözlerinizi annenizin hayata karşı savaş açtığı bir vaziyette açtıysanız eğer muhtemelen geri kalan ömrünüzün gençlik yıllarını pek parlak geçirmeyeceksiniz demektir.Bu söylediklerim herkes için genelgeçer bir kural olmasada en azından benim tecrübelerim bana bunu gösteriyordu.Ayağımla yuvarlayarak ilerlediğim taşlarla oyalanıp eve doğru yürümeye devam ettim.Sabah erkenden uyanarak deneme sınavına girmek için dersaneye gitmiştim.

Geçen yıl istediğim bölümü tutturamadığımdan dolayı bir yıl mezuna kalmayı seçmiştim fakat ne yalan söyleyeyim bu kadar zorlanacağımı hiç düşünememiştim.Psikolojimi tek kelimeye özetleyecek olsaydım şayet hiç şüphesiz berbat diye tanımlamak en iyi anlatan kelime olurdu.Elimdeki kitapları göğsüme bastırıp önce sağıma sonra da soluma baktım ve dikkatli bir şekilde karşıdan karşıya geçtim.Bir an önce eve ulaşmak ve anneme yardım etmek istiyordum.

Çok yoruluyordu.

Kocaman bir evin neredeyse tüm yükü onun omuzlarındaydı ve onun her Allah'ın günü iş yapmaktan kabukları soyulmuş ellerini görmek bile içimi parçalamaya yetiyordu.İki yıldır neredeyse her gün ders çalışmaktan ona yardım etmeye zaman bulamıyordum.Dilan ve ben kendi sorumluluklarımızdan arta kalan zamanda anneme elimizden geldiğince yardım etmeye çalışsakta yeterli olduğunu düşünmüyordum.Allah'tan tek dileğimdi bu yıl istediğim bölümü tutturabilmek.

Annem zaten bizim ona yardım etmemizden pek haz etmezdi.Ona kalsa bizim sınava kadar kitapların başından kalkmamamız gerekiyordu.Okuyup kendi ayaklarımızın üzerinde durduğumuzu görmenin kendisi için dünyalara bedel olduğunu söylüyordu.Parkın içinden geçerken başımı çocukların oyun oynadığı yöne çevirdim.Kimisi salıncağa binerken kimside kaydıraktan kayıyordu.Hatta bazıları kaydıraktan ters kaymaya ve tırmanmaya çalışıyordu.Bu görüntü karşısında gülümsememi bastıramamıştım.

Elimden kayan kitapları hızlıca düzenleyip tekrar göğsüme bastırdım ve parkın çıkışına doğru ilerlemeye devam ettim.Benim çocukluğumunda çok özel ânıları vardı benim için.Onları kalbimin en güzel ve en özel derinliklerine hapsetmiştim.Şimdiyle mukayese ettiğimde canımı acıtsada...

En iyisi daha fazla düşünüp kendime işkence etmememdi.Şu an için odaklanmam gereken tek şey sınavımdı ve ben zihnimin bulanmasını istemiyordum.Evdeyken de bu şekilde hareket etmeye çalışıyordum.Olabildiğince Rezzan'la ve Handey'le göz göze gelmemeye gayret ediyordum.Zorunlu olmadıkça ayak altında dolaşmıyor böylelikle onları da rahatsız etmemiş oluyordum.Sonuçta hangi gençkız sevgilisini seven başka bir kızın varlığından haz ederdi öyle değil mi ? Hande sevgilisini sevdiğimi bilmese de her şeyden önce kendime olan saygım için bir kadın olarak duyarlı davranmalıydım.

Rezzan.

Acıyla sıkışan göğsümü ferahlatmak için derin bir nefesi ciğerlerime hapsettim.Rezzan benim çocukluğum,dünüm,bugünüm,yarınım...
Ne desem,ne yapsam içimdeki yangını tarif edebilirdim ki ? Hep eksik kalırdı kelimeler,cümleler içimdeki onu anlatmak için.Bakmaya doyamayacak kadar çok;çekinip kendimi geri tutacak kadar ise masum seviyordum ben onu.Kendimi bildim bileli Rezzan'la doluydu içim.Her zaman hayallerimin başrolünde yer edinen,kalan hayatımda var olmasını istediğim tek adamdı.-Di'li geçmiş zaman.Yani eskiden.Artık hayallerimde anılarım gibi mazinin tozlu raflarında yerini almıştı.

BERÇEM GELİN (DEVÂM EDİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin