16.BÖLÜM

14.4K 883 635
                                    

MULTİMEDYA:DİLZAR ÇETİN

SINIR 500 VOTE BOL BOL YORUM !

Lütfen bu hikayeyi okuduğunuzda final olmuş bile olsa oy vermeyi bırakmamanızı istiyorum.🙏

Sınır   500  vote ...

Şu oyları geçirin artık,hadiyin kuzularım.

KEYİFLİ OKUMALAR...

************************************
Hastane koridorlarındaki hereketlilik gözler önüne serilen telaşı gizlemezken,saatlerdir önünde beklediğimiz doğumhanenin kapısı nihayet açılmıştı.

İçeriden çıkan hemşire ile  ayaklansam da,kızıl saçlı hemşire beni beklemeden aceleyle ilerledi.turduğum sandaliyede onun için dua ederken sağ sağlim bebeğini kucağına almasını diliyordum.

Dilan ve Rozelin evde çocuklar ile kalırken kayınvalidem şaşırtıcı bir şekilde kız çocuğu için hastaneye gelmeyi göze alamamıştı.

Bu kadının sığ görüşlü kafası artık sıkmaya başlamıştı doğrusu.

Havin Abla yanımda oturduğunda telaşını tırnaklarını yiyerek belli ederken,ben ise içimdeki endişeyi derince yutkunarak gidermeye çalışıyordum.Neyseki sabah Boran daha evden çıkmadan Nupelda'nın sancısı tutmuş ve bizi hemen hastaneye yetiştirmişti.

Cihan ve Baran Ağabey hâlâ iş gezisinde oldukları için Boran yolda Baran Ağabey'i arayarak Cihan'ı endişelendirmeden durumu izah etmesini istemişti.Cihan'ı biraz olsun tanıdıysam eğer ilk uçakla soluğu burada alacağını biliyordum.

Nupelda'nın evde başlayan ve yol boyunca bitmeyen acı çığlıkları benim her geçen dakika daha da endişe ve telaşa kapılmama neden olmuş,bunun karşılığında ise elimden gelen sadece onun elimi sıkmasına izin verip saçlarını okşamamdan öteye geçememişti.Havin Abla bu konularda benden daha tecrübeli olduğu için ona derin derin nefes alması için direktiflerde bulunarak duruma daha sakin yaklaşmıştı.

Saatlerdir doğumhanenin önündeydik ve içerden Nupelda'nın acı çığlıklarını duyabiliyordum.Ilk başlarda işi inada bindirip kocam gelmeden doğurmayacağım desede doktoru onu bebeğe zarar verebilirisin demesiyle ikna etmişti.Cihan'ın buraya gelmesi saatler sürebilirdi.Sonuçta sehir dışındaydı ve en erken uçağın kaçta kalkacağı bile belli değildi.

Boran'ın hastanenin bahçesinde bekleyeceğim dediği aklıma geldiğinde bakışlarımı Havin Abla'ya çevirdim.Eğer burada biraz daha kalırsam hastane kokusundan dolayı yine beni safra basacaktı.Sırf Nupelda için buradaydım ve yaklaşık üc saattir hastanede olduğumdan dolayi rengimin sarardığına dair bahse girebilirdim.

"Havin Abla ben hiç iyi değilim.Galiba midem bulanıyor. Bahçeye kadar çıksam senin için sorun olur mu ?"

Bana baktığında gördükleriyle endişelenir gibi"Betin benzin sararmış Berçem.İn bir hava al. Zaten ben buradayım."dedi şaşırarak.

Ona minnetle gülümseyip ayaklandım.Zira biraz daha kalırsam oracıkta istifra etmem kaçınılmaz olacaktı.İlerledikçe azalan çığlık sesleri ile derin bir nefes almıştım.Asansörü es geçip merdivenlere yönelerek nihayet bahçeye indiğimde kapıdan telaşla giren Nupelda'nin anne ve babası beni fark etmemişti.Onların dikkatsizliğini acelelerine vererek boşverdim.

Özel hastanenin hijyenik ama iğrenç ilac kokusundan kurtulmak adına bankın üzerinde yalnız başına oturmuş Boran'ı fark etmiştim.Oturduğu yer serin ve yeşil bir ağacın altındaydı ve bir elinde tuttuğu sigarasını içiyordu.Sanki burada olduğumu hissetmiş gibi benim olduğum tarafa baktığında gözlerimi kaçırdım.

BERÇEM GELİN (DEVÂM EDİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin