Profilimi takip etmeyi unutmayalım.
😊😊😊😊😊😊😊😊😊😊😊😊😊😊😊
Lütfen bu hikayeyi okuduğunuzda final olmuş bile olsa oy vermeyi bırakmamanızı diliyorum.
Sınır 500 vote ...
Keyifli okumalar...
************************************
DİLAN'DAN
************************************
Geniş bir aileye sahip olduğum için yakınanlar kategorisinde değil de,sevinenler kategorisindeydim.
Ama şöyle de bir gerçek vardı ki.İnsan bazen kafasını dinlemek istiyordu.Geniş ailenin sevinci, mutluluğu bir o kadar güzelken,tabikide herşey de olduğu gibi bununda bir dez avantajı vardı.Mesela sevgili çam yarması ağabeylerimin kirli sepetlerinden eksik olmayan kokulu çorapları gibi.
Iyk !
Aklıma geldikçe midem bulanıyordu.
Tabiki bununla da sınırlı kalmıyordu.Birey sayısı çoğaldıkça her kafadan bir ses çıkıyor,uzlaşı sağlamak daha zor bir hâl alıyordu.Dertler tasalar daha da çoğalıyor,çözülmesi güç durumlar ortaya çıkıyordu.
Bir örnek vermem gerekirse bazen yalnız kalmak isterdi insan.Lakin bu kalabalık bir ailede biraz zor oluyordu.Odama istirahate çekildiğim zamanlar,'Dilan,Dilan...'diye böğürmelerinin ardı arkası kesilmiyordu.Tabi burada biraz evin genç kızı olmam da hâneme eksi puan ekliyordu.Çalışanlarımız vardı.Her ne kadar onlara bu şekilde hitap etmek istemesem de gerçek buydu.Ama biz onları işçi konumundan çok,aileden birileri olarak görüyorduk.Hele o Roz.yok mu o Roz...
Bacım olsaydı bu kadar sevmezdim.
Her neyse.
Konumuz geniş aile...
Bir kere mutfaktan bulaşık eksik olmazdı.Tam bitti derken yerine yenileri gelirdi.Bunun sonucu olarakta cinnet geçirmem ise kaçınılmaz olurdu.Yapılan yemek çeşidi ve miktarı artar,bunun sonucu olarak ise de mutfakta geçirdiğin süre de artardı.
Çok değil canım ! Günün yirmi dört saatininin yirmi saatini mutfakta geçirirdin o kadar.Başka bir örnek vermem gerekirde,kapıdan misafir eksik olmazdı.Tamam misafirin başımızın üzerinde yeri vardı.Ama iki günde bir misafir gelirse sizde isyan ederdiniz vallahi.Çay servis et Dilan,tabakları topla Dilan,çocukları kontrol et Dilan...
Dilan,Dilan,Dilan...
Dilan kadar başınıza taş düşmesin !
Bu misafir konusu biraz da ağabeyimin ağa olamasından da kaynaklıydı.
Hödüklerin altı üstü zarardı zaten.
Sonra bir de gürültü vardı.
Evdeki ses gürültü hiç durmaz,bazen isyan edecek raddeye gelirdin.Ama seviyordum yine de.Bayram sabahları kalabalık olmayı,kahvaltı sofralarında edilen neşeli sohbetleri,yeğenlerimle oynamayı.Gerçi bazen beni muzurluklarıyla deli etselerde seviyordum işte.
Mutluyum kısacası.
Daha doğrusu mutluydum.
Son zamanlarda konakta soğuk rüzgarlar esiyordu.Berçem Yengem'in gidişinin üzerinden üç hafta geçmişti.Bu süre zarfında onunla telefonda birkaç kere konuşmuş,lakin sesinden iyi olmadığını anlamam hiç zor olmamıştı.Zaten nasıl iyi olsundu ki ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BERÇEM GELİN (DEVÂM EDİYOR)
Ficción General📌NOT : İlk 19 bölüm acemilik eseri olup;yazınsal,mantıksal hatalar kitap düzenlemeye alındığında giderilecek ve yeniden yazılacaktır. *************************************** Siz hiç kaybetmekten korktunuz mu ? Sizi sevdiğini sandığınız kocanız eski...
