Söz verdiğim saatte; Mutlu Bayramlar aşklarım!
⚖️
Bazen karanlık yoldan ilerleyip yabancısı olduğumuz yola sapmak isteriz. Sessizce yürürüz, kimseye yakalanmadan kendi gölgemizden bile korkarak saptığımız yolda sığınacağımız bir bina ararız.Kaçarcasına bulunduğumuz tümseklerden inerek arkamızda gölge var mı diye bakarız. Yüzümüzü karanlığa çevirir orada bir gölge varsa kendimizi korumak adına dualar ederiz.
Gölgenin cismi belli olduğunda ise varlığın neye benzediğini fark ederiz.
Bir erkeğe...
Gölge , sırtımızı deşmek isterken elinde tuttuğu nesne göze çarpar, ölüm ipidir bu nesne. Öldürmek istediği kadının peşine takılır; öcünü almak için kadını öldürmenin anını kollar.
Bazı tehlikeden kaçacak yolun karanlığa sığınmak olduğunu düşünüyoruz. Sustukça atacağımız çığlıkların direnci de düşer. Sebep ne olursa olsun susuyoruz. Susarsak atacağımız çığlıkların hiçbir anlamı kalmaz, kalamaz. Sesimizi alçalttıkça bir adamın elleri boynunuza dolanır. Sıkar, sıktığında "Öleceksin." der. Baktı, ölmemek için direniyorsunuz sizi boğarak öldüremedi daha da kinlenir. Evli, çocuklu bir kadınsanız çocuğunuzun gözü önünde sizi darp eder.
Her şeyin başlangıcı kafanıza vurmayla başlar. Bu tür girişimler şiddeti hafifletmezken, çocuğunuz var diye susarsınız. Susuyorsunuz çünkü çocuğunuzun mutluluğu için. Onu ne anneden ne de babadan mahrum etmek istemiyorsunuz. Şiddete boyun eğiyor, vücudunuzda beliren çürüklerin üzerini örtmeye çalışıyorsunuz. Günlerce evden dışarı çıkmıyor, elalemin diline düşmemek için evinizin perdelerini aralamıyorsunuz.
Çocuğunuzun yaşı küçükse, zanlı bunun keyfini çıkartır. Şiddeti gösteren kişinin vicdani ve akli hiçbir dengesi yoktur. Sebebi nedir biliyor musunuz? Asıl neden; kadına vurmayı zevk haline getirmesidir.
Kafanıza aldığınız darbe, yanağınızda patlar; tokatlanırsınız. En ufak hata diye adlandırılmayacak hareketleriniz karşı tarafı sinirlendirir. Bir şiddet vakası küfürle devam eder. Devam ettiği an psikolojik baskıyı da beraberinde getirir.
Ne anneliğinizi bırakırlar, ne de kadınlığınızı. Dört duvar arasında yaşadıklarınızı bilen bir Allah'tır bir de dayak yiyen kadınlar.
Ruhunuz ve bedeniniz şiddete daha fazla tepki gösteremezken yaşadıklarınızı birine anlatma gereksinime duyarsınız. Mahalleden veya köyden birine anlatırsanız cümlealemin kulağına gideceğini bildiğinizden güvenilirliği meçhul birine güvenir sadece arkadaşlık kurmak istersiniz.
Sıkıntılarınızı paylaşacak yahut ağlayacak omuz ararsınız. Bulursunuz da... Arkadaşlığın kadını ya da erkeği olmazken kadın, erkek cinsiyetçi yaklaşımı ortaya çıkar. Derdinizi anlattığınız kişi eğer erkekse, eşinizin şiddeti yoğunlaşır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ASİLÂV
General FictionGizli bir seks sitesi... Sanaldan bir oyun... Tutkularının üzerini örten avukat bir kadın ve karanlık çıkarlara kurban gitmiş 'Eroin Kaçakçısı' değil, adalet için suçluları kandıran hakim bir adam; Behmar Rehani... Eroin doyumu arzuladı. 'Asil' bir...